“Meme kanseri erkeklerde çok daha tehlikeli”

“Meme kanseri erkeklerde çok daha tehlikeli”
A- A+

Meme kanserinin erkeklerde de görülebilen bir hastalık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hasan Dagmura, “Erkekte meme dokusu ve yağ miktarı kadın memesine göre çok daha az olduğu için tümörün ileri evre olma ve metastaz yapma riski çok daha fazla. Ayrıca erkek hastalar meme kanserine ihtimal vermediği için teşhiste de gecikiliyor. Dolayısıyla meme kanseri erkekte kadına göre daha vahim sonuçlara sebep olabiliyor” dedi.

Daha çok kadınlarda görülen bir hastalık olarak bilinen meme kanseri, nadiren de olsa erkeklerde de görülebiliyor. Üstelik erkek meme kanseri vakaları, bazı spesifik özelliklerinden ötürü kadınlara göre daha büyük riskler taşıyabiliyor.

“GENELDE İHTİMAL VERİLMİYOR”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Hasan Dagmura, erkeklerde meme dokusunun kadınlara göre çok daha az olduğunu hatırlatarak, “Bu durum da bizim ‘metastaz’ dediğimiz, kanserin başka organlara (öncelikle koltuk altı lenf bezlere ve diğer organlar kemik , akciğer, karaciğer, beyin vb.) sıçrama riskini artırıyor. Ayrıca erkeklerde meme kanseri teşhisi belli sebeplerden dolayı maalesef ileri evrelerde fark edilebiliyor. Söz gelimi erkek hastalar, meme bölgesinde bir anormallik fark ettiğinde meme kanserine genelde ihtimal vermiyorlar. Ayrıca dünya çapında kadınlarda olduğu gibi (Mamografi ile tarama programı) erkek meme kanserine yönelik herhangi bir tarama programı yok. Dolayısıyla meme kanseri erkeklerde kadınlara göre erken evre yakalama şansı çok nadir. Hastalar genelde kitle oluştuktan ve ağrı yaptıktan sonra doktora başvururlar” ifadelerini kullandı.

RİSK FAKTÖRLERİ NELER?
Meme kanserinin erkekler için “nadir hastalıklar” durumunda olduğunu kaydeden ve ABD’de her meme kanseri vakasının yüzde 1’inden daha azının erkeklerde görüldüğünü belirten Doç. Dr. Dagmura, erkeklerde meme kanseri için risk faktörlerini şöyle açıkladı: “Bunlardan biri yaştır. Erkeklerde meme kanseri yaş ortalaması 60 yaş ve üstüdür. Ancak genç erkeklerde de meme kanseri görülebilir. Bir ikinci faktör, ailede var olan meme kanseri öyküsüdür. Özellikle de bir erkek akrabada görülen meme kanseri öyküsü, riski artıran bir faktördür. Birçok kanser türünde olduğu gibi genetik mutasyonlar bir başka risk faktörüdür. Bundan başka yüksek östrojen seviyesi, obezite, aşırı alkol tüketimi veya karaciğer hastalığı, androjen baskılayıcı tedaviler, inmemiş testis, literatürde ‘orşiektomi’ dediğimiz bir veya iki testisin alınması, testislerde şişme veya yaralanma, radyasyona maruz kalma gibi risk faktörleri de mevcuttur. Ayrıca yine literatürde ‘Klinefelter Sendromu’ denen XXY kromozom sorunu da jinekomasti, yani erkekte kanser olmayan meme dokusu büyümesi sorununa sebep olduğu için önemli bir risk faktörüdür” dedi.

İŞTE ERKEKLERDE MEME KANSERİ BELİRTİLERİ
Erkeklerde meme kanseri belirtilerinin en tipik olanının memede sert bir kitle veya yumru olduğunun altını çizen Doç. Dr. Dagmura, erkeklerde dikkat edilmesi gereken semptomları “Memede, genellikle meme ucunun hemen altında ya da koltukaltında hissedilen sert bir yumru, içe dönük meme ucu, meme başı ağrısı, meme başında kanlı ya da temiz akıntı, meme başı ve ‘areo’ dediğimiz meme başı çevresindeki koyu renk alanlarda yaralar veya kızarıklık, meme çevresinde tahriş, çukurlaşma, büzülme veya kızarıklık, meme boyutu veya şeklinde değişiklik gibi etmenler, daha az ciddi durumların belirtileri olabileceği gibi meme kanseri belirtisi olabilir” şeklinde açıkladı. Doç. Dr. Dagmura, “Genel olarak erkek hastalar meme dokusunda bir farklılık ve olağanüstülük fark ettiklerinde derhal hekime başvurmaları isabetli olacaktır” diye konuştu.

