Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil: "Aşı karşıtlığı azalırsa kurtuluş yakın..."

Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil:
A- A+

Koronavirüs salgını ve aşı karşıtlığıyla ilgili açıklamalarda bulunan Harvard Tıp Profesörü Gökhan Hotamışlıgil, "Aşı karşıtlığı azalırsa kurtuluş yakın..."Harvard Tıp Profesörü Gökhan Hotamışlıgil, koronavirüsle mücadele ve aşı çalışmaları konusunda Halk TV'den İpek Özbey'e konuştu. Hotamışlıgil'in açıklamaları şu şekilde:İpek Özbey'in "Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil:Aşı karşıtlığı azalırsa  kurtuluş yakın" başlıklı yazısı - İpek ÖzbeyYeni varyant Omicron ile ilgili tartışmalar sürüyor. Kurtuluşumuz olacağını söyleyenler de var, aman dikkat diye uyaranlar da… Dün vaka sayısı 65 bini geçmişti. Bir günde ölen kişi sayısı 185’di… Mart’ta pandemiden kurtulacağımızı söyleyen uluslararası bilim insanları dahi var. Peki doğru mu? Harvard Üniversitesi’nden Profesör Gökhan Hotamışlıgil’e sordum.

  • Omicron ile ilgili çeşitli fikirler var, kimine göre bir felaketin başlangıcı kimine göre tünelin ucundaki ışık. Hangisi?

Bunun cevabını kimse bilmiyor. Öyle bir varsayım söz konusu, ben de inanmak istiyorum ama bunu söylemek için hazır değilim. Hiçbir uzman da bu sorunun cevabını veremez.

  • ‘Tünelin ucundaki ışık’ varsayımının çıkış noktası neresi?

Bu kadar hızlı yayılıyorsa ve tabiat olarak hafif seyirli ise, o zaman kısa sürede bütün dünyayı enfekte edeceği için, en azından bir alt bağışıklık büyük bir kesimde oluşacak. Tabii sonrasında Covid sıfırlanacak diye bir senaryo yok. Bizimle yaşayacak, biz de onun riskine katlanabilir, kabul edebilir hale gelebileceğiz. Zaten biliyorsunuz böyle olduğu, yani yeterli sayıda ülkede kontrol altına alındığı zaman, hastaneye yatışlar ve ölümlere bakarak, Dünya Sağlık Örgütü ‘pandemi bitmiştir’ diyecek. Ancak “böyle olacak” demek şu an çok büyük bir hata bence. Daha da önemlisi nasıl olsa senaryo bu deyip, Covid yokmuş gibi davranmak daha da riskli.

  • Risk derken neyi/neleri kastediyorsunuz?

İki açıdan… Birincisi bu virüs hep bize bir sürpriz yapıp, karşımıza yeni tablolar çıkartıyor. Bazı uzmanlar bu virüsün mutasyon olarak artık gidecek fazla bir yeri kalmadığını söylüyor. Bence bu da iddia edilebilecek bir şey değil, çünkü Omicron’dan önce de artık iyice olgunlaştığı söyleniyordu. Fakat işte Omicron çıktı ve biliyorsunuz başka bir aile ağacından geldi. Mevcut olgunlaşma süreci dışında bir yan branştan çıkıp hızla baskın hale geçti. Dolayısıyla virüsün kendi içinde daha fazla mutasyon yapma olasılığı hep var. Özellikle enfeksiyonun bu kadar yaygın olduğu bir ortamda ve mevcut sirkülasyonda var olan virüslerle de malzeme değişimi yapabildiği göz önüne alındığında, Omicron’un içinde de bu tür bazı unsurlar mevcut. Dolayısıyla virüsün evrimsel olarak daha nereye gideceği, gidemeyeceği konusunda kesin bir öngörüde bulunmak mümkün değil. Ayrıca pek konuşulmayan bir konu, bu virüsün sadece insanları değil pek çok hayvan türünü de enfekte ediyor olması. Yani süreç sadece insanlarda değil pek çok canlıda dolaşarak virüsün değişimine yol açabilir.

  • Öngörüde bulunmak, “Bu virüsü grip gibi yaşayacağız” deme noktasına gelmek için neyi biliyor olmamız gerekiyor?

Orada iki unsur var: Aşı konusunu arzu ettiğimiz gibi kontrol edemiyoruz. Dünya çapında uygulanan aşı sayısı 10 milyar doza ulaştı. Muazzam bir rakam. Ve artık bu aşılarla ilgili her şeyi biliyoruz. Şu anda da dünya çapında günde 30 milyon civarı aşı yapılıyor. Grafikten de anlaşılacağı gibi aşılar normal rejimlerini tamamladıkları zaman hastaneye yatma ve ölüm oranlarında muazzam bir fark görülüyor. Bunun tartışılacak bir tarafı kalmadı. 50 kat fark var. Tam aşılı olanlarla, tam aşılı olmayanlar veya aşısız olanlar arasında muazzam bir ölüm ve hastaneye yatma farkı söz konusu. Etrafımızdaki herkes bunu yaşıyor. Siz de yaşadınız, ben de yaşadım, çocuklarımız da yaşadı. Aşı olanlar basit bir grip gibi geçirebiliyorlar. Eğer yüksek gelir düzeyindeki ülkelerle düşük gelir düzeyindeki ülkeler arasındaki aşı eşitsizliği giderilirse -ki çok önemli girişimler var giderilmesi doğrultusunda- o zaman en azından tam aşılı kesimde bu kabul edilebilir risk oranına ulaşabiliriz. Bu bir senaryo, eğer gerçekleştirilebilirse o zaman bildiğimiz mevsimsel gribin altına düşebilir risk oranları.

  • İkinci unsur?

İkincisi; yüksek risk grupları için tedavi imkânlarının artması. Tabii ki risk hiçbir zaman sıfıra inemez, çünkü immün sisteminde bozukluğu olanlar, ileri yaş grubunda olanlar var. Henüz aşı için onay verilmemiş olan, dolayısıyla aşılanmamış olan çocuk yaş grubu insanlar var. Yani her zaman daha yüksek ve daha ölümcül hastalıkla karşı karşıya kalabilecek ve çok önemli sayıda insan olacak. Bunlar için de elimizdeki ilaçların sayısı ve çeşitliliği arttığında o zaman Covid ile ilgili özel veya ağır bir yaşam önlemi dizisi almamıza gerek kalmayabilir. Bilimsel olmanın ötesinde sosyal bir problem haline gelebilir.

  • Massachusetts Enfeksiyon Hastalıkları Direktörü Prof. Edward Ryan'ın kapalı toplantıdaki konuşması kamuoyuna sızdı... Şubat temizlik ayı, Mart'ta normal hayatımıza başlayacağız diyordu. Buraya kadar anladığım sizin görüşünüz bunun mümkün olmadığı yönünde…

İçimden geçen o ama şu anda bunu söylemek için çok erken. Şu anda ABD’nin Omicron’un tepe noktasına ulaştığı düşünülüyor. Örneğin New York’ta önemli bir düşüş başladı. Başka büyük eyaletlerde de zirve noktasından aşağı düşüşü görüyoruz, fakat bundan sonraki bir dalganın gelmeyeceğini garanti etmek mümkün değil. Ancak biraz önce konuştuğumuz birkaç varsayım gerçekleşirse yaza, hatta bahara rahat bir döneme girebiliriz. Ama unutmayalım; bu virüs sürprizlerle dolu, karşımıza ne çıkaracak bilmiyoruz.

  • Bir sürü varyant var, bundan önce Delta’ydı, şimdi Omicron. Mesela Omicron ortaya çıkınca, Delta ölüyor mu?
Yazının tamamını okumak için tıklayın...Kaynak: halktv.com.tr

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •