Uzman Psikolog Esra Tanrıverdi yazdı…
14 Şubat kapıda! Kalpler, çiçekler, çikolatalar, romantik şarkılar… Her yer kırmızı, pembe, sanki dünyayı bir aşk bulutu kaplamış! Tabii bu aşk bulutu, çiftler için bir cennetken, yalnızlar için tam bir hava kirliliği…
Kimileri bugün için günler öncesinden hazırlık yapar:
•Sevgiliye en romantik hediyeyi alma çabası,
• Restoran rezervasyonu kapma savaşı,
•“Aman ne giysem?” telaşı,
•Ve tabii ki, Instagram’da paylaşılacak mükemmel çift fotoğrafı bulma görevi!
Öte yandan, bazıları içinse 14 Şubat bir sınav. Bekâr olanlar için “Eee, sevgilin yok mu?” sorgu odası açılır, çift olanlar içinse “Bu kadar yıldır birliktesiniz, artık bir adım atsaydınız?” baskısı başlar. İlişkisi yeni başlayanlar “Hediye alsam mı almasam mı?” ikileminde boğulurken, uzun süreli ilişkilerde “Yine mi saat, yine mi çikolata?” sendromu yaşanır.
Ama durun, panik yok! Çünkü ben 14 Şubat’ı sadece “Sevgililer Günü” olarak görmüyorum, “Sevgi Günü” olarak görüyorum. Yani bugün sadece çiftlerin değil, sevgisi olan herkesin günü! Anneni, babanı, dostunu, kedini, kahveni, battaniyeni bile sevebilirsin. Kim demiş ki sevgi sadece çiftler içindir?
Sevgi, tek bir kişiye yöneltilecek kadar küçük bir şey mi? Hayır!
Sevgi, sadece çiçekler ve çikolatalarla mı ölçülür? Tabii ki hayır!
Sevgi, pahalı hediyelerle gösterilmek zorunda mı? Kesinlikle hayır!
Sevgi, bazen bir dostun omzudur.
Bazen kötü bir günün ardından içilen sıcacık bir kahvedir.
Bazen kırılan kalpleri onaran bir özürdür.
Bazen karşılıksız verilen bir iyiliktir.
Yani sevgi, illa ki “Sevgilim var” demek değildir. Hayatı sevmek de sevgidir, sabah uyandığında kendine gülümsemek de!
Peki, sevgisi olmayanlar ne yapsın?
Hiç dert etmeyin! Bugün kapitalizm sağ olsun, her şeyin bir alternatifi var. Sevgililer Günü’ne alternatif olarak:
•Yalnızlar Günü (14 Şubat akşamı Netflix & battaniye keyfi)
•Kankalar Günü (Dışarı çıkıp hayatı sorgulamalı çay sohbeti)
•Kendini Şımartma Günü (Kendi kendine hediye al, başkasından bekleme!)
Bakın, hayat kısa. Bugün “Ay kimse bana çiçek almadı” diye üzülmek yerine, gidin kendinize bir çiçek alın. İlişki durumunuzu değil, mutluluk seviyenizi önemseyin. Zaten önemli olan, Ataol Behramoğlu’nun dediği gibi:
“Bütün insanları dostun bil, kardeşin bil kızım.
Sevincin ürünüdür insan, nefretin değil kızım.”
O yüzden bugün sadece sevgilisi olanların değil, sevgiyle dolan herkesin günü olsun.
