Dövize endeksli Türk lirası mevduatları ile ilgili yeni düzenlemelerin ayrıntıları açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan yapılan duyuruda, "Birikimlerini TL mevduat olarak değerlendirenlerin kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" devreye alındı. Hesaplar 3, 6, 9 ve 12 ay vadelerle açılabilecek. Minimum faiz oranı TCMB Politika Faiz Oranı olarak uygulanacak. Sisteme her banka katılabilecek." açıklaması yapıldı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ise, "İş dünyamızın piyasalarda istikrar, öngörülebilirlik sağlanması talebine yönelik bir dizi tedbir açıklanmasını olumlu karşılıyoruz." dedi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Birikimlerini TL mevduat olarak değerlendiren vatandaşlarımızın kurlardaki oynaklık karşısında mağdur olmaması için Sn. Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi "Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat" ürünü devreye alınmıştır.
Ürün, gerçek kişilerce TL vadeli hesaplar üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak; yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak ve bu mevduat ürününe stopaj uygulanmayacaktır.
Kur farkı hesaplamaları için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her gün saat 11:00'de USD döviz alış kuru yayınlayacaktır.
Vade sonunda kur değişiminin faiz oranı üzerinde kalması halinde oluşabilecek fark müşteri hesabına TL olarak yansıtılacaktır.
Hesaplar 3, 6, 9 ve 12 ay vadeler ile açılabilecek olup; minimum faiz oranı TCMB Politika Faiz Oranı olarak uygulanacaktır.
Sisteme isteyen her banka katılabilecektir. Vadeden önce hesaptan para çekilmesi durumunda hesap vadesiz hesaba dönüşecek, faiz hakkı ortadan kalkacaktır. Hesabın açıldığı tarihteki TCMB kuru ile hesabın kapatıldığı tarihteki TCMB kurundan düşük olan üzerinden hesap bakiyesi güncellenecektir.
Öte yandan söz konusu ürünün katılım Bankacılığında uygulanması konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
TİM BAŞKANI İSMAİL GÜLLE YENİ DÜZEMEYİ DEĞERLENDİRDİ
TİM Başkanı İsmail Gülle, "Ekonomi yönetimimiz, faiz oranlarını düşürerek yatırımların sürekliliğini sağlamaya yönelik adımlar attı ve bu sayede üretim, ihracat ve istihdamda oluşabilecek riskleri bertaraf etmeyi hedefledi. Akabinde, yüksek seyreden enflasyonun da etkisiyle finansal piyasalarda oluşan risk ortamını, bu tedbir paketiyle ortadan kaldırdı" diyerek ihracatçıları ve vatandaşları son alınan tedbirlerle son derece cazip olan TL yatırım araçlarını kullanmaya davet etti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan finansal alternatifler ve ekonomik tedbirlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gülle, "Son dönemde Türk Lirası USD karşısında, makroekonomik göstergelerle bağdaşmayan, adil değerinden uzak ve istikrarsız bir şekilde fiyatlandı. Küresel ekonomi ve paralel olarak Türkiye ekonomisi derin bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçmektedir. Dönüşüm süreçleri elbette sancılı olacaktır. Böyle dönemlerde hane halklarının ve reel sektörün ekonomik güveninde kırılganlıklar görülmesi doğaldır" dedi.
"TL'DEKİ DEĞER KAYBI EKONOMİK GÖSTERGELERDEN UZAK "
Türk lirasında ekonomik göstergelerden uzak bir değer kaybına uğradığını vurgulayan İsmail Gülle, "Son dönemde yaşanan gelişmeler, böyle bir kırılganlığın sonucudur ve bu durum Türk lirasında ekonomik göstergelerden uzak bir değer kaybına sebep olmuştur. Türkiye, küresel ekonomide yaşanan bu derin dönüşüm sürecinde kendini en doğru şekilde konumlandırmak durumundadır. İçinden geçtiğimiz zorlu süreç bizlere bu sorumluluğu yüklemektedir. Bu dönemde ekonomi yönetimimiz, evvela faiz oranlarını düşürerek yatırımların sürekliliğini sağlamaya yönelik adımlar attı ve bu sayede üretim, ihracat ve istihdamda oluşabilecek riskleri bertaraf etmeyi hedefledi. Akabinde, yüksek seyreden enflasyonun da etkisiyle finansal piyasalarda oluşan risk ortamını, bu tedbir paketiyle ortadan kaldırdı" dedi.
"TL'DEKİ DEĞER KAYBI EKONOMİK GÖSTERGELERDEN UZAK "
Türk lirasında ekonomik göstergelerden uzak bir değer kaybına uğradığını vurgulayan İsmail Gülle, "Son dönemde yaşanan gelişmeler, böyle bir kırılganlığın sonucudur ve bu durum Türk lirasında ekonomik göstergelerden uzak bir değer kaybına sebep olmuştur. Türkiye, küresel ekonomide yaşanan bu derin dönüşüm sürecinde kendini en doğru şekilde konumlandırmak durumundadır. İçinden geçtiğimiz zorlu süreç bizlere bu sorumluluğu yüklemektedir. Bu dönemde ekonomi yönetimimiz, evvela faiz oranlarını düşürerek yatırımların sürekliliğini sağlamaya yönelik adımlar attı ve bu sayede üretim, ihracat ve istihdamda oluşabilecek riskleri bertaraf etmeyi hedefledi. Akabinde, yüksek seyreden enflasyonun da etkisiyle finansal piyasalarda oluşan risk ortamını, bu tedbir paketiyle ortadan kaldırdı" dedi.
"ATILAN BU ADIMLARI CAN-I GÖNÜLDEN DESTEKLİYORUM"
Türkiye'nin güçlü bir ekonomik yapıya sahip olduğunu söyleyen TİM Başkanı Gülle, "Son bir buçuk yıla baktığımızda, pandemiyle gelen bu krizler silsilesine Türkiye sağlam bir yapıyla girmiştir. Türkiye, güçlü bankacılık sektörü, zengin enerji kaynakları, güçlü lojistik altyapısı, artan turizm gelirleri, sürdürülebilir ve gelişen sanayi üretimi ve ihracatta eriştiği tarihi başarılarla dünyanın yaşadığı küresel ekonomik sorunlardan en az etkilenen ülkelerden biri olmayı başardı. Büyüme rakamlarımızla G-20 ve OECD ülkeleri arasında öne çıktık, yıl sonunda inşallah çift haneli bir büyüme rakamıyla 2021’i tamamlayacağız. Türkiye ekonomisi son 3 aydır cari fazla veriyor. Cari işlemlerdeki fazla 2022’de de devam edecek ve ekonomimiz yıllıklandırılmış cari işlemler dengesinde de fazlaya geçecektir. Güçlü bir ekonomik yapımız var. Cumhurbaşkanımız liderliğinde hayata geçirilen üretim, istihdam ve ihracat odaklı yeni ekonomi modeli, ülkemizin küresel krizler arasında yakaladığı ticari fırsatların da önünü açacaktır. Bu süreçte milli bağımsızlığımızın en önemli sembollerinden bir olan Türk Lirası’nın istikrar kazanmasına yönelik, sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamaları memnuniyetle takip ettik. Bu hamle ile hem vatandaşlarımızda hem firmalarımızda oluşabilecek güven sorunu çözülmüş olacak. Bir vatandaş ve bir ihracatçı olarak atılan bu adımları can-ı gönülden destekliyorum.
"İHRACATÇILARIN HEDEF GÖSTERİLDİĞİNE TEESÜRLE ŞAHİTLİK ETTİK"
Son olarak Yüksek veya düşük kurdan değil istikrarlı kurdan yana olduklarını belirten Gülle şunları söyledi: "İhracatçılar olarak bizler ne yüksek ne de düşük kurdan yanayız. Hep söylediğimiz gibi biz istikrarlı kurdan yanayız. Son dönemde para piyasalarında yaşanan gelişmeler üzerinden haksız bir şekilde ihracatçıların tenkit edildiğine; kendi siyasi veya şahsi ikbal ve arzularından ötürü, ülkemizin büyümesine ve ülkemizde maddi refahın artmasına öncülük eden ihracatçıların hedef gösterildiğine teessürle şahitlik ettik. Bu kişi veya gruplara, ülkemizin faydasına olan üretim ve istihdamın öncüsü ihracatçıların karşısında değil yanından yer almalarını tavsiye ediyoruz.
İhracatçılarımız, nasıl ki döviz kurunda yaşanan ani yükselişlerden olumsuz etkileniyorsa ani düşüşlerden de olumsuz etkilenmektedir.
Ancak açıklanan tedbir paketleri sayesinde Türk lirası adil değerini kısa zamanda bulacak ve istikrarlı bir seviyede işlem görecektir. Dolayısıyla, milli paramızın adil değerinde istikrarlı bir şekilde kalması herkes için ortak fayda zeminidir. İhracatçıların, yaptığı finansal işlemleri bu ortak zeminde bulaşacak şekilde yapması gerekir. Döviz ödemesi olan firmalarımızı müstesna tutmakla beraber, hükümetimiz tarafından başlatılan ihracat odaklı bu yeni modeli, her alanda olduğu gibi Türk lirasının adil değerini bulması ve istikrarlı bir seviyeye kavuşması alanında da desteklemek gerektiğini düşünüyorum. O nedenle ihracatçılarımızı itidale davet ediyorum. Nasıl ki pandeminin ilk şokunda üretim ve ihracatı aksatmayıp küresel krizi bir fırsata dönüştürerek ihracatta rekorlara imza attıysak, bugün de aynı şekilde milli paramızın istikrarına yönelik atılan adımları destekleyerek ülkemize hizmet etmeye devam etmeliyiz. Bu nedenle tüm ihracatçılarımızı ve tüm vatandaşlarımızı, açıklanan yeni tedbirler kapsamında son derece cazip hale gelen TL yatırım araçlarını kullanmaya davet ediyorum."
"DAHA ÖNEMLİ BİR DETAY"
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı: "Bir defa kur korumalı bir TL vadeli mevduat deniliyor. Kura endeksli değil. Böylece daha önceki uygulanan metottan farklı olduğu görülüyor. Herhangi bir şekilde kurun altında kalırsa TL’nin getirisi bu temin edilecek. Daha önemli bir detay var. Bu ürün gerçek kişilerin TL varlıkları için söz konusudur. Vatandaşlar TL vadeliye geçtiğinde yani şirketler için demiyoruz. Bu 123 milyar dolar tutan toplumdaki bireyleri kapsıyor. Aslında çok net olarak anlatılmıştır.
Türkiye'deki mevduatlara baktığımızda yüzde 93’lük kesim üç ay vadeli mevduatları oluşturuyor. 12 ay vadeliye geçmek eğer 12 ay vadeli hesaba verilen kar payı deyin. İsterseniz faiz deyin. Bunun üzerinde verilecek demektir. Siz 12 aylıkta yatırsanız 9 aylıkta yatırsanız 6 aylık da hesabınıza çevirseniz dövizin üzerinde alacaksınız. Hiçbir şekilde stopaj da alınmayacak. Siz 100 bin liranız için 16 bin lira faiz geliri elde ediyorsanız bunun 3 bin lirasını da devlet stopaja kesiyordu o da kalkmış durumda. Devlet 3 bin liradan vazgeçmekle birlikte kur riskini daha da azaltmış oluyor aslında baktığınızda.
"FARKI DEVLET ÖDEMİŞ OLUYOR"
Banka yüzde 16 taahhüt etmişse zaten yüzde 16’yı alacaksınız eğer kur yüzde 16’nın üzerinde bir getiri sağlamışsa üç ay sonra kurun geldiği nokta bankanın size verdiği yüzde 16’nın üzerine taşınmışsa kur yüzde 20 getirmişse aradaki 4 puanlık farkı devlet size ödemiş oluyor. Böyle de bir avantajı vardır. Stopaj alınıp alınmaması çok önemlidir.
Hazine Bakanlığı’nın açıklamasında görüyoruz. Bütün bankaların buna iştirak edebileceği söylenmiştir. Net olarakta uygulanacak anladığımız kadarıyla. Bu iş nasıl yapılacak mümkün mü? Şeklinde söyleniyordu. Buna da açıklama getirilmiş aslında.
ABD doları yazdığına göre burada çok net olarak dolar endeksi olduğu görülüyor. ABD’nin üç defa faiz artışına gideceği bekleniyor. Burada vatandaş iki şekilde korunmuş oluyor aslında. Doları daha çok değer kazanması muhtemel olarak bir getiriyle TL’yi desteklemiş oluyorsunuz. Her gün saat 11’de Merkez Bankası kur açıklayacak. 3 ay sonra vadeli mevduatınızın günü geldiğinde kur ne kadar ise o kur üzerinden işlem göreceksiniz. Merkez Bankası piyasa ne ise onu açıklayacak. 3 ay sonra açıklanan dolar kuru kaç TL’ye denk geliyorsa siz o kadar gelirden faydalanacaksınız. Paranızı dolarda tutmuş olsanız bile size sağlayacağı getiriyi elde edeceksiniz. Dolarda tutarak şu riskte ortadan kalkıyor. Dolar aşağı doğru geldiğinde faiz yüzde 16 sağlarken dolar üç ayda yüzde 11 arttı diyelim siz direkt yüzde 16 alacağınız için o düşüşten de etkilenmemiş oluyorsunuz.
"VATANDAŞI POZİTİF ETKİLEYEN BİR UNSUR"
Nereden bakarsanız bakın bu vatandaşı pozitif olarak etkileyen bir unsurdur. İlerleyen aşamada göreceğiz tabi bu metin içerisinde açıklanmayan bir noktada var onu da ortaya koymak lazım. Kamuoyunda çok dillendiriliyor nasıl karşılanacağına yönelik olarak Hazine tarafından karşılanması düşünülüyor. Buradaki yüksek ihtimal daima kurdaki artış zaten pozitife döndüğü zaman üç aylık süreçte kurun faizin üzerine çıkması ihtimali olamaz. Yüksek oynaklıkla gelinen noktaya geldi kur. Ekonomik sahiplerle hareket edilmediği için bu hesap neresinden bakarsanız bakın doğru bir hesaptır."