Uzman Psikolog Esra Tanrıverdi yazdı…
Değerli okurlar,
Bayram geldi ama bu kez farklı bir ülkede gibiyiz.
Sokaklarda ne o eski neşe var, ne de kalplerde gerçek bir sevinç…
İnsanlar işsiz, borçlu, umutsuz.
Kimileri memleketine gidemedi, kimileri ailesinin sofrasına bile oturamadı.
Birçok insan için bu bayram, evden uzak, sevdiklerinden uzak, hatta özgürlükten bile uzak.
Tutuklanan gençler, gözaltına alınan akademisyenler, susturulan sesler…
Herkes biraz daha suskun, biraz daha endişeli.
Sanki ülkece hep birlikte ağır bir ruh hali içindeyiz.
İşte tam da bu yüzden, bayramı unutmamalıyız.
Çünkü bayramlar sadece mutlu zamanlarda kutlanmaz.
Bayram; en karanlık zamanda bile birbirimize sarılma sebebimizdir.
İnsan olmanın, umut etmenin, iyiliği hatırlamanın adıdır.
“Bayram gelmiş neyime” demek kolay…
Ama tam da bu sorunun içinden bir çıkış yolu bulmalıyız.
Zor günlerde bile, çocuklara şeker almalı, bir dostu aramalı, bir selam göndermeli insan.
Çünkü umut, lüks değil; hayatta kalma aracıdır.
İyiye, güzele, dayanışmaya tutunmanın yoludur.
Memleket olarak keyifsiz bir dönemden geçiyoruz.
Ama eğer bayramları da kaybedersek, elimizde kalan son köprüleri de yıkmış oluruz.
Bayram, hayata yeniden tutunmaktır.
Yeniden inanmak, yeniden hatırlamak, yeniden bir arada olabilmektir.
Bu yüzden;
Kimsenin bayramı yarım kalmasın diye…
Herkes bir parça umudu yaşatsın diye…
Bayram gelmiş neyime demeyelim bu kez.
Belki zor, belki buruk…
Ama yine de bayram kutlayalım.
Çünkü bazı günler sadece kendimiz için değil, bir başkasının umudu olmak için vardır.
Kalbinizin ihtiyaç duyduğu sıcaklığı bu bayramda bulmanız dileğiyle.
Bayramınız kutlu olsun…