Zafer Partisi Bolu İl Başkanı Serdar Çuhadar'dan Tanju Özcan'a: "Beni susturmak istiyorsanız öldürmek zorundasınız..."

Zafer Partisi Bolu İl Başkanı Serdar Çuhadar'dan Tanju Özcan'a:
A- A+

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın geçtiğimiz gece Zafer Partisi Bolu İl Başkanı Serdar Çuhadar'la yaptığı telefon görüşmesi Bolu kamuoyuna bomba gibi düştü. Konu ile ilgili açıklama yapan Zafer Partisi Bolu İl Başkanı Serdar Çuhadar, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın kendisini arayarak ağır hakaret ve küfürler ettiğini belirterek Tanju Özcan hakkında suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Çuhadar açıklamasında "Beni susturmak istiyorsanız öldürmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.

Zafer Partisi Bolu İl Başkanı Serdar Çuhadar sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın alkollüyken kendisini aradığını ve ağza alınmayacak hakaret ve küfürler ettiğini belirtti. Zafer Partisi İl Başkanı olarak gerçekleri söylemeye devam edeceğini ifade eden Çuhadar, “Beni susturmak istiyorsanız öldürmek zorundasınız” dedi.

Çuhadar yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Kıymetli kamuoyu değerli Bolulular, gerçekten bir insanının yaşamaması gereken, sinir uçlarına dokunan dengesini bozan bir olay yaşadım. Konu başlığımız Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan...Konu tabii ki yargıya intikal etti. Biz elimizdeki görüşme kayıtlarını, arama kayıtlarını, mesajları yetkili makamlara teslim ettik. Kendisi seçim döneminde de beni gece yarıları arayıp her türlü hakaret ve tehdit ediyordu. Bu konuda ben kamuoyunun bir mahkeme kurmasını arzu ediyorum. Samimiyet noktasında burada yapacağım açıklama kayıtlarla sabitlenmiş vaziyette. 2 gün önce akşam saat 22.00 civarında ailemle birlikte oturdum çay eşliğinde sohbet ediyoruz, telefonumun çaldığını gördüm. Whatsapp araması Tanju Özcan yazıyor ekranda.  Son günlerde kendisiyle ilgili sosyal medya paylaşımlarımda haklı eleştirilerim vardı ki eleştiri dozajımı da çok iyi tuttuğumu düşünüyorum. Bu eleştiri içerikli mesajlarım hala sosyal medyamda duruyor. Kaldırmadım kaldırmam da. Bunlarla ilgili bir sitemde serzenişte mi bulunacak diye düşündüm.  Sonuçta belediye başkanı aramış dedim ve telefonu açtım. Telefonu açmamla birlikte sarhoş olduğunu ilk kelimesinden anladım. Ağır küfürle zaten telefonu açtı. 'Lan şerefsiz Serdar Çuhadar, sen nasıl paylaşımlar yapıyorsun benim hakkımda deyip küfürlerini sıralamaya devam etti ve benden evimin konumunu istedi. Kapattım telefonu. Ben de akabinde çok rahatsız oldum. Çok ağır hakaret ve küfürler etti. Değil bir belediye başkanının sağlıklı bir insanın ağzına almayacağı hakaret ve küfürlerdi bunlar. Peşinden arayarak taciz etmeye mesaj yollamaya devam etti. Bunları hepsi bizim kayıtlarımızda mevcut. En son kendisine konum attım. Sesi kalabalık bir ortamdan geliyordu. Sonrasında emniyet güçlerimizi aradım durumu bildirdim. Kayıtlarda 9 kere arandığım görünüyor. Mesajları saymıyorum. Ben kendisine hiç bir şekilde küfür etmedim. Sonradan içki sofrasında beni aradığını ve yanında yaklaşık 15 kişinin olduğunu öğrendim. Kendi iddiasına göre de telefonun megafonu açıkmış.”

“Beni susturmak istiyorsanız öldürmek zorundasınız”

"Çocukluğumun geçtiği Seben'de, sel geldiği zaman selin içinde balık tutardık. Senin masanda iki kadeh rakıya meze olacak adam değilim. Buradan o anda yanındaki arkadaşlara sesleniyorum. Sizin yanınızda sarhoş olduğu her halinden belli olan birisinin bu şekilde konuşmasına gerçekten O'nu seviyorsanız nasıl izin veriyorsunuz? Tanju Özcan'ın o halinde sizlerin böyle mi yapması lazım? İçki masasında bir kişi haddi aştıysa koluna girip O'nu gideceği yere ya da evine götürmek olması gereken davranış değil mi? Sonradan öğrendim o sırada yanında bulunan on beş kişilik gruptaki arkadaşlardan 'Biz Serdar Çuhadar'ı rahat bırakmayacağız bundan sonra' diyenler  olmuş. Sizden korkan sizin gibi olsun! Biz kırk kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz. Eğer denildiği gibi telefonun megafonu açık ve hepiniz bu konuşmaya şahit olduysanız benim attığım konum sadece Tanju Özcan'a değil, hepinizedir.

