İYİ Parti'den istifa eden İbrahim Özkan, istifa süreciyle ilgili açıklama yapmak üzere Gürkan Hacır ile Taksim Meydanı programına katıldı. Özkan, İYİ Parti üyeleri tarafından protesto edildi. Protestocular tv100 binası önünde toplandı, Özkan'a sloganlarla tepki gösterdi. Gürkan Hacır, güvenlik önlemleri alındığını ve kalabalığın dağıldığını belirtti. İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, protestonun şiddete dönüşmemesi gerektiğini ifade ederek partililere dağılmalarını söyledi.
İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Grup Başkanvekili İbrahim Özkan ve beraberindeki 6 Meclis üyesi partiden istifa etti. İYİ Parti'de yaşananları ve istifa süreciyle ilgili açıklamalarda bulunmak üzerine Özkan, Gürkan Hacır ile Taksim Meydanı programına konuk oldu.
İYİ PARTİLİLERDEN İBRAHİM ÖZKAN'A PROTESTO…
Özkan'ın açıklamaları sürerken İYİ Partililer protesto amacıyla tv100 binası önünde toplandı. Protestocular Özkan'a yönelik sloganlar attı.
GÜRKAN HACIR: KAPIDA GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI, KALABALIK DAĞILDI…
Protestoyla ilgili Hacır "Türkiye'de protesto herkes anayasal doğal, anayasal hakkıdır. İbrahim Bey'in geldiği saat itibariyle İbrahim Bey'i protesto etmek için bazı partililerin dışarıda olduğu ve protesto ettiği bilgisi bize geldi. Bunun üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduk. Asayiş ekipleri kanalımızın önünde gerekli tedbirleri aldılar. İstanbul emniyeti ile ilk dakikadan itibaren irtibat halindeyiz. Kapıda güvenlik önlemleri alındı. Kalabalık dağıldı, az bir kalabalık kaldı." dedi.
YÜCEL COŞKUN: ARKADAŞLARIN DERHAL DAĞILMALARI GEREKTİĞİNİ KENDİLERİNE BEYAN ETTİK…
tv100 yayınına bağlanan İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun "Arkadaşların böyle toplandığından haberimiz oldu biz derhal dağılmaları gerektiğini kendilerine beyan ettik çünkü herkesin protesto hakkı vardır ama bunun şiddet eylemlerine dönüştürülmemesi gerektiğini ifade ettik." dedi.
Özkan yaşananları tv100 ekranlarında şu sözlerle anlattı:
"MUHALİF SEÇMEN ARASINDA BİR BÜTÜNLÜK VAR, BUNU HALA GÖRÜYORUZ"
İYİ Parti'nin kuruluşuna bakarsanız 15 Temmuz'dan sonra 25 Ekim 2017'de kurulmuş bir siyasi parti. Öncesine bakarsanız Akşener'in referandumla ilgili bir çıkışı var. O dönemden beri bir yol arkadaşlığımız var. 2018 yılında yapılan genel seçimlerde partisinden yüzde 2,5 düşük oy aldı. Çok zorluklarla kurulmuş bir siyasi parti. Yaşanan süreçten sonra 2019'daki yerel seçimde CHP'yle iş birliği yapıldı. 25 yılın üzerine muhalefetin kazanabilme motivasyonu olarak Ankara ve İstanbul belediyeleri Millet İttifakı'na geçti. Sonrasında kaybedilmiş bir cumhurbaşkanlığı seçimi. Masadan kalkma, oturma, yaşanan travmalar... Kurultay döneminde Akşener'in parti içi muhalefete çok sert bir çıkışı olmuştu. Ben de şaşırmıştım. Orada sert çıkış başladı, neler olduğunu anlamaya çalıştık. 26 Ağustos'taki Akşener'in konuşmasında yerel seçimlerin dinamiklerinin farklı olduğunu yönünde söylemleri oldu. Sonra bir programda "özü başına" tanımıyla seçimlere İYİ Parti'nin seçimlere hür ve müstakil olarak gireceği yönünde durum ortaya çıktı. Millet İttifakı misyonunu tamamlamış olabilir ama muhalif seçmen arasında bir bütünlük var. Diğer tarafta kemik gibi bir yapı varken diğer taraftaki bölünmüşlük önümüzdeki yerel seçimin kaybedilebileceğini gösteriyor. Bu da muhalefetin motivasyonun bozulması anlamına gelebilir. Akşener ile 1 yıldır görüşme fırsatım olmadı. Randevu talebim olmadı.
