Fed ABD'de etkileri devam eden bankacılık krizinin ortasında yılın en kritik faiz kararını açıkladı. Toplantı öncesinde piyasada beklentileri farklılık gösteriyordu. Bu ortamda genel beklenti Fed'in faiz artış patikasına 25 baz puanla devam etmesi yönündeydi. Fed faizi 25 baz puan artırdı.
Fed karar metninde ABD bankalarının sağlam bir görünümü olduğunu, ancak gelişmelerin büyüme üzerindeki etkilerinin değerlendirileceğini ifade etti.
Karar metninden çıkan sinyaller küresel piyasaları sarsan bankacılık krizine karşın Fed'in faiz artışlarından vazgeçmeyeceğini gösterdi.
Fed karar metninde daha önce duyurulan planlarında açıklandığı gibi, Hazine menkul kıymetleri ve kurum borcu ve kurum ipoteğine dayalı menkul kıymetlerdeki varlıklarını azaltmaya devam edeceğini de ifade etti.
25 baz puanlık faiz artışıyla politika faizi yüzde 4,75-5 aralığına çıkarak 2007 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Piyasada ABD'de yaşanan bankacılık krizi dolayısıyla Fed'in bu toplantıyı pas geçebileceğine dair beklentiler de dile getirilmesine rağmen piyasa genelinde genel beklenti Fed'in politika faizini 25 baz puan artırması yönündeydi.
FED BAŞKANI POWELL'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Fed kararının ardından Fed Başkanı Jerome Powell, basın toplantısında kameraların karşısına geçti. Powell'ın açıklamaları şöyle: "Enflasyon yüksek kalmaya devam etti, istihdam piyasası sıkı. Ücret artışlarında gevşeme sinyalleri göründü. FOMC zaman içinde istihdam piyasasının dengeye ulaşacağını öngörüyor. Son iki haftada bankacılık sektöründe yaşanan gelişmeler ekonomi üzerinde etkili olabilir. Yüzde 2'lik enflasyon hedefine yönelik taahhüde bağlıyız.
Politikanın izleyeceği patika uygun şekilde ayarlanacak, kararlarımızı toplantıdan toplantıya vereceğiz. Enflasyon ve iş gücü piyasasından gelen veriler faiz artırımlarına devam edilmesi gerektiğini gösteriyordu, bu nedenle faiz artırım kararı oybirliği ile alındı.
Eylemlerimiz ve sözlerimiz ile bize olan güveni devam ettirmemiz önemli. Prensipte bankacılık sistemindeki gerilimin bir faiz artırımına eşit olduğunu düşünebiliriz.
Daha fazla faiz artırımına ihtiyacı değerlendirirken kredi sıkılaşmasının beklenen ve gerçekleşen etkilerine odaklanacağız. Gerçekleşen ve beklenen etkilere bağlı olarak daha fazla faiz artırımı gerekli olabilir.
"Devam eden" artırımlar kelimeleri yerine "belki" ve "bir miktar" sözlerine odaklandık. Kredi şartlarında olası sıkılaşma parasal sıkılaştırmanın yapması gereken daha az iş olduğu anlamına gelebilir. Kredi şartlarında sıkılaşmanın ne kadar ciddi olacağını bilmiyoruz, etkilerinin ne olacağını bilmiyoruz.
ABD'DE PATLAYAN BANKACILIK KRİZİ BEKLENTİLERİ DEĞİŞTİRMİŞTİ
ABD'de enflasyonun beklenenden daha katı olabileceğine ilişkin sinyaller gelirken, bankacılık sektöründe yaşanan kriz Fed'in para politikasına ilişkin beklentilerin de dönüşmesine neden olmuştu.
Geçen hafta, ABD'nin en büyük 16'ncı bankası olan Silikon Vadisi Bankasının (SVB) iflası, 2008 küresel finansal krizinden bu yana en büyük banka iflaslarından biri olmuştu. SVB'nin ardından New York merkezli Signature Bank da iflas etmişti.
ABD Hazine Bakanlığı, Fed ve FDIC, iflas eden bankalardaki mevduat sahiplerinin paralarının tamamına erişebileceklerini açıklamıştı.
İsviçre'nin en büyük ikinci bankası konumundaki Credit Suisse'in sıkıntıya girmesi ile ABD'li First Republic Bank'ın yaşadığı zorluklar da bankacılık krizine ilişkin endişelere neden olmuştu.
Bankacılık sektöründe yaşanan krizin ardından para politikası otoritelerinin nasıl karşılık vereceği merak konusu olurken, bu kapsamda ilk sınavı Avrupa Merkez Bankası (AMB) vermişti. AMB bankacılık krizinin gölgesinde enflasyonla mücadele patikasından çıkmadan 50 baz puanlık faiz artışı kararı almıştı.