Eski Almanya Başbakanı Merkel, hayatını kaleme aldığı kitabında 12 kez geldiği Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük bir yer ayırdı. Merkel'in Erdoğan'la Yıldız Sarayı'ndaki görüşmesine dair notları ise yankı uyandırdı.
Eski Almanya Başbakanı Merkel'in "Özgürlük. Anılar 1954-2021" kitabı piyasaya çıktı. Merkel, bugün piyasaya çıkan "Özgürlük. Anılar 1954-2021" adlı kitabında, Mart 2017’de Washington’a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında dönemin ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşmeyle ilgili anılarına da yer vererek Beyaz Saray'a geldiğinde Trump’ın kendisini basın mensuplarının önünde kapıda el sıkışarak karşıladığını aktardı.
"TRUMP BU SÖZLERİME CEVAP VERMEDİ"
Oval Ofis’teki baş başa görüşme öncesinde ikinci kez medyanın karşısına çıktıklarını, Trump’ın burada gazetecilerin bir kez daha el sıkışma talebini dikkate almadığını kaydeden Merkel, "Sahneyi soğukkanlılıkla izlemek yerine ona bir kez daha el sıkışmamız gerektiğini fısıldadım ancak Trump buna cevap vermedi." ifadesini kullandı.
Merkel, Trump’ın bu davranışıyla konuşma konusu oluşturmak isteğini, kendisinin de normal davranan bir muhatap ile karşı karşıyaymış gibi hareket ettiğini anlattı.
Baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu Almanya kökeni ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile münasebeti konularında sorular sorduğunu aktaran Merkel, “Belli ki Rusya Başkanından çok etkilenmişti. Sonraki yıllarda, otokratik ve diktatörlük özellikleri olan politikacıların onu büyülediği izlenimine kapıldım.” ifadesini kullandı.
PAPA'NIN HEDİYESİNİ DE ANLATTI
2017’de Hamburg’da yapılan G20 Zirvesi öncesi Vatikan’da Papa Francis’i ziyaretinde de endişe duyduğu bir konuyu yani ABD'nin Paris iklim anlaşmasından çekildiğini duyurmasını gündeme getirdiğini anlatan Merkel, şunları kaydetti:
“İsim vermeden, bir grup insandaki temelden farklı görüşlerle nasıl başa çıktığını sordum. Beni hemen anladı ve basitçe cevap verdi. 'Eğ, bük, bük ama kırılmadığından emin ol' Bu niteleme hoşuma gitti. Bunu orada tekrarladım. 'Eğ, bük, bük ama kırılmadığından emin ol'. Bu anlayışla , bunun ne anlama geldiğini henüz tam olarak bilmesem de, Paris Anlaşması ve Trump ile olan sorunumu Hamburg'da çözmeye çalıştım.”
Papa ile hediyeleştiğini de aktaran Merkel, Papa’nın kendisine zeytin dalını anımsatan küçük bir bronz zeytin dalı hediye ettiğini ve bunun kendisini etkilediğinin altını çizdi.
MERKEL'İN KÖPEK KORKUSU: PUTİN KÜÇÜK BİR KABALIK YAPTI
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yabancı misafirleri olduğunda Labrador cinsi bir köpeğini yanında bulundurduğunu belirten Merkel, "Ocak 2006'daki ilk ziyaretimden bu yana Putin, 1995'in başlarında Uckermark'ta bir köpek tarafından ısırıldığım için köpeklerden korktuğumu biliyordu. Danışmanım Christoph Heusgen bunu Rus meslektaşı Sergei Prichodko'ya bildirmiş ve Putin'den köpeğinin yanında olmamasını istemişti. 2006 yılında Moskova'da bu talebe saygı duydu ancak küçük bir kabalık yaparak bana pelüş bir oyuncak köpek hediye etti ve bunun ısırmadığını söyledi." ifadelerini kullandı.
2007'deki Soçi'deki görüşmesinde köpeğin odaya getirildiğine dikkati çeken Merkel, bunu bir güç oyunu olarak niteleyerek, "Putin ile basına görüşmeye dair görüntü verirken köpeği görmemezlikten gelmeye çalıştım. Putin'in yüz ifadelerinden bu durumdan memnun olduğu şeklinde yorumladım. Kendime sakin ol fotoğrafçılara konsantre ol dedim ve 'bu da geçecek' diye düşündüm."
TÜRK KAHVESİ İFADESİ
Eski Başbakan Merkel kitabında birçok kez Türk kahvesine atıfta bulundu. Eski Doğu Almanya'da çalıştığı akademide zaman zaman kahve yaptıklarını anlatan Merkel, "Kahvenin hazırlanmasında Frank Schneider ve ben sorumluyduk. Çünkü ofiste bir musluk ve su ısıtıcımız vardı. Fincana bir kaşık kahve, üstüne sıcak su ve hepsi bu kadar. Biz ona 'Türk kahvesi' derdik. Hala doğru düzgün bir kahve makinem yok ama evde kahveden çok çay içiyoruz zaten" diyerek Türk kahvesi ifadesini çok eski dönemlerde de kullandığını vurguladı.
ERDOĞAN'LA GÖRÜŞMESİNE DE YER VERDİ
Öte yandan Merkel kitabında görev süresi boyunca 12 kez ziyaret ettiği Türkiye'ye ve uluslararası toplantılarda sayısız kez bir araya geldiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun bir bölüm ayırdı. Kitapta Merkel'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Mabeyn Köşkü'nde gerçekleştirdiği görüşme ve oturdukları tahtlarla ilgili yazdıkları ise dikkat çekti.
Kitabında, İstanbul ziyaretinin Yıldız Sarayı'ndaki bölümünün Almanya'da tepkilere neden olduğunu belirten Merkel, Erdoğan'la o dönemki anılarını şöyle anlattı:
"İstanbul ziyaretim sert bir şekilde eleştirildi. Bundan iki sandalye, daha doğrusu iki altın taht sorumluydu. Birine Erdoğan oturdu, diğerine ben oturdum. Sadece fotoğrafçıların kesitleri için değil, sohbetimiz sırasında da bu koltuklarda oturduk. Bunlar harika diye düşündüm, ancak bunun dışındaki duruma odaklanmadım. Bunun yerine içerik açısından neyi başarmak istediğime odaklandım. Ama sonradan 'Bir resim bin kelimeye bedeldir' şeklinde, Erdoğan'ın karşısında sarayında bir hükümdar gibi sindiğim ve gerekirse kendimi onun önünde yerlere bile çökebileceğim yazıldı. Türkiye ile daha fazla mülteciyi bizden uzak tutabilecek bir anlaşma imzalamak üzereydik. Daha da kötüsü, ziyaret Türkiye'deki parlamento seçimlerinden iki hafta önce gerçekleştiği için, ziyaretimi Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisi'ne seçim yardımı sağlamak için kullanmakla da suçlandım."
Kitap ilerleyen günlerde Türkçe baskısıyla da raflarda olacak.
Kaynak: Türkiye Gazetesi