Ahmet Hakan, İstanbul’un kar yağışıyla mücadele ettiği saatlerde Ekrem İmamoğlu'nun balıkçıda yemek yediği ana ilişkin fotoğrafların ortaya çıkmasıyla ilgili bir yazı kaleme aldı. Dikkat çeken bir çağrıda bulunan Hakan, İmamoğlu’nun, balıkçıda olmadığını savunanlar için “Dostlar, özür dilerim’ dese ne güzel olur” dedi.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, İstanbul’un kar yağışıyla mücadele ettiği saatlerde Ekrem İmamoğlu'nun balıkçıda yemek yediği ana ilişkin fotoğrafların ortaya çıkmasıyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.
Fotoğrafın ilk çıktığı anlarda söz konusu karenin eski/yalan olduğunu iddia eden isimler için İmamoğlu’na seslenen Hakan, “Ben Ekrem İmamoğlu’nun yerinde olsam balıkçı olayı konusunda uzun süre sessiz kalarak yanılmalarına vesile olduğum tüm dostlarımdan özür dilerim. Özellikle de isimlerini vererek…” dedi ve ekledi: “Ekrem İmamoğlu, böyle bir açıklama yaparsa öyle memnun olurum, öyle mutlu olurum ki... Ayakta alkışlarım.”Ahmet Hakan’ın “‘Dostlar, özür dilerim’ dese ne güzel olur” başlıklı yazısı şöyle:
Ben Ekrem İmamoğlu’nun yerinde olsam...
Balıkçı olayı konusunda uzun süre sessiz kalarak yanılmalarına vesile olduğum tüm dostlarımdan özür dilerim.
*
Özellikle de isimlerini vererek.
*
- Mesela Seyit Torun’dan...- Mesela Barış Yarkadaş’tan...‘Dostlar, özür dilerim’ dese ne güzel olur- Mesela Fazıl Say’dan...- Mesela Mehmet Bekaroğlu’ndan...Kamu önünde özür dilerim.Ben Ekrem İmamoğlu’nun yerinde olsam...
‘Dostlar, özür dilerim’ dese ne güzel olur
Çıkıp şöyle derim:
*
“Kusura bakmayın dostlar. İyi niyetle beni savunmak istediniz. Fakat ben sizleri açığa düşürdüm. Yaptığınız paylaşımları silmek zorunda kaldınız. Mahcup duruma düştünüz. Açıklama yapmakta geciktim. Keşke hemen açıklama yapsaydım da sizler bu şekilde açığa düşmeseydiniz. Çok üzgünüm. Ne olur kusuruma bakmayın.”
*
Ekrem İmamoğlu, böyle bir açıklama yaparsa...
Öyle memnun olurum, öyle mutlu olurum ki...
Ayakta alkışlarım.
*
Hatta ve hatta...
“Keşke o gün o saatte balıkçıda olmasaydım. Keşke o randevuyu iptal etseydim. Keşke daha basiretli davransaydım” falan dememiş olmasını bile zerre kadar dikkate almadan...
Yazacağım ilk yazıda şunları vurgulardım:
*
- Bu ne güzel bir açıklamadır.
- Bu ne şahane bir özürdür.
- Bu ne âlicenap bir tavırdır.
- Bu ne muhteşem bir yaklaşımdır.
- Bu ne şövalyece bir tutumdur.