"GENEL MERKEZİN BİLGİSİ VAR"
(İbrahim Özkan'ın "CHP ile arka kapı diplomasisi yapıyorduk. İstanbul'da kazanılacak yerde 3 ilçe belediyesi, 25 büyükşehir belediye meclis üyesi ve CHP'li ilçe belediyelerinde birer başkan yardımcılığı verilmesi konusunda temaslarımız sürüyordu. Buğra Kavuncu bana 'Beşiktaş'ı bile verseler işbirliği yapmayacağız' dedi." sözleri) Ankara'da kurumsal ilişkileri Adnan Beker, İstanbul'da da ben yürütürdüm. Genel merkezin bilgisi var. Bu görüşmeleri Buğra Kavuncu, Şükrü Kuleyin biliyordu. Ben iş birliğinden yanayım. Bu tavrımı herkes bilirdi. Ben bu diplomasisini niye yürüttüm? Bana böyle bir yetki verilmedi ama kapı arkası diplomasisinde yetki alınmaz. Birileri inisiyatif alır. Burada herhangi bir yetki durumu ve pazarlık durumu yok. İmamoğlu meseleyi anlamaya çalışıyor. İYİ Parti'nin tavrını anlamaya çalışıyor. İmamoğlu'na ben 'GİK somut bir öneri bekliyor' dedim. İmamoğlu da 'Ortada GİK kararı varken somut bir öneri nasıl götürülebilir' dedi. GİK, Akşener'e şartlı bir yetki verebilirdi. İmamoğlu'na somut önerilerle gitmeleri gerektiğini söyledim. İstanbul'da en az kazanılacak 3 belediyeleri garanti etmeleri gerektiğini söyledim. Sadece İstanbul için konuştum. İstanbul'da CHP'li belediyelerle birçok meclis üyesi var ama 1 tane belediye başkan yardımcısı yok, bu da yaptığınız yanlış dedim. Partimi korumak için AK Parti'nin güçlü olduğu ve kazanılma ihtimalinin düşük olduğu yerlerde İYİ Parti'nin oyunun 1 milyonun üzerine çıkabilmesi için bir ortam sağlanması gerektiğini söyledim.
"İMAMOĞLU'NUN SİYASİ DANIŞMANLARIYLA GÖRÜŞTÜM ONLAR TEKLİFLERİNİ HAZIRLAMA AŞAMASINDA"
Ekrem Bey'in siyasi danışmanları ile temasım var. Onlarla bir süreç yürüttüm. Onlar tekliflerini hazırlama aşamasındalar. İmamoğlu bu durumu partimizle istişare edeceğini söyledim. Salı günü İstanbul'da bir kahvaltı toplantısı yapıldı. Meclis üyesi arkadaşlarımızın tavrı iş birliği yapılması yönünde.
"KAPI ARKASI DİPLOMASİ YÜRÜTÜLMELİ"
Parti motive olsun diye. Benim başka derdim yok. Partimin siyaseti bana ihtiyacı varsa ben buradaydım. Baktık ki süreç bitti bizim için. Yapacak hiçbir şey yok. Kapı arkası diplomasi yürütülmeli.
"İLKESEL DURUŞ GÖSTERİYORUM"
Burada ilkesel bir duruş gösteriyorum. Büyük fotoğrafa bakıyor. İstanbul ve Ankara’nın alınması 2028’in önünde en büyük engellerden bir tanesidir muhalefet açısından. Anayasa değişikliğine doğru gidebilecek bir durum ortaya çıkabileceğini düşünüyorum.
İYİ PARTİ VE CHP ARASINDAKİ DİPLOMASİ
İstanbul'daki diplomasinin aynısı Ankara'da da yürütülüyor. Meral Akşener'in bilgisi dahilinde Yüksel Arslan yürütüyor.
"BEDELİ NE OLURSA OLSUN SİZİ ADAY GÖSTERECEĞİZ"
O gün bizim Avcılar Büyükşehir Meclis Üyemiz Sinan Gümüş Bey, Tuzla Belediye Başkan Adayımız Akın Gürkan Bey ve Ali Kıdık Beyle aynı arabada başkanlığa doğru geliyoruz ben de telefonla Buğra Kavuncu Beyle görüşüyorum dedim ki ben gereğini yaparım. ‘Ne oldu?’ dedi, görevden alındım istifa edeceğim, Sayın Genel Başkan sadece Grup Başkanvekilliğinden mi yoksa partiden de mi istifamı istiyor? ‘Hayır sadece Grup Başkanvekilliğini bırakmanızı istiyor’ dedi Buğra kavuncu. Ben ertesi gün geldim gruba arkadaşlar hepiniz kıymetlisiniz kendi aranızda bir Grup Başkanvekili seçin aşağıya meclis salonuna inelim dedim. Adaylar kim çıkın oylayalım dedim. Kimsenin sesi çıkmadı. Kimse aday olmayınca Uluer Kaya Bey dedi ki ‘Başkanım siz bizim hezeyanımızı dillendirdin, biz senin kurban edilmene karşı çıkıyoruz seni aday göstereceğiz’ dedi, dedim ki arkadaşlar bu siyaseten doğru olmaz beni atarlar partiden de siz bari kalın mücadelenizi edin ‘Hayır bedeli ne olursa olsun sizi aday göstermek istiyoruz’ dediler.