“EN ÇOK JİNEKOMASTİYLE KARIŞTIRILIYOR”
Erkeklerde meme kanseri vakalarının bazen iyi huylu bazı başka meme olaylarıyla da karıştırıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Dagmura, “Bunlardan en sık görüleni, erkeklerde meme dokusunun olağandışı büyümesi olarak tanımlayabileceğimiz jinekomasti vakalarıdır. Jinekomasti, bir veya her iki memenin şişmesini veya genel olarak büyümesini içerebilir. Jinekomastide ilk semptom çoğu zaman, meme ucunun altında hassas veya ağrılı olabilen bir yağ dokusu yumrusudur. Her yaştan erkek hastalarda ortaya çıkabilen bu hastalık genellikle östrojen ve testosteron hormonlarının dengesizliğinden kaynaklanır. Bu dengesizlik, hormon seviyelerindeki normal değişikliklerden veya belirli ilaçların alınması, ağır alkol kullanımı, kilo alımı, karaciğer hastalığı veya böbrek hastalığı gibi diğer faktörlerden kaynaklanabilir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki bir erkeğin her iki göğsünde birden görülen büyüme, kuvvetle muhtemel jinekomastiye işaret eder. Bundan başka yağ dokusu topakları yani lipom, sıvı dolu kese yani kist, kan birikimi yani hematom ve sert yara dokusu yani yağ nekrozu da görülebilen vakalardır. Tekrar belirtmekte fayda var ki bir erkek hasta, meme dokusunda olağandışı bir değişiklik görürse muhakkak bir uzman hekime görünmelidir” açıklamalarında bulundu.

NASIL TEŞHİS EDİLİYOR?
Erkeklerde meme kanserinin teşhisinde birçok farklı yönteminin kullanıldığını hatırlatan Doç. Dr. Dagmura, şöyle konuştu: “Doktor eğer erkek hastada meme kanserinden şüphelenirse, memede fiziki muayenenin yanında, mamografi, ultrason ve biyopsi yaptırır. Eğer teşhis meme kanseriyse meme MR, kan belirteç testleri, akciğer röntgeni, kemik taraması, bilgisayarlı tomografi (BT), pozitron emisyon tomografisi (PET-CT) ve patoloji raporu da ister. Doktor, ilk biyopsinin bir parçası olarak veya meme kanseri ameliyatı sırasında memeden veya lenf düğümlerinden dokuyu her çıkardığında, test için bir laboratuvara gönderir. Testler kanserin var olup olmadığını söyler. Eğer kanser varsa doktor, kanserin özellikleri hakkında bilgi verir. Tüm test sonuçlarıyla birlikte patoloji raporunu oluşturur, rapordaki sonuçları hastayla tartışır. Rapordaki bilgiler hastaya ve doktora hangi tedavilerin hasta için en iyi olduğuna karar verilmesinde yardımcı olacaktır.”

YA TEDAVİ VE KORUNMA?
Erkek hastalarda meme kanseri tedavisinin hastalığın tipine ve evresine göre değiştiğini söyleyen Doç. Dr. Dagmura, “Duruma göre cerrahi müdahale, radyoterapi yani ışın tedavisi, kemoterapi, hormon tedavisi veya diğer özel ilaç grubu tedavisi uygulanabilir. Tüm bu tedavi türleri, hastanın genel durumundan kanserin tip ve evresine kadar değişir” diye konuştu. Meme kanserinin önlenemeyebileceğini ifade eden Doç. Dr. Dagmura, “Ancak hastalar, sağlıklı bir kiloyu koruyarak, alkol ile sigaradan kaçınarak ve bol egzersiz yaparak hastalığa yakalanma riskini azaltabilir. Bundan başka meme bölgesinde bir sorun olduğu düşünülürse derhal bir genel cerrahi uzmanına başvurulması hayati önem taşır” diyerek sözlerini noktaladı.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •