Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan, seçimde yenilgi alan AK Parti'deki tartışmalara 'çete' çıkışıyla dahil oldu. Kılıçaslan AKP Genel Merkezi’nde "partiyi İslamcılardan kurtarmaya çalışan bir çete" olduğunu iddia etti.
İlk kez bir seçimde ikinci parti olan AK Parti'de başarısızlığın sebebi tartışılmaya devam ederken Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan da kaleme aldığı köşe yazısıyla gündeme dahil oldu.
İsmail Kılıçarslan bugün "AK Parti İslamcılardan kurtulmalı mı?" başlıklı köşe yazısında AK Parti Genel Merkezi’nde "çok güçlü olduğunu düşünen" bir grubun "AK Parti İslamcılardan kurtulmalı" görüşünü savunduğunu yazdı. Bu grubun kurtulmak istediği kişilerin AK Parti'nin kuruluşundaki çelik çekirdek kadro olduğunu savunan Kılıçarslan söz konusu grubu şöyle tanımladı:
Bu grubun kurtulmak istediği kişilerin AK Parti'nin kuruluşundaki çelik çekirdek kadro olduğunu savunan Kılıçarslan söz konusu grubu şöyle tanımladı:
"İhvan çizgisinin bütünüyle tasfiye edildiğine (dahası edilmesinin şart olduğuna) inanan, Türkiye’nin dış politikasında oluşan kimi zikzaklara herkesin kayıtsız şartsız uyumlanmasını talep eden, İslamcıların tamamını 'kendilerine mahsus bir ajandaya da sahip olmaları' yüzünden eleştiren bu ekibin (çete mi demeliydim?) en başat özelliği ise ekibi oluşturan çoğu insanın eskiden radikal diyebileceğimiz derecede İslamcı olması. Vaktiyle o sertliği kabul edip üreten bünyeleri bugün de aynı sertliği 'AK Parti İslamcılardan kurtulmalı mı?' sorusuna coşkuyla 'evet' derken gösteriyorlar. Karakter değişmiyor, 'pozisyon' değişiyor anlayacağınız."
"POLİS İÇİNDEN BİRİLERİ..."
Taksim’de başörtülü eylemcilere yönelik müdahale görüntülerini değerlendiren Kılıçaraslan, olay hakkında şunları söyledi: "Yüzde yüz inanıyorum ki polisin içinden birilerinin de desteğiyle- dünyaya servis edildi artık. Geçmiş olsun yani.
Şimdi önümüzdeki dönemde AK Parti’deki değişimin yönünü merakla izlemek dışında pek bir şey kalmadı elimizde. Bir süredir Tayyip beyi İslamcılar da dahil olmak üzere enforme eden ekip (çete mi demeliydim?) mi devam edecek yoluna yoksa insan kaynağının yenilendiğini mi göreceğiz?
Bekleyelim, görelim."