Adnan Oktar suç örgütü davasında 68 tutuklu sanık hakkında tahliye kararı veren hâkimler hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Şikâyet edilen hâkimlerin Adnan Oktar örgütüne bağlı kişilerle yakın ilişki kurup kurmadıkları ve HTS kayıtlarının incelenmesi talep edildi. Cumhuriyet gazetesinden Nagihan Yılkın'ın haberi şöyle;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Adnan Oktar suç örgütü davasını usulden bozmuş ve 68 tutuklu sanık hakkında tahliye kararı vermişti. Bu kararın ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcılığı 68 sanık hakkında verilen tahliye kararına itiraz etmiş, yakalama kararı çıkartmıştı.
Adnan Oktar suç örgütü mağdurları ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na gönderilmek üzere 31 Mart 2022 tarihinde yeni bir dilekçe vererek tahliye kararına imza atan 1. Ceza Dairesi Hâkimleri hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
HAKİMLER İÇİN SORUŞTURMA TALEBİ
İstanbul Bölge Adliyesi 1. Ceza Dairesi’nin heyetinde görev yapmakta olan hâkimler hakkında "görevi kötüye kullanmak suretiyle Adnan Oktar Suç Örgütü’ne yardım etmesi nedenleriyle" soruşturma başlatılması talep edildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, hâkimlerin, dava dosyasında yer alan somut delilleri ve müştekilerin pişman ifadelerini yok sayarak sadece sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edildiği kaydedildi.
İSTİNAF HAKİMLERİ ‘CİNSEL SALDIRI DEĞİL RIZA’ DEDİ
Yerel mahkemenin “cinsel saldırı” ve “suç örgütü” diyerek ceza verdiği ancak şikâyet edilen istinaf hâkimleri tarafından sanıkların tutukluluk halini bozma gerekçeleri ise dikkat çekti.
Öyle ki çelişki içeren gerekçeli karardaki bazı maddelerde şu ifadelere yer verilmişti;
“Uzun seneler dini telkin altında kalan ve bu telkinlerin etkisi ile kendisinden 20-30 yaş büyük onlarca örgüt üyesi tarafından gerçekleştirilen cinsel saldırı eylemlerine maruz kalan çoğu çocuk yaştaki müştekilerin bu cinsel saldırılara rızalarının olduğu,9 yaşında bir çocuğun 65 yaşındaki örgüt elebaşı hakkında yaptığı iddia edilen yorumların cinsel istismar eylemlerine rıza anlamına geleceği,Örgüte yönelik operasyonda görev alan polis memurlarına silahı ile ateş açan örgüt üyesinin uyku sersemi kabul edileceği ve bu nedenle kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunun oluşmayacağı…”
ORTAK KİTAP AYRINTISI
Öte yandan dilekçede, ‘cinsel saldırı değil rızası var’ diyerek bozma kararı veren istinaf hâkiminin örgüt içi haberleşme notlarında geçen, Oktarcıların “savcımız” dediği Ali Parlar ile ortak kitabının bulunduğu ayrıntısı da dikkat çekti.
Şikâyet edilen hâkimin, Adnan Oktar suç örgütüyle yakın ilişki içerisinde olan savcılarla beraber çalıştıklarının altı çizilen dilekçede, tahliye kararının yanı sıra örgütün tüm maddi kaynaklarının üzerindeki tedbirleri kaldırdığı belirtildi.
11 SANIK FİRAR ETTİ, ÖRGÜT GÜÇ KAZANDI
Hemen ardından 2. Ceza Dairesi tarafından istinaf hâkimlerinin verdiği karardan dönerek sanıkların tekrar tutuklanmasına karar verildi. Ancak HSK’ye verilen dilekçede, “11 sanığın bu süreçte firar etmesine sebep olunduğu ve örgütün daha da güç kazandığı“ ifade edildi.
“HTS KAYITLARINA BAKILSIN”
Oktar mağdurlarının HSK’ye verdiği dilekçede; istinaf hâkimi, hâkimin eşi ve sanık avukatlarıyla savcı Ali Parlar arasında HTS kayıtlarının ve baz çakışmalarının olup olmadığı, şikâyet edilen hâkimlerle birinci derece akrabalarının hesaplarında olağan dışı artışın yaşanıp yaşanmadığı, mahkeme başkanının eşinin ve akrabası avukat Cem Özdemir ile sanık avukatlarının görüşüp görüşmediği, öte yandan şikâyet edilen isimlerin İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’nın kameralarının incelenerek örgütle iltisaklı olabilecek kişilerle görüşüp görüşmediğinin incelenmesi talep edildi.
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi
