SON DAKİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en yakın isimlerdendi: "Dost acı söyler" diyerek eleştirdi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en yakın isimlerdendi:
A- A+

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın basın danışmanlığı ve AK Parti Genel Başkan Danışmanlığı gibi görevlerde bulunan Hüseyin Besli, köşesinde "Dost acı söyler" sözleriyle AKP'yi eleştirdi. Besli, yazısında "AK Parti önce 'bi durup bakmalı', düşünmeli" ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın basın danışmanlığı ve AK Parti Genel Başkan Danışmanlığı gibi görevlerde bulunan Hüseyin Besli, Akşam gazetesindeki köşe yazısında partisine önemli uyarılar yaptı.

“Dost acı söyler” sözleriyle yazısına başlayan Besli, "AK Parti önce bi durup bakmalı" sözleriyle devam etti. Besli'nin yazısında dikkat çeken ifadeler şöyle:

Giriş notu: Dost acı söyler... Fehvasınca: Her ne sebeple olursa olsun, seçim kaybetmiş belediye başkanlarının, kamu kurum ve kuruluşlarına mütevelli heyet üyesi/yönetim kurulu üyesi olarak seçilmeleri/atanmaları Ak Parti'nin yapacağı (yapması gereken) yeniliklerin ruhunu zedeleyecektir. Nokta.)

1

Ne çok kullanırız 'bi dur bakalım' veya 'dur bi bakalım' kavramını, değil mi?

2

İlk defa Dücane Cündioğlu'nda gördüm, daha sonra başka yerlerde de karşıma çıktı;

'Durmak' ile 'anlamak' kelimeleri arasındaki ilişki...

Bu iki kelimenin birbirine bitişikliğini, eklenmişliğini, birbirinin içine geçişini, birbirinin yerine ikame oluşlarını ve ikisinin bir kelimeye dönüştüklerini...

İddia şu: Yeryüzüne dağılmış birçok dilde anlamak kelimesi 'durmak'ı içermektedir.

Yunancadaki Episteme

Arapçadaki Vekafe

İngilizcedeki Understand

Almancadaki Verstehen... gibi.

Türkçeye gelince aynı bağlamda birden fazla kelimeyle/kavramla karşılaşmak mümkün.

Türkçede; kavranılması, anlaşılması, özümsenmesi, aydınlatılması gereken bir durumla karşılaştığımızda, hatta beden dilimizi de kullanarak 'dur bi bakalım' deriz.

Buradaki 'bakalım' kelimesi doğrudan doğruya 'anlamak' anlamındadır.

Anlamak içinse sakinleşmeyi, durmayı imlemektedir.

Ayrıca, değişik kaynaklarda 'düşünmek' kelimesi 'anlamak' yerine ikame edilir. Düşünmek için, yani anlayabilmek için önce 'düşmek'in (Azeri Türkçesinde durmak anlamında kullanılır, mesela arabadan düşülür) gerçekleşmesine işaret edilir.

3

Bizim Ekrem hep anlatır;

Ben çocukluğumda karasaban gördüm... diye.

Karasaban neyin sembolü? İnsanlığın avcı-toplayıcı toplumdan, tarım toplumuna geçişinin...

Demek ki bilinen tarih içinde yaklaşık 20.000 sene öncesinden beri insanlığın geçirdiği değişim bir karasabanı ortadan kaldıramamış.

Günümüzde ise, bizim ömrümüz içinde öylesine hızlı değişimler oldu ki neredeyse geçen 20.000 yılı geride bıraktı.

Bugün insanlık ve her şey öylesine hızlı akıyor ki, dalgaların üzerinde sörf yapılıyormuş gibi her şeye sadece 'değerek' yol alıyor.

Dalga kesildiği an, yani rüzgârın durduğu an sörf üzerindeki kişinin ayakta kalması mümkün değil, devrilip suya gömülür... değil mi?

Tıpkı onun gibi, insanlık da, değerek gerçekleşen yolculukta vuku bulacak en ufak bir aksaklıkla karşılaştığında tökezleyip, yere serilme tehlikesiyle beraber yaşamaktadır.

Ya da insanlık azgın akan bir nehre girmiş çaresizce akıp gitmekte, artık istese de çıkamaz.

("Zaman baş döndürücü bir hızla dönüyor. (altını ben çizdim hb.) bilmeyenleri yıkıyordu (boğuyordu hb.)" Oğuz Atay)

Burada başka bir parantez açarak; yine de o azgın nehrin kenarında oturmaya devam edeceğim... demek istiyorum. Olur ya, belki birisi; yardım edecek yok mu?... diye elini uzatırsa o eli tutup, o kişiyi çekip çıkarmak için...

4

Dünyadaki genel teamüle uygun olarak Ak Parti de 20 yıllık iktidar süresince çok koştu, çok çalıştı, çok değişti, yani hızlı bir akışa girdi.

Şimdi soru şu: Acaba, Ak Parti terkisine bindiği hız nedeniyle, dur-durak bilmeyen ilerlemesi yüzünden yeterince ve layıkıyla düşünemez ve anlayamaz mı oldu?

Öyle veya böyle; her ihtimali de göze alarak Ak Parti önce 'bi durup bakmalı', düşünmeli;

Eminim ondan sonra yeniden her şeyi, her olayı, her olguyu gerektiği şekilde anlayacak ve bir yol tutturacaktır.

Aslında bunu yapmaya mecburdur;

Tarih de, sosyoloji de, sorumluluk da, mükellefiyet de, imtihan da bunu dayatmakta...

Ne demişti Erdoğan: Milletimizin her saniyesi bize emanettir.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •