Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, AK Parti’nin seçim sürecinde görüşmelere başladıkları ve Kabine’de olup olmayacağı merak konusu haline gelen eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunduğu şartları kaleme aldı.
Babacan, “Erdoğan’ın 'ne deve ne kuş' misali ekonomik modelinden vazgeçirmek için Mehmet Şimşek’e 2,5 saat brifing verdirildi. Şimşek, son derece keskin ve net biçimde kötü tabloyu ortaya koydu. Erdoğan’ın baştaki itirazları azaldı ve sustu. Şimdi, Şimşek’in dönme şartlarını içeren dosya Erdoğan’ın elinde” diye yazdı.
Babacan, Şimşek’in şartlarını şöyle aktardı:
Seçim kampanyası boyunca, Mehmet Şimşek’in yeni kabinede ekonominin başına geçmesini isteyen parti içindeki bir grup, sona yaklaştı. Ekonomideki kötü gidişi açıkça gören bu gruba, son dönemde “aile fertlerinin” de destek verdiği öğrenildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “ne deve ne kuş” misali ekonomik modelinden vazgeçirmek için Mehmet Şimşek’e 2,5 saat brifing verdirildi. Şimşek, son derece keskin ve net biçimde kötü tabloyu ortaya koydu. Erdoğan’ın baştaki itirazları azaldı ve sustu. Şimdi, Şimşek’in dönme şartlarını içeren dosya Erdoğan’ın elinde…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın faiz politikası konusundaki ısrarlı tutumunu görenler, Şimşek ile birlikte çalışmasının imkânsız olduğunu söyleseler de aylardan beri ötelenen ekonomideki korkunç gidişat, sanırım herkese geri adım attıracak. Mehmet Şimşek’in AKP’ye dönmeye bu kadar yakın olmasının önemli nedenlerinden birinin Erdoğan’ın ailesinin ve değer verdiği iş insanlarının devreye girerek ısrarcı olmaları.
Ekonomik tablo vahim
Gelişmeleri bir bütün olarak aktararak başlayalım. Son buluşma, daha önce Erdoğan ile Şimşek’i bir araya getiren ekibin organizasyonunda gerçekleşti. Brifing öyle herkese açık değildi ve 2,5 saat sürdü. Şimşek, tüm verileri ortaya koyduğu, net ve çarpıcı bir sunum yaptı. Aslında Şimşek’in ortaya koyduğu tablonun, muhalefetin ve ekonomistlerin aylardan beri söylediklerinden pek farkı olmadığı ortaya çıktı.
Edindiğimiz bilgiye göre Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ekonomik tablosunu gerçekçi bir şekilde anlattı. Rakamlar ve tablolarla süreci ortaya koydu. Örneğin, “Faiz yüzde 8,5 demenin bir anlamı yok. Çünkü piyasadaki faizler bu oranın çok üzerinde. Realite bu değil” gibi değerlendirmeler yaptı.
Merkez Bankası değişmeli
Şimşek, görüşmede gerçekçi ve hızlı bir şekilde önlem alınması ve uygulamaya konulması gerektiğini, aksi durumda Türkiye’yi büyük bir krizin beklediğini anlattı.
Yeni bir finans ve para politikası uygulanmasının şart olduğunu, Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi gerektiğini belirtti. Şimşek’in “Çünkü Merkez Bankası Başkanlığı çok önemli. Uluslararası piyasalar merkez bankalarına bakarlar” dediğini de aktaralım.
Yurt dışı kaynağı vadetti
Hatta Şimşek’in bu görevi hakkıyla üstlenebilecek isimleri de Cumhurbaşkanı’na verdiği anlatılıyor. Şimşek’in faiz politikaları konusunda toleranslı davranmak gerektiğini, yaratılacak olumlu havanın yurt dışından sermaye gelişine kapı açacağını, güven ortamına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Şimşek’in gerekli ortam sağlanırsa birlikte çalıştığı yurt dışı fonundan ilk etapta 50 milyar dolarlık giriş olabileceğini de anlattığı ifade ediliyor. Toparlanmanın öyle birden olmayacağı da anlatılıyor.
Erdoğan önce itiraz etti
Bütün bunlar anlatılırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ne yaptığına gelince…
Erdoğan’ın başlarda sık sık Şimşek’in anlattıklarına itiraz ettiği, uyguladıkları politikanın amacını aktardığı ancak eski bakanının rakam ve verilerle farkı ortaya koyduğunda ise itiraz etmeyip sustuğu iddia ediliyor.