Bir konuda anlaşalım. Beni susturmak istiyorsanız öldürmek zorundasınız. Bu konuda netim. Benim adresim açık. Ben Bolu'da halkın içinde bir insanım. Sizleri, bir belediye başkanının masasına oturmaya haiz olmuş kişilerin bu davranışını çok ayıpladım."

“Bolu Belediyesi'nin Büyüksu'ya boşalttığı atık sular, Başkanın yeni Mercedes'i, Suriyeli manipülasyonu”

“Tanju Özcan'ı bu kadar sinirlendiren konu neydi? Neden beni o saatte aradı? Sevgili Tanju Özcan, sizler sosyal medyada kendinize bir taban oluşturmak adına ya da oluşturduğunuz tabanda manipülatif bir takım paylaşımlar yapmak adına, Diyanet İşleri Başkanı'nı Audi A8'i üzerinden eleştiriyorsanız ki bu konuda haklısınız, kendiniz iki tane Mercedes marka makam aracınız varken itfaiye öncü aracı olarak son model bir Mercedes daha almanızı biz eleştirirsek buna sinirlenmeyeceksiniz. Mevcut iktidarın yandaşlarını yakınlarını kolladığından şikayet edip kendi dayınızın oğlunu belediye başkan yardımcısı olarak atarsanız bir bunu dile getiririz buna asla sinirlenmeyeceksiniz. Yabancılar ve sığınmacılar konusunda sosyal medyada yıllardır paylaşım yapıyorsun. Bizim partimizle paralel açıklamalar yapıyorsun. Bu konuda sizi desteklediğimizi defaten size bildirdik ama bir taraftan da mülkiyeti Bolu Belediyesi'ne ait kooperatifte üstelik Türk işçiler maaşlarını aylarca alamamışken orada çalışan Suriyelileri biz gündeme getirdiğimiz zaman, paylaştığımız zaman buna sinirlenmeyeceksin. Son günlerde yerlere sigara izmariti atanlara ceza uygulamalarıyla ilgili sosyal medyada bir rüzgar yakaladın. Buna karşı bizim Bolu Belediyesi Atık Su Arıtma Tesislerinden herhangi bir arıtma ve rafine işlemi yapılmadan Büyüksu'ya bırakılan tonlarca pis suyun tabiatın kalbine bırakılan kirli suyun nasıl bir çevre katliamına yol açtığına dair yaptığımız paylaşımımıza sinirlenmeyeceksin Tanju Özcan. Geçtiğimiz hafta Göynük'te bir orman yangını meydana geldi. Biz sahadaydık. Siz tatilden döner dönmez sanki Orman İşletme personelini, oradaki çalışanlara su dağıtan çorba dağıtan Kızılay personelini, yangında ateşle kora kor mücadele eden söndürme ekiplerini görmeden, asayişi sağlayan jandarma ve polis ekiplerimizi hiç dile getirmeden, sanki buradaki yangını sadece Bolu Belediyesi ekipleri söndürmüş gibi bir açıklama yaparsanız, biz de orada yangın içerisinde ölümle burun buruna mücadele eden Orman İşletme personelimizi ve ekiplerin ihtiyaçlarını oradaki halkın ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele eden Kızılay personelimizin hakkını vermek adına, jandarmamızın askerimizin, İl Özel İdare personelimizin, Devlet Su İşleri Personelimizin ve en başta sayın valimizin koordinasyonunu ve insan üstü çabalarını görmezden gelerek bir paylaşım yaparsanız onların zoruna gider. Biz bunu eleştirdiğimiz zaman sosyal medyada bu seni sinirlendirmeyecek Tanju Özcan. ”

“Alkol konusunda tedaviye başlamalısınız”

“Bakın size bir tavsiyem var; 4 sene daha Allah ömür verirse Bolu Belediyesi'nin başındasınız. Alkol konusunda tedaviye başlamalısınız.  Lütfen beni alkollü bir şekilde arama Tanju Özcan.”

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •