CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı açıklamalarda, Türkiye'ye F-16 satışının kısıtlanmasını öngören yasa tasarısının onaylanması ve İsveç, Finlandiya ile Türkiye arasında imzalanan üçlü mutabakata değinerek Washington'a seslendi: "Buradan ABD’ye sesleniyorum. Bu konuda suçlu arayacaksanız, suçlusu biziz. Varsa bir sorununuz, bizimle halledin."
CHP Genel Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ABD'ye seslenerek, "Yeter ki Türkiye masaya yeniden otursun. Tek bir şartımız var. Bu sefer sadece çevirmen hanım kızımızı yanına alarak iş görmeye çalışma sakın, bırak bu işin ehli diplomatlar işlerini yapsınlar. F-35 ve S-400 konularında anlaşmadan da o masadan kimse kalkmasın. Buradan ABD’ye sesleniyorum. Bu konuda suçlu arayacaksanız, suçlusu biziz. Varsa bir sorununuz, bizimle halledin" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun paylaşımları şöyle:
"Sevgili Halkım, daha NATO'daki imzanın mürekkebi kurumadan Finlandiya ve İsveç’ten gelen skandal açıklamalar, Erdoğan'ın yine hiçbir şey alamadan imza attığını gösterdi. Şimdi de skandalın F-16 meselesinde devam ettiğini görüyoruz.
Yatırımcılarından (sahiplerinden) biri olduğumuz F-35 savaş uçağı projesinden çıkartılmamız ve paramızı geri alamamamız yetmiyormuş gibi, yalvar yakar duruma düşürüldüğümüz F-16 uçaklarını nerede kullanıp nerede kullanamayacağımıza dair şartlar koymaya kalktığını görüyoruz.
Erdoğan ne zaman diplomatik görüşmelerde çevirmen olarak yanına o hanım kızımızı aldıysa, ya milyonlarca kaçak sığınmacı ülkemize girdi ya da bedeli milletimize çok yüksek olan sözleşmelere imza attırdılar. Hep söyledim yine söyleyeceğim, Batı Erdoğan hakkında çok şey biliyor.
Erdoğan ucuz propagandalar dışında elle tutulur hiçbir şeyi bu ülkeye kazandıracak durumda değildir. Öyle "dış güçler" demeyi falan bıraksınlar. Batı, Erdoğan rejimine düşman değildir. İddia ediyorum, Batı çok şey bildiği ve elinde tuttuğu bu tarz liderlere bayılır ve destekler.
Şimdi Erdoğan, sana ne yapman gerektiğini söyleyeyim. Çık ve de ki "Ben imza attım ama muhalefet bunun onaylanmasını parlamentoda engelleyecek, kendi grubumda da bu konuda kontrolüm tam değil."
Yeter ki Türkiye masaya yeniden otursun. Tek bir şartımız var. Bu sefer sadece çevirmen hanım kızımızı yanına alarak iş görmeye çalışma sakın, bırak bu işin ehli diplomatlar işlerini yapsınlar. F-35 ve S-400 konularında anlaşmadan da o masadan kimse kalkmasın.
Buradan ABD’ye sesleniyorum. Bu konuda suçlu arayacaksanız, suçlusu biziz. Varsa bir sorununuz, bizimle halledin.
Ayrıca çevirmen hanım kızımızdan, (Merve Kavakçı'nın kızı Fatima Gülham Abushanab) yüzbinlerce Afgan sığınmacının ülkemize gelmesine yol açan o toplantıda Biden ile neler konuşulduğunu seçimlerden sonra devletimize açıklamasını talep edeceğiz. Verilen her yetki, sorumluluğu ile birlikte gelir. Kendisi de bunu bilecek yaştadır."
Ne olmuştu?
ABD'de dün alınan bir kararla Türkiye'ye F-16 satışının kısıtlanmasını öngören yasa tasarısı Temsilciler Meclisi'nde onaylanmıştı. ABD Temsilciler Meclisi, ABD Başkanı Joe Biden’ın F-16 savaş uçaklarının Yunan hava sahasını ihlal etmek için kullanılmamasının “somut adımları” sağlanmadığı sürece Türkiye’ye F-16 satışını yasaklayan bir Pallone/Pappas değişikliğini 244’e 179 oyla kabul etmişti.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dış İlişkiler Komisyonu'nun Demokrat Başkanı Bob Menendez, Politico'ya verdiği bir röportajda Türkiye'ye F-16 satışını desteklememe konusunda geri adım atmayacağını ifade etmiş sonrasında ise Yunanistan'ın Atina-Makedon Haber Ajansı'na (AMNA) konuşarak itirazlarını geri çekmesi için şartlarını sıralamıştı. Menendez, "Ankara'nın Rusya'dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemlerinden vazgeçmesini ve Moskova ile yakın ilişkilerini kesmesini" olduğunu da ifade etmişti. Menendez, "önemli sorunlar listesinin uzun olduğunu ve ve F-16 jetlerinin satışıyla modernizasyonunun sağlanması için bunların çözülmesi gerektiğini" belirtmişti.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında İspanya ev sahipliğinde gerçekleştirilen NATO Liderler Zirvesi öncesinde başkent Madrid’de imzalanan üçlü mutabakat, üç ülkede de tartışma konusu olmuştu. YPG ve FETÖ’nün “terör örgütü” olarak anılmadığı mutabakatın imzalanması ardından Erdoğan ve AKP ülkeye “zaferle” döndükleri tablosu çizerken İsveç ve Finlandiya’dan ise tepki çeken açıklamalar gelmişti. Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, NATO Liderler Zirvesi'nin ilk günü ardından yaptığı açıklamada İsveç, Türkiye ve Finlandiya arasında imzalanan mutabakat metninde YPG'nin "terör örgütü" olarak nitelendirilmediğini belirtmişti.
