Tutku Sena Sönmez Kıraç'ın yazsısı ;
Dün akşam saatlerinde Gülşen hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” suçundan soruşturma başlatılıp, Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklama kararı verildi. Bu karar sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve toplum tabir-i caiz ise ikiye bölündü.
Gülşen’in söylediği sözlere katılıp katılmamak herkesin kendi görüşüdür. Ancak alınan tutuklama kararı açık bir şekilde hukuka aykırıdır. Ve buna ses çıkarmak Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayıp, adil yargıya güvenmek isteyen herkesin boynunun borcudur. Tutuklama kararı, kaçma ve delil karartma şüphesi olan kişiler hakkında uygulanan bir güvenlik tedbiridir. Adli kontrol uygulanması mümkün olan durumlarda, tutuklamaya karar verilemez.
Gülşen’in hakkında soruşturma açılmasına sebep olan sözlerin video ile kayıt altında olduğu ve nitekim bu videonun sosyal medya aracılığı ile gündeme gelmesi sonrası sürecin başladığı ortada. Doğal olarak Gülşen’in delil karartma ihtimalinin söz konusu olmadığı, videoların hali hazırda ilk toplanan delillerden olduğu aşikâr.
Kaçma şüphesi ile ilgili ne yapılabilirdi peki? Gülşen gibi tanınan bir insanın herhangi bir yere kaçsa dahi kolaylıkla bulunabileceği ortada ancak yine de kaçabileceğinden endişe ediliyor ise adli kontrol kararı alınması mümkün iken doğrudan tutuklamaya sevk edilmesini hiçbir hukuk normu açıklayamaz.
Kadın katilleri için tutuklama kararı alınması en az üçüncü celsede mümkün olurken, Gülşen hakkında soruşturmanın açıldığı gün tutuklama kararı verilmesini kabullenebilmek mümkün değil.
Bu durum dahi Gülşen hakkında verilen tutuklama kararının hukukla ilgili olmadığını, yargının bir gözdağı aracı olarak kullanıldığını gözler önüne sermeye yeter.
Sulh Ceza Hâkimlerinin bağımsızlıkları ile ilgili olarak uluslararası hukuk ekseninde son derece sorunlu bir durumda olduğumuz değerlendiriliyoruz. Bu karar Türkiye’nin uluslararası hukuk bazında “keyfi tutuklama kararları verildiği” değerlendirmesini haklı kılmaktan başka bir anlam ifade etmiyor.
Bir gün ayarını bozduğunuz kantarın sizi de tartacağını unutmamak gerek.
