Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ,Türkiye'nin Suriye halkının hep yanında olduğunu vurgulayarak "Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği yarından itibaren faaliyete geçecek" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin merak edilen soruları yanıtladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamaları özetle şöyle:
"ZAMAN ZAMAN ÇOK KARAMSAR NOKTALARA GELDİĞİMİZ ANLAR OLDU"
14 yıl boyunca bu konuyu milletimize nasıl anlatırız, tedbirlerimiz ne olacak, sayın Cumhurbaşkanımız her zaman bu meselenin arkasında durdu. Biz sorundan önce de sonra da Suriye halkının iyiliğini düşündük. Uzun vadede bu konuda iyi bir noktaya geldik. Zaman zaman çok karamsar noktalara geldiğimiz anlar oldu. İdlib'e çekilmemiz vs tüm bu süreçlerde çok ciddi kararlar almamız gerekti. Türkiye bu süreçte terörle mücadelesini iyi bir şekilde yaptı. Herkesin anlamakta zorluk çektiği bir ilişki tarzı gerçekleştirdi.
"DAR GÖRÜŞLÜLÜK ÇARESİ OLAN BİR HASTALIK DEĞİL"
Astana süreci başlayıp Halep boşaldıktan sonra Suriye'nin Dostları Platformu Suriye'nin yanında olmuştur. Dar görüşlülük çaresi olan bir hastalık değil, dinlemediler. O zamanda Özgür Suriye Ordusu Suriye Milli Ordusu'na dönüştürüldü. Biz Suriye'deki iç savaştan dolayı ev sahipliği yaptık. Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, Suriye muhalefeti yok edilmekle kalmazdı milyonlarca mülteci Türkiye'ye gelirdi.
"TÜRKİYE RİSKLERİ GÖRÜYORDU"
Türkiye riskleri görüyordu. Bizim niyetimiz Suriye halkını mutlu eden bir Suriye'nin ortaya çıkması. Baktık ki gerçekten durum çok kötü. Cumhurbaşkanımız elini uzattı. Uzun yıllar boyunca rejim kendi eksiklerini gördü. Hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Biz kendilerinden bir şey istemeyecektik. İnsani isteklerimiz vardı. Kendi hakkını düşman olarak gördükleri için bu konulara girmediler. Rusya ve İran'ın etkisi altındaydılar ve bu aşamaya geldik.
Aslında son 2-3 yıldır rejim çok zayıftı. Yapılması gereken en hayati konu Rusların hayati olarak denkleme girmemeleriydi. İran Dışişleri Bakanı geldi, Ruslar ve İranlılarla bir araya geldik bazı konuları konuştuk. Rejim destek görseydi çok kanlı olabilirdi. Ruslar ve İranlılar baktılar ki bunu sürdürmenin bir anlamı yok, yani bir muhalefetin üstün cesareti ile ilerleyen bir süreç oldu. Biz odaklı görüşmeler sürdürerek bunun kansız olmasının yolunu açtık.
4 milyon nüfusa hizmet etme durumları oldu. Muhalefet halkın ihtiyaçlarını karşılanmasının asli hükümlülüklerinin farkındalar, bunlar İblid'te yürüttükleri hizmetleri bütün ülkeye yaygınlaştırmaya çalıştılar. Öncelikli olarak ülkede bütünlüğün sağlanması gerek, bizim için çok yoğun bir mesai başlıyor.
"TERÖRİZMİN OLMADIĞI BİR SURİYE GÖRMEK İSTİYORUZ"
Biz ciddi bir karşı duruş görmedik, bizim tanıdığımız kadar kimse tanımıyor bunları. Biz terörizmin olmadığı bir Suriye görmek istiyoruz, kitle imha silahlarıyla kimsenin işi olmadığı, bölge ülkelerine tehdit üretmeyen kuşatıcı bir yapı istiyoruz. Şam'daki yönetime biz bunları iletiyoruz. Can güvenliği oluşmuş bir Suriye'de insanlar geri dönebilirler. Biz bunları Şam'daki yönetime yansıtıyoruz. Söyledikleriyle yaptıkları örtüşüyor, iyi yoldalar.
Bütün ülkelerin burada ortak bir çabası olsun. Bölgenin ortaya çıkan sorunlarını çözmede aralarında geliştirdikleri mekanizma olur.
TÜRKİYE’NİN ŞAM BÜYÜKELÇİLİĞİ AÇILIYOR
İsrail burada olabilecek en kötü senaryoyu belirleyip tedbir paketi geliştirmiş. Esad rejiminin kabiliyetlerini İsrail biliyordu. İsrail yeni yönetimin durduğu yerden emin olmadığı için bir strateji geliştirdi. Bu strateji çok tehlikeli bir strateji, kendilerine haber yolladık, artık bir noktaları bombalamaktan vazgeçin.
Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği yarından itibaren faaliyete geçecek.