Türkiye’deki toplam hindi eti üretiminin yüzde 35’ini karşılayan Bolu’da, yılbaşının yaklaşması ile birlikte paketlenmiş bütün ve yarım hindi üretimi hız kazandı. Ülkenin en büyük üretici firmasında Satış ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapan Murat Yılmaz, her yıl aralık ayında hindi tüketiminin arttığını belirterek, “Biz hindinin yılbaşı suçlusu olmasını, sadece yılbaşında hatırlanmasını istemiyoruz. Yılın 12 ayı hep beraber tüketelim” dedi.
Yıllık 20 ila 25 bin ton arasında hindi üretimi gerçekleştirilen Bolu’da, üreticiler hindinin sadece yılbaşında insanların aklına gelmesinden oldukça rahatsız. Üreticiler, düşük yağ oranı ve yüksek protein miktarıyla sağlıklı bir et olan hindi etinin yılın her döneminde tüketilmesini istiyor.
Bolu’da bulunan ve ülkenin en büyük hindi eti firmasında Satış ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapan Murat Yılmaz, aralık ayı ile birlikte bütün ve yarım hindi tüketiminin arttığını, bu ay 120 bin adet paketlenmiş hindiyi piyasaya arz edeceklerini söyledi. Yılmaz, vatandaşların bütün ve yarım olarak paketlenen hindileri 20 Aralık tarihinden sonra ulusal marketlerin raflarında bulabileceklerini belirtti. Toplumun tüketim alışkanlıklarına göre üretim yapmak durumunda olduklarının altını çizen Murat Yılmaz, hindi etinin sadece yılbaşında değil yılın her dönemi tüketilmesi gereken bir ürün olduğunu dile getirdi.
PROTEİN DEĞERİ YÜKSEK YAĞ ORANI VE FİYATI DÜŞÜK
Murat Yılmaz protein değerinin çok yüksek fiyatının ise kırmızı ete göre düşük olması nedeniyle hindi etinin daha fazla tercih edilebilir bir konumda olması gerektiğini söyleyerek “Hindi eti değerleri açısından çok sağlıklı bir ettir. Yağ oranı, kolesterol oranı oldukça düşük, protein oranı da oldukça yüksek. Rakiplerine göre bu oranlarla çok kendini önde hissettiren bir et grubudur. Bu nedenle biz sadece aralık ayında insanların hindiyi hatırlamasını değil tüm on iki ay boyunca hindi etini rahatlıkla tüketmelerini istiyoruz ve bekliyoruz. Tüketim oranları Avrupa ülkelerinde bizim ülkemize göre oldukça yüksek rakamlarda. Biz sadece yılbaşında hatırlıyoruz hindiyi. Biz de bunun için çeşitli pazarlama faaliyetlerinde de bulunuyoruz. Türk mutfağına, Türk damak tadına uygun ürün gamımıza koyup bunları da tüketicilerimize sunuyoruz. Mevcut enflasyonist ortamda kırmızı ete gelen zam oranında hindi etine zam gelmiyor. Değer olarak aslında kırmızı ete çok yakın olmasına rağmen ondan çok daha ekonomik koşullarda ve fiyatlarda vatandaşlarımız hindi etini temin edebilir” diye konuştu.
ARALIK AYINDA TÜKETİM ARTIYOR
Murat Yılmaz Bolu’da, köylerde üretilen gezen hindi ile birlikte 20 bin ton hindi üretildiğini söyleyerek, Bolu’nun hindi eti piyasasında büyük rolü olduğunu ifade etti. Bu oranın ülkedeki toplam üretimin yaklaşık yüzde 35’ini oluşturduğunu belirten Yılmaz, “Üretim ve satış rakamlarına baktığımızda hindi eti piyasasının yaklaşık yüzde 35’ine hitap ediyoruz. Bu da oldukça iyi ve güzel bir rakam karşımıza çıkartıyor. Yaklaşık 35 bin, 45 bin civarında yıllık hindi üretimi yapılır. Bunun 20-25 bin tonunda biz yer alıyoruz. 11 aya baktığımızda aralık ayında daha fazla tüketim olduğunu görüyoruz. Aralık ayında insanların aklına hindi daha çok geliyor. İnsanlar bütün hindi olarak ya da yarım hindi olarak tüketmek istiyorlar. Böyle de bir alışkanlık olmaya başladı. Biz de pazardan ve müşteriden gelen talep doğrultusunda bu ürünleri aralık ayında daha fazla yapmaya gayret gösteriyoruz. Bu sene yaptığımız plan programda da ambalajlanmış şekilde 120 bin adet hindiyi piyasaya arz edeceğiz. Yaklaşık 20-21 Aralık tarihlerinde ulusal ve yerel market raflarında ürünlerimizi çok rahatlıkla herkes bulabilecek. Diğer taraftan restoran ve otel sektöründe olan talepleri de karşılayacağız.” dedi.
HİNDİ ETİ TÜKETİMİ TÜRKİYE’DE 700 GRAM AVRUPA’DA 11 KİLOGRAM
Murat Yılmaz, dünya çapında hayvansal protein açığının olduğu bu dönemde, protein açısından zengin olan hindi etinin sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini ifade etti. Yılmaz, Türkiye’nin kişi başı hindi eti tüketim oranlarının düşük olduğunu belirterek özellikle çocuklara hindi etinin yedirilmesi gerektiğini söyleyerek “Böyle sağlıklı bir et grubunu sadece aralık ayında hatırlayıp tüketmek değil, 12 ay boyunca bizim tüketmemiz gerekiyor. Özellikle protein açığının olduğu bu dönemde hem bizim ülkemizde hem de dünya çapındaki ülkelerde hayvansal protein açığı var. Bu protein açığını da ancak kanatlı hayvan sektörüyle karşılayabiliyoruz. Bu nedenle hindi etinin bu cazip değerlerinden dolayı 12 ay boyunca hem kendimizin hem de çocuklarımızın ve ailemizin tüketmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunu yapmamız gerekiyor. Türkiye’de kişi başı tüketim yaklaşık yıllık olarak 600- 700 gram civarlarında. Avrupa ülkelerinde ise bu 10- 11 kilogramlara çıkıyor. İsrail’de 18 kilogramı buluyor. Türkiye’ye baktığımızda çok geride bir tüketim var. Bu nedenle hindi etinin önümüzdeki yıllarda önünün daha açık olacağını daha çok tüketileceğini düşünerek biz de hazırlıklarımızı ve yatırımlarımızı buna göre yapıyoruz.” şeklinde konuştu
TÜRK DAMAK TADINA UYGUN
Hindi etinin Türk damak tadına uygun bir et olduğunu belirten Yılmaz, “Hindi etiyle yapılabilen tüm yemekler Türk damak tadına uygun yemeklerdir. Kırmızı et ile evlerimizde yapılabilen tüm tencere yemeklerinde hindi etini rahatlıkla kullanabiliriz. Bizim şu an üzerinde durduğumuz soslu ve marinasyonlu ürünlerimiz de var. Bunlar da piyasada, market raflarında satışa sunulmakta. Çok rahat ve kısa sürede pişirerek tüketilebilir. Özellikle çalışan annelere yardımcı olmak için bu tür ürünlerimiz de var. Bu ürünleri tüketerek hindi eti ile daha barışık olunabilir. Biz hindi etinin sadece yılbaşı suçlusu olmasını istemiyoruz. Bundan sonraki süreçte 12 ay hep beraber tüketelim.” ifadelerini kullandı.
HABER: Zeynep Sude YAVUZ