Narin Güran cinayeti kapsamında gözaltına alınan anne Yüksel Güran'ın savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı.
Sorgu sırasında soğukkanlı ve sakin davranan anne Yüksel Güran, hakkındaki tüm iddiaları reddetti. Savcının sorduğu birçok soruya da "Bilmiyorum, haberim yok ve görmedim" şeklinde cevaplar verdi. Amcayla olan ilişkisi sorulduğunda ise "Böyle bir şey kesinlikle yok bu iddialardan utanç duyuyorum. Narin’i kim öldürdüyse Allah belasını versin" dedi.
İşte Yüksel Güran'ın 12 saatlik ifadedeki sözleri;
Ben bu olayla İlgili olarak kollukta ifade vermiştim. O İfadem doğrudur, altındaki İmza bana aittir ve aynen tekrar ederim. Benim 5 çocuğum vardır. Ben ev hanımıyım. İşim gücüm ile uğraşırım. Bahçem vardır. Sabah akşam bahçeme bakarım dedi.
Hüseyin GÜRAN 2 ay tatildeydi. Olaydan bir gün önce ben Hüseyin amcalara ziyarete gidecektim. Ancak misafirler geldiği için oraya gidemedik. Misafirlerden sonra ben ve kocam dışarıya çıktık. Hüseyin amca tepede oturuyordu. Sonra Hüseyin amcanın yanına gidip orada oturduk. Biz oraya gittiğimiz için Narin çok sevindi. Çocuklar da orada oturdu. Sonra Muzaffer GÜRAN geldi. Tüm çocukları ile birlikte orada oturduk. Muzaffer ve Osman bir süre sonra oradan ayrıldı. Yusuf bize yarın Batman'a gideceğiz demişti. Sonra bizde oradan ayrıldık. Tam oradan ayrılacağımız sırada Hüseyin'in 7. Sınıfa giden kızı Hatice, Narin'e yarın Kur'an kursuna gidelim dedi.
Sonra buradan ayrıldık. Sabah 5 gibi kalktım. Bahçeden bamya topladım. Baktım ki bir hindi bahçe de ölmüş ve yarısı yenmiş. Geri kalan yarısı da yerde kalmıştı. Saat 06:00 sıralarıydı. Gittim eve Osman'ı kaldırım. Osman işe gidecekti. Ben hemen aşağıya indim. Ben indikten sonra damdakilerin hepsi damdan indiler. Sonra bana sofrayı kur, Muzaffer de kahvaltıya gelecek dediler. Bende sofrayı kurup kahvaltı yaptık. Kahvaltıyı bizim evimizde yaptık.
Kahvaltıdan sonra Muzaffer ve eşim Arif Batman iline gittiler. Baran'da onlarla birlikte kalktı gitti. Kalktıklarında saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Biz sofrayı kaldırdık. Enes banyoya girdi ve çıktı. Ben ve Narin evdeydik. Çamaşır makinemiz bozuktu. Ben Hediye'yi aradım. Makinesi boşsa elbiseleri getireceğim dedim, Sonra elbiseleri alıp buraya götürdüm. Daha sonra dönüp evimi toparladım. Çocuklar da evdeydi. Narin, Enes, Muhammed seviniyorlardı. Hepsi abimiz oyuncak getirmemiş diyerek şakalaşıp oynuyorlardı. Ben balkonu yıkadım. Saat kaç olduğunu bilmiyorum. Sonra amcamın gelinin evine gittim. Batman'dan gelmişti. Evleri bizim evin arkasındadır. Ev kız kardeşim Saliha KAYA'nın evidir.
Burada kahveyi içlikten sonra Ferhat gelip bana Enes'in ona "anne gelsin acıktık” dediğini söyledi. Bende eve gittim. Saat 12.00 gibiydi. Biraz evde çocuklarla oynadım. Sonra çocuklar patates kızartması istedi. Bende onlara patates kızartması yaptım. Narin ve Eren telefon için kavga ediyorlardı. Bende onlara neden böyle yapıyorsunuz diyerek telefonu onlardan aldım.
