DEM Parti heyetinin İmralı ziyareti sonrası Öcalan’ın örgüte fesih çağrısı yaptığı açıklanırken, Sözcü TV’nin Kürtçe bölümleri yayınlamaması polemik yarattı. Gazeteci Bahar Feyzan ve Sevilay Yılman, bu tutumu sert sözlerle eleştirdi.
DEM Parti heyetinin İmralı Adası'na gerçekleştirdiği üçüncü ziyaretin ardından, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın örgüte yönelik fesih çağrısında bulunduğu açıklandı. Ahmet Türk, Öcalan’ın mesajını Kürtçe, Pervin Buldan ise Türkçe olarak kamuoyuna aktardı.
Ancak, Sözcü TV sunucusu Serap Belovacıklı, Ahmet Türk’ün Kürtçe açıklamalarını yayınlamadı. Konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Yapılan açıklamayı, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili olan Türkçe ile verdiklerinde ekrana getireceğiz. Kürtçe’yi kimse anlamadığı için yayınlamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, sosyal medyada tepkilere neden oldu. Gazeteci Bahar Feyzan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Kürtçe ile terörist başı arasında böyle bir bağ kurmak çok ayıp. Kürtçe mi eline silah aldı? ‘Türkçe konuş vatandaş’ diye azınlık avına çıkan tuhaf kafa gibi… Çok yakışıksız, çok cahilce” sözleriyle eleştiride bulundu.
Gazeteci Sevilay Yılman da, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı;
Spiker Serap Belovacıklı, “İlk çağrının Kürtçe yapılması ilginç…” diyor.
Peki, bu çağrı İngilizce ya da Fransızca yapılsaydı yine de “ilginç” mi olacaktı?
Tabii ki hayır!
Belovacıklı ve Sözcü TV’deki konuklarının bu tepkisi, bilinçaltına kök salmış ayrımcılığın açık bir dışavurumudur. Bu, bir dilin değil, bir halkın hedef alınmasıdır.
Ama hatırlatalım…
Dil, bir halkın varoluşunun en temel parçasıdır. Onu “tuhaf”, “şaşırtıcı”, “ilginç” bulmak, aslında o halkı sistematik şekilde ötekileştirmenin en incelikli yollarından biridir.
Ve burada asıl ilginç olan, hatta iğrenç olan şey, bu bakış açısının bizzat kendisidir!
