Sinan Ateş davasında sanıkların ifadeleri tamamlandı. Tetikçi Eray Özyağcı, Ateş'in bacağına ateş ettiğini söyledi ancak tutuklandıktan 6 ay sonra çıktığı mahkemeye vurduğu için pişman olmadığını söylediği tutanaklar bulundu.
Sinan Ateş davasının görülen dört celsesinde sanıklar savunmalarını, alacak verecek davası üzerine kurdular. Doğukan Çep, “Yargıtay’daki bir dosyam için destek istedim, para verdim, sonuç alamayınca paramı istedim, alamadım, bacaklarından vursun diye tetikçi tuttum” diye ifade verdi. Gazete Pencere'den Helin Yılmaz'ın haberi şöyle;
Çep’in, 'Ben bunu ayaklarından vuracağım, Ankara’ya gidiyorum' dedim. Eray da yanımda. 'Abi ben gider vururum' diye anlattığı tetikçi Eray Özyağcı da mahkemede senaryoya bağlı kaldı. Özyağcı hakim karşısında, "Ben Sinan Ateş'i bacaklarından vurdum. Onun yanındaki iki kişi bana ateş açtı. Ben de onlara ateş ettim. Arkadan bu kişiler ‘Reisi vurduk' diye bağırdılar” ifadesini verdi.
Özyağcı’nın avukatı da müvekkiline iftira atıldığını belirtti. Avukat Ziynettin Aktürk müvekkilinin Sinan Ateş’i öldürmeye yönelik ateş etmediğini dile getirerek Sinan Ateş’i saldırı sırasında yaralanan ve onu hastaneye taşıyan Selman Bozkurt’un öldürdüğünü iddia etti.
"Allah'a hamd ediyorum"
Aynı Eray Özyağcı, yakalandığında polise Sinan Ateş’i öldürdüğünü itiraf etmişti. Mahkemede poliste verdiği ifadeyi reddetti. Ancak Özyağcı sadece tutuklandığında ifade vermedi. Tutuklu kaldığı süre boyunca her ay hakim karşısına çıktı. Ve verdiği ifadelerde aynen yakalandığında konuştuğu gibi cinayeti işlediğini söyledi, “Ben vurdum” dedi. O kadarla da kalmadı, yaptığı işle övündü, Allah’a hamd etti.
Eray Özyağcı'nın verdiği ifade tam olarak şöyle:
“Önceki savunmalarımı aynen tekrar ederim. Böyle büyük bir kahpeyi bana vurmayı nasip ettiği için Allah'a hamd ediyorum. Pişman değilim, bu mesele benim şerefim ve onurumdur. Tahliyemi talep ediyorum”
Yani ne ayaklarından vurmayı hedefledim diyor, ne öldürme kastım yoktu ifadesini kullanıyor. Zaten senaryo da mahkeme için oluşturuluyor. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in söylediği gibi sanıkları senaryoda kendilerine verilen rolü oynuyor, ifadeler de bu senaryoya göre veriliyor.