"NARİN GİTMEK İÇİN ISRARLI ŞEKİLDE ÇIĞLIKLAR ATIYORDU"
Saat 13.00’tü. Sofra üzerinde yemek yiyorduk. Sonra sofrayı topladım. Kızım Narin toz alıyordu. Ben koltukla uzanıyordum. Narin bana ben Kur'an kursuna geç kaldım dedi. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum. Ben kızım hava sıcaktır gitme dedim. O da çok ısrar etli ve bana saat 16:00'ya kadar kurs var gitmek istiyorum sonra Hüseyin amcanın evine gideceğim dedi. Bana onları çok özledim dedi. Çok ısrar etti. Gitmek için ısrarlı şekilde çığlıklar atıyordu. Narin yaz boyunca hiç evden çıkmamıştı. Ben hatta kızıma. kızım bacakların çıplak bu haliyle insan kursa gider mi dedim.
Üzerine siyah şort ve tişört giymişti. Sonra Muhammed geldi. Bu sırada Narin dışarı çıkmıştı. Narin'in dışarı çıktığını görmedim. Bu nedenle dışarı çıktığında ne giydiğini görmedim. Ben oturma odasında oturuyordum. Bu oda evin çıkış kapısını görmemektedir. Muhammed geldi ve biraz konuştuk. Ben çok yorulmuştum. Ben orada yattım. Muhammed'de orada yattı. Enes'de orada yatıyordu. Eren ise telefon ile oynuyordu. Bir ara uyanıp mutfağa gidip su içip tekrar yattım. Sonra kalktım. Muhammed uyanıktı. Elinde benim telefonum vardı. Bana "yenge Hediye elbiselerimizi getirdi' dedi.
Bende ona "neden beni uyandırmadın” dedi. O da yenge bırakmadı dedi. Sonra Hediye geldi. Hediye dönüşte bana kendisine ait su dinamonun şalteri kapattığını söyledi. İlk geldiğinde dinamonun şalteri açıp, İkinci gelişinde şalteri kapatmıştı. Hediye İkinci gelişinde Enes uyuyordu. Hediye'nin evime İlk gelip beni uyandırmadan dönmesi İle İkinci geldiği süre arasında ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Ancak geldiğinde ben uyanmıştım. Hediye'nin su dinamosu şalteri Salim'inin evinin kapısının hemen önündedir. Salim İle Hediye'nin dinamosu aynı şalteri kullanmaktadır. Hediye'nin İlk evime gelişi İle İkinci evime gelişi dinamonun su deposunu doldurma süresi kadardır.
VALİZİN İÇERİSİNDEKİ TÜM ELBİSELER KİME AİT?
Çünkü Hediye bana "senin evine ilk geldiğimde siz uyuyordunuz, dinamonun şalterini açtım depo dolana kadar, şimdi şalteri kapattım ve size geldim” dedi. Hediye'nin evi Salim'in hemen arka kısmında bulunmaktadır. Evleri birbirine yakındır. Hediye'nin 4 çocuğu vardır. Hediye'nin en büyük çocuğu ortaokuluna, en küçüğü ise ikinci sınıfa gitmektedir. Hediye geldiğinde biraz oturup sohbet ettik. Hediye geldiğinde Muhammed uyuyordu. Eren uyanıktı. Valizi getirdim. Valizin içerisindeki tüm elbiseler Enes'e aitti. Elbiselerin tümünü Hediye ile katlayıp valize koyduk. Oturmaya devam ettik. Bu sırada Enes'in telefonu çaldı. Enes telefonda konuştu. Kim olduğunu sorduğumda arkadaşlarım dedi. Sonra Enes kalkıp evin İçeri kısmında gitti. Sonra da evden çıktı gitti. Enes eve gelmedi. Bu sırada eltim ve ben İçeride oturduk. Biz bayağı oturduk. Konuştuk. Hediye bir süre sonra evden çıktı. Hediye çıkarken Enes oğlum eve geldi. Enes geldiğinde babasını yemek için aradı. Sonra ben mutfağa gidip yemeği ocağa bıraktım. Sonra ben gidip dinamoyu çalıştırıp geri eve geldim. Sonra balkonuma gelip balkonumu yıkadım ve suyu bahçeye verdim. Sonra İçeriye girdim. Baktım etim pişmişti. Mutfağı ve evi toplayıp dama çıktım. Dama yatakları sermek için çıkmıştım. Damda iken Enes'in sesi gelmekteydi. Ben aşağı İndiğimde Eren'i gördüm. Eren'e abin orada mı diye sordum. O da evet dedi. Bende gidip Enes'i çağırdım. 20-30 metre çocuklardan uzaktaydım.
"NARİN'İ YEMEĞE ÇAĞIRDIM, BULAMADIK"
Çocuklar sigara içmekteydi. Sigara İçtikleri İçin kendilerini uyarıp tembihledim. Sonra oğlum Enes'e Aşağı İndiğimde ahırdan 20-30 metre uzakta Enes, Ufuk, İsmini İsa ya da Yusuf olarak bildiğim çocuklarla beraber oturuyorlardı. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Ancak hava kararmaya başlamıştı. Enes'e seslenip oğlum bana yardım et dedim. Oğlum Enes geldi bana yardım etti ve ahırın penceresini kapattık. Pencere yüksektedir. Enes'in yardımıyla birlikte ahırın penceresini kapatmıştık. Hindileri ahıra koyduk. Sonra eltim olan muhtarın eşi Melek GÜRAN, yanındaki kızı ve kız kardeşleri hep birlikte kapıda oturuyorlardı. Ben Melek'in ameliyat olan babasının sağlık durumunu sorup elbise konusuna girdiklerinde beni tutmayın evde pilavım ateşin üzerinde diyerek oradan ayrılıp eve gittim. Eve geldiğimde çocuklar da eve doğru geliyorlardı. Muhammed'e git kardeşin Narin'i de yemeğe çağır dedim. Ben mutfağa girene kadar Muhammed eve döndü ve Narin orada değil dedi. Ben dışarı fırlayarak "Enes sen camiye git bak” dedim ve bende tepeye çıktım.
Ben tepeden Maşallah'ı çağırdım. Çünkü ben daha önce yüzlerce defa Narin'i Maşallah'ın evine bırakmıştım. Kurstan sonra orada olabileceğini düşünerek oraya gittim. Narin'i sordum. Maşallah bana Narin'in orada olmadığını söyledi. Süheyla'da oradaydı. Süheyla'ya da Narin sizde değil mi diye sordum. Çünkü İbrahim Halil GÜRAN'ın da küçük kızı vardı. Belki oradadır diye düşünmüştüm. Süheyla da bana Narin ya Hediye gile ya da Yasemin gile gitmiştir dedi. Sonra Hediye'yi aradım. Narin orada değil mi diye sordum. O da yok burada değil dedi. Sonra Hediye'nin kızı Ecrin'i Yasemin'in evine Narin'i sormaya gönderdim.
İki dakika geçmeden tekrardan Hediye'yi arayıp Narin'in Yasemin evinde olup olmadığını tekrardan sordum. Bana orada değil dediler. Sonra çocuklarım Eren veya Muhammed'e telefonunda Yasemin’in telefon numarasını bulmalarını söyledim. Enes'te bu sırada caminin orada Narin'i arıyordu. Saliha'yı da arayıp Narin'i sordum. Dedim belki halasının eşine gitmiştir. Gittik halası Azize KAYA'nın kapısını çaldık. Narin'i sorduk ve orada değil dediler. Hemen camiye gittik. Cami İnşaattır. Belki bir yere düşmüştür diye oraya gittik. Caminin kapısına gidip feryat edip Narin burada mı diye sordum.
O sırada İsa KAYA bana saat 18.00’de Narin'i cami civarında gördüğünü söyledi. O bunu söylemesi üzerine biraz gevşedim. Dedim belki arkadaşları ile oymamaya dalmıştır. Sonra eve gittiğimde bütün köy toplandı. Hava kararmıştı. Ancak saatin kaç olduğunu bilmediğim bir sırada Maşallah'ı tekrardan gördüm. Kendisi de bana 17:00-17:30 sıralarında Narin'i gördüğünü söyledi. Ancak Narin'i bulamadık. Ağlayıp çocuklarım da aşağıya inip çeşmeye koşmaya başladık. Bütün köylü Narin'i aramaya başladık. Ancak bulamadık dedi.
"NARİN KAYBOLMADAN ÖNCE SALİHA İLE KONUŞMUŞTUM"
Narin'in ölü olarak bulunduğunu biliyorum dedi. Ben kocama Narin'in kaybolduğunu söylemedim. Ancak köyden biri kocamı arayıp Narin'in kaybolduğunu söylemiş. O da beni aradı ve Narin nerede diye sordu. Bende bilmiyorum dedim ve kocam telefonu kapattı. Saat kaçta aradı bilmiyorum. Gün İçerisinde telefonda kız kardeşlerim Rojda ve Yaser İle telefonda konuştum. Kendileri İle sabah konuşmuştum.
Narin kaybolmadan önce Saliha İle konuşmuştum. Ona misafirlerin gelip gelmediklerini ve elbiseleri yıkamak İçin makinesinin müsait olup olmadığını sormuştum. Saliha ile uzun süreli konuşmamıştım. Saliha İle sadece bir kere konuştum. Ona da sadece kendilerine gideceğimi söyleme hususunda konuşmuştuk. Sabah Saliha'yı bir kez ben aradım. Saliha'nın sabah beni aradığını hatırlamıyorum. Sadece benim onu bir kere arayıp elbiseleri yıkamayı söylediğimi hatırlıyorum. Yaser GÜL İsmini Yasemin olarak değiştiren kardeşim olur. Kendisi İle her gün konuşurum. Kendisini ben aramıştım. O sırada Rojda İle beraber bana geleceklerini söylemişti.
NARİN'İN O GÜN GİYDİĞİ KIYAFETİ SORULDU
Savcı: Saat 09:39, 19:3 1, 19:34 sıralarında 05.... .... numaralı hattın kullanıcısı Hediye İle yaptığı görüşmelerde neler konuştuğu soruldu.
Yüksel Güran: 09:39'da Hediye'yi elbiseleri yıkamak İçin aramıştım. O da bana elbiselerini getir demişti. Kendisini bu yüzden aramıştım. 19:3 1 ve 19:34'te Narin İçin iki defa üst üste aramıştım.
Savcı: Saat 12:30'da Saliha'nın kendisini aradığı soruldu.
Yüksel Güran: Ben bu sırada Saliha'nın evinde bulunduğum sırada çocuklarım bana ulaşmak İçin Saliha'nın telefonunu aramışlar. Ben nereye gitsem telefonumu evde bırakırım.
Savcı: Songül ÇABAŞ ile 13:30 sıralarında yapmış olduğu görüşme soruldu.
Yüksel Güran: Songül ÇABAŞ benim kız kardeşim olur. Kendisinin kimlikte adı Songül'dür. Ancak bize kendisine Rojda deriz. Kendisi İle konuştuğumda o Bismil'de İdi ben kendi evimdeydim. Rojda o sırada Yasemin'in evinde bulunmaktaydı. Yasemin evi de Bismil'de bulunmaktadır. Songül, Bismil'de olduğunu, eniştesinin müsait olması durumunda bize oturmaya geleceklerini söylemek İçin beni aramıştı. Kendisi İle genel sohbet ederek düğün ile ilgili de konuştuk.
Nazlı Arife KAYA eltim Emine KAYA'nın kızıdır. Nazlı'nın kızı düştüğü İçin kızını sormak İçin onu aramıştım.
Savcı: 17:54, 17:56, 18: 17'de Hacı KAYA'ya ait telefon İle yapmış olduğu görüşme soruldu.
Yüksel Güran: Oğlum Muhammed, Hacı KAYA'nın oğlu Akın ile konuşmuştur. Ne konuştuklarını bilmiyorum.
Savcı: 19:25, 19:28'de eşi Arif GÜRAN ile yaptığı konuşmaların içeriği soruldu.
Yüksel Güran: 17:42'de ki konuşmayı hatırlamıyorum. Görüşmeyi çocuklarım yapmış olabilir. 19:25'te kendisi ile yemeği sormak için çocuklarım aradı. Batman'da köyde olduğunu söyledi. 19:28'te ise kendisi beni arayarak Narin'in kaybolduğunu duyduğunu, nerede olduğunu sordu ve kapattı.
*Arif'in beni arayıp Narin'i sormasından sonra telefonu çocuklarım benden aldı. Bu dakikadan sonra ki görüşmeleri ben yapmadım.
Savcı: Narin'in Kur'an kursuna giderken üstüne giymiş olduğu kıyafeti tarif etmesi istendi.
Yüksel Güran: Şortu da tişörtü de siyahtı. Tişörtünün ön kısmı parlaktı.
Savcı: Narin'in kaç adet terliği olduğu soruldu.
Yüksel Güran: Biri ayağında diğeri de eskisi evde olmak üzere iki adet terliği vardır. Evdeki terliğinin rengi pembedir. Terliğin önünde ne olduğunu hatırlamıyorum. Terliği halen evdedir.
"OLAY GÜNÜ SALİM İLE NE KONUŞTUNUZ"
Savcı: 30/07/2024 günü 20.59’da Salim ile ne konuştunuz?
Yüksel Güran: Salim ile ben konuşmadım. Salim ile hiçbir zaman ben konuşmadım. Kimse benim telefonum ile Salim’le konuşmamıştır. Bahsetmiş olduğunuz aramayı hatırladığım kadarıyla Saliha’yı aramaya çalışırken yanyana olması sebebiyle Salim’i aramamdan kaynaklanmaktadır. Hatırladığım kadarıyla ben yanlışlıkla aradıktan sonra Salim de beni arayarak “Azize Azize” dedi. Ben de kendisine “abi yanlış aramışım” dedim ve kapattım.
Savcı: Salim ile bunun dışında aranızda telefon üzerinden herhangi bir görüşme gerçekleşti mi?
Yüksel Güran: Hayır gerçekleşmedi. Salim ile ben hiç görüşmedim. Ancak bu görüşmeler var ise çocuklarım yapmış olabilir. Ben nereye gitsem Arif’in telefonu yanımızda olduğu için kendi telefonumu evde bırakıp öyle giderim.
Savcı: Salim ile evlenmeden önce herhangi bir gönül ilişkisi olup olmadığı soruldu:
Yüksel Güran: Biz Arif ile nişanlanmadan önce Salim ile Melek nişanlandı. Salim Nişanlandıktan sonra Arif askere gitti. Arif acemi birliğinden döndükten sonra biz Arif ile nişanlandık. Benim mutlu bir ailem vardır.
Savcı: Tüm gün evde olduğunuzu, özellikle Nari’in kaybolduğu saatlerde evde olduğunuzu beyan etmenize rağmen Narin’in 15:15’te kurstan gelerek patika yola girmekte ve evinizin olduğu tepeye çıktıktan sonra dönüp arkadaşlarına el salladığı dosya kapsamında sabit olmasına karşın Narin’in eve gelmediğini beyan ettiniz. Bu hususta diyecekleriniz nelerdir?
Yüksel Güran: Bahsettiğiniz saatlerde eltim Hediye’nin bizde olduğunu hatırlıyorum. O geldiğinde biz yatıp uyuyorduk.
NARİN'İN ANNESİNİN İFADESİNDEKİ ÇELİŞKİ
Savcı: Kolluktaki müşteki olarak alınan ifadenizde Hediye’nin saat 16.00 sıralarında eve geldiğini beyan etmenize rağmen şuan ki ifadenizde 15.15’te beraber olduğunuzu söylemektesiniz. Çelişkiyi gideriniz.
Yüksel Güran: Ben saate bakmadığımdan saatleri hatalı söylemiş olabilirim. Her iki ifademde de söylemiş olduğum saatler yanlış olabiliri. Uyuduğumdan Hediye’nin saat kaçta eve geldiğini bilmiyorum.
Savcı: olay günü 15:15 civarlarında Salim ile bir arada mıydınız?
Yüksel Güran: Hayır değildim. Salim’i sadece dinamoyu çalıştırmaya gittiğimde Hacı Hüseyin’in evinin önünde olduğunu gördüm. Kendisi ile bir araya da gelmedik.
Savcı: Narin sizin evinize patikayı çıkıp yukarıya geldiğinde sizle Salim’in ilişkisine denk gelmesi nedeniyle mi öldürdünüz?
Yüksel Güran: Ben kesinlikle Narin’i görmedim. Benim bu adamla da herhangi bir ilişkim olamaz.
"ŞÜPHELENDİĞİM KİMSE YOK"
Savcı: Eylemi siz gerçekleştirmediyseniz kimin gerçekleştirdiğini düşünüyorsunuz?
Yüksel Güran: Benim şüphelendiğim kimse yoktur. Kocamın da husumetlisi olup olmadığını bilmiyorum.
Savcı: Nevzat’ın ifadesinde sizin ahırınızın olduğu kısımdan Salim’in kendisine doğru ‘Nevzat hazırlan seninle işimiz var’ diye bağırdığını beyan ettiği, sizin evin konumu Nevzat’ın bulunduğu yere daha yakın olması da değerlendirildiğinde Salim’in bu seslenmesini duyup duymadığınızı söyleyin.
Yüksel Güran: Ben kesinlikle böyle bir seslenme duymadım. Evde klima çalışmaktaydı. Pencereler de bu nedenle kapalıydı. Saat 05.00 uyandığımızdan biz her gün o saatlerde klimayı çalıştırarak uyumaktayız. Bu nedenle bu seslenmeyi duymamış olabilirim.
"EVDEKİ HALILARI NE ZAMAN DEĞİŞTİRDİNİZ"
Savcı: Evinizde bulunan halıları Narin’in kaybolduğu gün veya sonrasında değiştirdiniz mi?
Yüksel Güran: Ben halıları değiştirmedim. Ancak eve insanların gelip gitmesi nedeniyle hatırladığım kadarıyla 5-6 günde kız kardeşim Yasemin bana gelerek halıların kirlendiğini, temiz halım olup olmadığını sordu. Ben de temiz halım olduğunu söyledim. Yasemin temiz halıyı alıp serdi. Eski halım da evde yıkanmamış halde bulunmaktadır.
Savcı: Narin’in kaybolduğu gün Salim’e veya herhangi birine battaniye verdiniz mi?
Yüksel Güran: Kimseye bir battaniye vermedim. Ancak olay nedeniyle evime gelen giden çok fazla olduğundan benim evimden Salim’in evine uyumak için battaniye götürmüşse de bilgim yoktur. Şehir dışından bu olay nedeniyle ziyaretimize gelenlerin çoğunluğu benim evim, Salim’in evi ve kız kardeşimin evinde uyumaktaydı.
Savcı: Salim’e ait beyaz Renautl 19 Europa marka aracın sol ön koltuğunda Narin Güran’a ait DNA örnekleri çıktığını biliyor musunuz? Babası Arif Güran’ın arabasında arama yapılmasına rağmen çıkmayan DNA örnekleri, Salim Güran’ın aracından neden çıkmış olabilir?
Yüksel Güran: Biz ailecek hiçbir zaman Salim’in arabasına binmedik. Narin kızım da bizden ayrı kesinlikle binmedi. 14/07/2024 tarihinde Berat’ın nişan merasim günü eşim Arif, Mersin ilinde olması nedeniyle Salim’in aracına Narin, Eren, Ecrin, Damla, Hediye, Miran bindiler. Aracı Devran sürmekteydi. Benim kızım Narin aracın arka koltuğuna bindi. Aracın ön yolcu koltuğunda Fuat’ın karısı Hediye oturmaktaydı. Ben bu araca hiç binmedim. Narin de bunun dışında hiç bu arabaya binmedi.
"NARİN'İN KAYBOLDUĞUNU NEDEN EŞİNİZE BİLDİRMEDİNİZ"
Savcı: Narin’in kaybolduğunu neden eşiniz Arif’e bildirmediniz?
Yüksel Güran: Ben eşimin Batman ilinden eve döndüğünü ve yolda olduğunu biliyordum. Telaşa düşerse kaza yapar diye kendisine haber vermedim. Eşim döndüğünde kendisine haber vermediğim için bana kızdı.
Savcı: Nevzat Bahtiyar ifadesinde kızınız Narin Güran’ın cansız bedenini kendisine Salim’in verdiğini belirtmiştir. Bu hususta ne biliyorsunuz anlatınız.
Yüksel Güran: Hiçbir bilgim yoktur. Nevzat ve Salim her zaman birlikte gezerler. İyi arkadaştırlar. Ben onları her zaman birlikte görüyordum. Dost olduklarını biliyorum. Ben bu hususu ilk defa jandarmada gözaltına alındığımda öğrendim. Bizim Salim ile ailecek herhangi bir husumetimiz yoktur. Kızıma neden zarar verdiğini bilmiyorum.