Kommagene Krallığı’na ait 2 bin yıllık işaretler depremle birlikte ortaya çıktı...

Kommagene Krallığı’na ait 2 bin yıllık işaretler depremle birlikte ortaya çıktı...
A- A+

Bilim dünyasına önemli katkılar sağlayacak olan Kommagene Krallığı’na ait 2 bin yıllık işaretler depremle birlikte ortaya çıktı.

6 Şubat'ta Maraş merkezli depremden etkilenen kültür varlıkları arasında Adıyaman'ın Kahta ilçesindeki Karakuş Tümülüsü de yer aldı. 2 bin yıllık geçmişe sahip tümülüste bulunan ‘tokalaşma sütunu’ da deprem sırasında yıkıldı. Nemrut Dağı eteklerinde yer alan sütunun üzerinde Kommagene Kralı II. Mithridates’in kız kardeşi Laodike ile tokalaşma sahnesi yer alıyor. Her tamburu 6 ton ağırlığında olan sütun üzerinde Grekçe yazıtlar da bulunuyor. Gazete Duvar'dan Nuray Pehlivan'ın haberi şöyle;

Sütunun yıkılmasından sonra kırılan 3 büyük parça ile alandan toplanan diğer parçalar, Adıyaman Müze Müdürlüğü tarafından müze binasına taşındı. Geçtiğimiz mayıs ayında başlatılan restorasyon ve konservasyon çalışmalarının tamamlanması ile sütun yeniden ayağa kaldırıldı. Restorasyon çalışmaları Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Selçuk Şener yönetiminde bir ekip tarafından gerçekleştirildi. 

Çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Yaşar Selçuk Şener, Tokalaşma Sütunu’nu yapan ustaya saygı duydukları için özgün yapımına riayet ederek ekstra güçlendirme yapmadıklarını belirtirken, Adıyaman Müze Müdürü Mehmet Alkan ise 2000 yıl önce yaşayan taş ustalarının tamburların üzerine kazıdıkları işaretlerin depremle birlikte ortaya çıktığını söyledi.

Alkan, depremde tamburlar yıkılınca her bir tambura taşçı kalemiyle “Delta” işareti yanında sırasıyla birden altıya kadar tambur sırasının kazınmış olduğunu ilk kez gördüklerini ifade etti. 

‘KIRILAN PARÇALARI BİRLEŞTİRDİK’

Restorasyon çalışmaları ile ilgili bilgi veren Yaşar Selçuk Şener, öncelikle yıkılan sütundaki bozulmaları tespit ettiklerini belirterek kırılan parçaları tamamladıktan sonra yerine yerleştirdiklerini söyledi. Eksik parçalar için yöredeki taşları kullandıklarını da aktaran Şener, şöyle devam etti: 

“Sütunun yıkılmasına sebep olan en alttaki podyum taşlarından birisi daha önce tahminen defalarca oluşan depremler nedeniyle kırılmış ve parçalanmıştı. Podyumun batısındaki bu kırılmış parçayı tekrar işleyerek yerine koyduk, taşları tekrar birleştirdik. Yıkılma sırasında sütun gövdesini oluşturan altı tamburdan altıncısında çatlama ve kırılmalar vardı. Altı numaralı tamburu sağlamlaştırıp güçlendirdik ve eksiklerini tamamladık. Başlık üzerinde yer alan kabartma panosunda küçüklü büyüklü parçalar halinde kırılmalar oluşmuştu. Bu kırılan parçaları birleştirirken yapıştırıcı malzeme ile birlikte metal destekler attık. Eski haline uygun tamamlamalar ve rötuşlar yaptık. Boşlukları dolguyla tamamladık ve sütun tamburlarını birbiri üzerine yerleştirdik. Son olarak başlığı koyduk. Bu birleşmede antik dönemde de boşluklar çakıl ve harç ile doldurulmuştu. Biz de aynı uygulamayı yaparak sütunu ayağa kaldırmış olduk.”

Yazının devamı için TIKLAYIN!

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •