İYİ Parti Lideri Akşener: "Hedefimiz, sığınmacıların, gayri insani bir çerçevede..."

İYİ Parti Lideri Akşener:
A- A+

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuşuyor. Akşener’in konuşmasından başlıklar şöyle:

“Sayın Erdoğan’ın bizzat kaleme aldığı 20 yıllık büyük trajedinin artık yavaş yavaş sonuna geliyoruz. 

20 yılın sonunda Avrupa’ya gidecekken giderayak Orta Doğu’yu memleketimize getirdiler. Avrupa’ya giderken Orta Doğu ülkemize geldi.

Bugün maalesef topraklarımız AK Parti sayesinde bir göç koridoruna, göçmen deposuna ve bir kaçak hendeğine dönmüş durumda

2019 yılında Antalya’da İyi Parti Genel Başkanı olarak sayın Erdoğan’a seslenmiştim.  ‘Sayın Erdoğan, bu göç meselesi Türkiye’yi çok kötü bir yere doğru götürüyor. Türkiye’yi hendek yaptınız.’ demiştim. Erdoğan’a bir teklifte bulunmuştum. Senin ergen bir sinirin var, bu siniri aşamıyorsun ama Türkiye iyi bir yere doğru gitmiyor, demografisi değişecek, ekonomisi zora doğru gidiyor. Aşırı derecede bir ahbaplıktan aşırı bir düşmanlığa döndüğünüz zaman adım atmak zor olur. İşin psikolojisi bu. İyi Parti Genel Başkanı olarak beni devlet olarak görevlendir, ben gideyim Suriye’ye, Esad ve onun çevresiyle görüşeyim. Ülkemizde Suriye’den gelen göçmenleri Esad’la el sıkışıp ülkelerine gönderelim.

Karşılık olarak her türlü hakarete ve çirkinliğe maruz kaldım. 2019 yılı aralık ayında o zaman İstanbul milletvekilimiz olan Ümit Özdağ’ın önerisi, güvenlik politikaları başkanımız Aytun Çıray’ın başkanlığında Ankara’da bir çalıştay düzenledik.

O çalıştayın sonunda çıkan yol haritasını ben İyi Parti Genel Başkanı olarak milletimizle paylaştım. O zamandan beri de vatandaşlarımızdan gelen şikayetlere kulak vererek iktidara geldiğimizde farklı sığınmacı tiplerine yönelik uygulayacağımız politikaları tanımlamaya, çözümlerimizi güncellemeye devam ettik.

Göç çalışmamızda emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ederim.  Mesela çok enterasan bir sonuç paylaşayım sizlere, Suriyeli sığınmacıların Türkiye’de kalması halinde bu doğum hızıyla 2053 yılında Türkiye’nin nüfusunun 35 milyonu Suriye kökenli insanlardan oluşacak.

Demografi diye söylemlerimizin arkasında işte böyle bir sonuç var. Yapılması gerekenler konusunda iktidarı uyarmaktan geri durmadık, durmayacağız. Muhalefette olsak bile Türkiye’nin yönetiminin devralmaya hazır bir siyasi partinin sorumluluğu ile harekete ettik.

Peki iktidar ne yaptı?  Son günlerde bir kez daha gözlemlediğimiz üzere sorunu görmezden gelmeye, zigzaglar çizmeye, yalpalamaya devam etti. Birbiriyle çelişen, tutarız ve lakayt  açıklamalarla insanlarımızı tedirgin etmekten çekinmedi.

Ensar - muhacir kavramları üzerinden konuyu bağlamından koparıp ideolojik arayışları çerçevesinde tarif ederek siyasi tabanını konsolide etmeye çalıştı. Bir yanda da muhalefetin bu konudaki gündemini çalma arayışına girerek beton ve briket üzerinden ürettiği sözde çözümlerle günü kurtarmaya gayret etti."

Bunun sonucunda 2019 yılında ülkemizde 4 milyon sığınmacının varlığını tartışırken bugün geldiğimiz noktada 6- 6,5 milyon sığınmacı ile karşı karşıya olduğumuz söz konusu.

Artık açık şekilde ortaya çıkmıştır ki sığınmacı sorununu meseleyi çözmek yerine polemikle geçiştiren, inancımız üzerinden hamasi konuşmalarla basitleştiren, 80 ülkeye vizeyi kaldırmakla övünüp, 250 bin dolara vatandaşlık satarak,  cari açığı çözdüğünü düşünen, Sayın Erdoğan’ın,  sığ zihniyeti ile çözemeyiz.

İyi Parti olarak bizim hedefimiz,  sığınmacıların, gayri insani bir çerçevede ülkelerine sürülmesi değil,  dönüşlerinin kolaylaştırılmasıdır.

Bu çerçevede, Türkiye’de kalışlarını caydıracak tedbirleri almayı da, bir gereklilik olarak görüyoruz. Bu kapsamda;  başta Avrupa Birliği olmak üzere,  sığınmacılara yönelik geliştirilen projelerin de artık,  sığınmacıların, memleketlerine dönüşlerini,  kolaylaştırmaya odaklanması gerektiğini düşünüyoruz.

Bunlara paralel olarak; Şam’da kim iktidarda olursa olsun, Suriye ile ilişkilerimizin, yapıcı bir diyalog zeminine oturtulması gerekiyor. Ayrıca; Avrupa Birliği ve bölgedeki diğer aktörlerin de, artık gerekli sorumluluğu almaları için, aktif bir dış politika yürütülmesinin, kritik bir zorunluluk olduğunu görüyoruz.
 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •