Ebru Şallı, oğlu Pars'ı 2020 yılında henüz 10 yaşındayken kaybetmişti. Lenfomaya yeni düşen oğlunu ölüm yıldönümünde birlikte oldukları fotoğraflarıyla anan Şallı; "2 yıl değil, 200 yılda geçse seninle bu anı tekrar yaşayacağız. Kavuşacağız biliyorum. Kelimelerin yetmediği bir noktadayım" ifadelerini kullandı.
Ebru Şallı'nın Harun Tan ile evliliğinden dünyaya gelen oğlu Pars Tan, 2 yıl boyunca mücadele ettiği lenfomaya yenilerek 16 Nisan 2020'de yaşamını yitirdi. Her fırsatta oğluna olan özlemini dile getiren Şallı, Pars'ı ölüm yıl dönümünde bir kez daha andı.
"KELİMELERİN YETMEDİĞİ BİR NOKTADAYIM"
Sosyal medya hesabını aktif şekilde kullanan Ebru Şallı, oğluyla olan fotoğraflarını peş peşe paylaşarak "Ponçiğim sen benimlesin. 2 yıl değil, 200 yılda geçse seninle bu anı tekrar yaşayacağız. Kavuşacağız biliyorum. O eşsiz kokunu yine içime çekeceğim. Kelimelerin yetmediği bir noktadayım.. Seni tarifsiz seviyorum" notunu yazdı.
YAŞADIKLARINI GÖZYAŞLARI İÇİNDE ANLATTI
Ocak ayında YouTube kanalında bir video yayınlayan Ebru Şallı, oğlu Pars'tan bahsederken gözyaşlarına hakim olamamıştı. Oğlunun tedavi sürecinde ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Şallı, şu ifadeleri kullanmıştı: "Bir dönüm noktam da tabii ki Ponçiğim ile yaşadığım durum. Çocukları olan insanlar nasıl korkmadan kötü yorum yapıp, kötü cümleler kullanabiliyorsunuz? Benim yaşadığım acıyı nasıl anlayabilirler? Anlama şansı var mı bir insanın? Yaşamadan anlayamaz ki! Empati yapabilir mi, bence yapamaz! 2,5 yıla yakın ben hastanede yaşadım. Orayı bir eğlence alanına çevirdim. Biz ilik nakline giderken 'ilik hediyesi', 'ilik eğlencesi' diye bir oyun çıkardım. İnanılmaz bir şeydi. Bütün aile sanki diş buğdayı gibi hediye aldı. Pars çok eğlendi. İnanılmaz şeyler yaşadık. Bunları yaşamış bir insan olarak yapılan yorumları çok korkusuz, acımasız buluyorum."
"PARS ÖLDÜKTEN SONRA HERKES BENİM İÇİN DE 'ÖLÜR' DEDİ"
"Şöyle bir şey bekleniyor, bunu hissediyorum 'Ebru Ponçiğini kaybetti, artık o da ölür. Olması gereken bu.' Bunu mu istiyorsunuz? Benim bir tane daha oğlum var, ailem var. Hiç mi aklınıza gelmiyor böyle şeyler. Elbette yorum yapabilirsiniz ama önce vicdanınızı düşünün. Ben Pars'ımın istediği gibi burada, karşınızdayım. Zaman zaman ağlıyorum. Ağlamak da insani bir duygu. Tanıdığım birisi 'Ya Ebru harika, çok güzel çekimler yapıyorsun, seyahatlere gidiyorsun, çalışıyorsun, her şey çok güzel gidiyor, çok güzel görünüyorsun, daha da mı gençleştin sen?' dedikten hemen sonra 'Ama tabii senin iyi olma şansın yok ki... Ne yaparsan yap' dedi. Kan dondurucu bir cümle. Kafa bu, mantalite bu..."