MİT'te faaliyetlerinin hep tartışıldığı Mehmet Eymür’ün saklı sicili...!

MİT'te faaliyetlerinin hep tartışıldığı Mehmet Eymür’ün saklı sicili...!
A- A+

Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün, T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu'na yaptığı açıklamalar gündemdeki yerini koruyor. Cumhuriyet gazetesinden Barış Terkoğlu'da bugünkü yazısında Mehmet Eymür'ün gizli sicilini kaleme alıyor... İşte Terkoğlu'nun "Mehmet Eymür’ün saklı sicili"başlıklı yazısı...

Ayağı çamur içinde. Yine de aydınlığı haber veriyor. Sesini duyunca günün başladığını anlıyorsun. Sanma ki horoz “sen uyan” diye ötüyor.

Şimdiki kuşaklar tanımıyor. Dostları, düşmanları başka başka anlatıyor.

Peki, bir zamanlar çalıştığı MİT’e göre, şimdilerde ifşalarıyla gündemde olan Mehmet Eymür nasıl biri?

Bu sorunun yanıtı var. Hem de MİT’ten alınmış, belgeli.

Nereden mi biliyorum?

OdaTV davasının 35 numaralı klasöründe yer alan evraktan.

Şöyle anlatayım…

En çok MİT eski Kontrterör Daire Başkanı titriyle anılan Mehmet Eymür,MİT’ten tasfiye olunca Danıştay 5 No’lu Daire’ye dava açtı. Eymür, aleyhinde verilen kararın idare mahkemesi aracılığıyla değişmesini istiyordu. Haliyle, MİT bu talebe yaptığı savunmayla cevap verdi. 1998/3897 numaralı dosyaya Eymür’ün MİT’teki sicilini gönderdi.

Şair Edip Cansever’in diliyle konuşursak, “sicil de sicilmiş ha” dedirtti.

VEKİLİN OĞLUNA İŞKENCE

MİT’in evrakına göre Eymür, Teşkilatla 1965’te görev elemanı olarak ilişki kurdu. İşin ilginci, ilk kınama cezasını da o yıl almış görünüyor!

Eymür’ün MİT’te “kadrolu” olduğu tarih ise 10 Haziran 1970. Eymür, MİT İstanbul Başkanlığı’ndaki resmi görevine bu tarihte başladı.

Sicile göre Eymür, 21 Şubat 1973’te teşkilata bir muhtıra verdi. Muhtırada solculara karşı daha sert olunmasını istiyordu, bir tane daha kınama cezası aldı. Bu olayın ardından Eymür’ün MİT’ten ayrılmak istediği, ilk amiri Hiram Abas tarafından ikna edildiği görülüyor.

8 Şubat 1979 ve 27 Mart 1979 tarihli cezalar…

Her ikisinin içeriği de istihbaratçılık ile ilgili değil.

Biri eski CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu’nun evinin basılması, çocuklarının kaçırılıp dövülmesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tahkir ve tezyif edilmesi.

Bir milletvekilinin evi nasıl basılır! diyebilirsiniz.

Karsu, yıllar sonra o anları şöyle anlattı:

TBMM’de ve CHP grubunda en çok mücadele eden bir milletvekili olarak Meclis kürsülerinde konuşarak iktidarı yoğun olarak eleştirdiğim sıralarda, MİT’in Mehmet Eymür’ün şefi olduğu dört kişilik ekibinin, (gece yarısından sonra saat 01.30 sularında) üniversitede okuyan ve hiçbir yasadışı eyleme bulaşmamış olan oğlumu kaçırdıklarını ve işkence ettiklerini o zaman ortaya çıkardığım için, savcılık ilgili MİT ekibini mahkemeye vermiş ve bu kişilerin yargılanmalarına Ankara mahkemelerinde başlanılmıştı.”

Belgeye geri dönersek...

Bu olay nedeniyle Eymür’ün Devlet İstatistik Enstitüsü’ne tayin edildiği görülüyor. Ancak AP hükümeti kurulunca Eymür’ün tekrar MİT’e döndüğü anlaşılıyor.

BELDEN AŞAĞI VURUŞ

MİT’te Eymür’ün faaliyetlerinin hep tartışıldığı biliniyor.

Belgeye göre, 19 Nisan 1988 tarihinde Eymür, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış. Sebebi de kamuoyunda Birinci MİT Raporu adıyla anılan rapor.

17 Kasım 1987 tarihinde Başbakan Turgut Özal’a sunulan rapor, bir taşla en az üç kuş vuruyordu. Hem o dönem rakip olduğu İstanbul Emniyeti’ni yasadışı işler çevirmekle suçluyor, hem Özal’ın karşısındaki DYP’li siyasetçileri mafya ile yan yana koyuyor hem de en kötüsü eski Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ’un adını belden aşağı vuruşlarla Emel Sayın’la anıyordu. 7 Kasım 1986’da Ankara’ya gelen ABD Savunma Bakanı William Taft’ı “randevusu yok” diye kapıdan çeviren, Özal’ın ABD ile Irak’a askeri müdahale projesine karşı çıkan Üruğ’un hedef alınmasından elbette ki Washington da memnundu.

Raporu haber yapan muhabir İrfan Taştemur, kamuoyunu ayağa kaldıran haberin kaynağının, raporu da hazırlayan Mehmet Eymür olduğunu açıklamıştı. Bu olaydan sonra MİT’ten ayrılan Eymür, Antalya’nın Varsak beldesinde “buz fabrikası” kurdu.

MİT BİLE YAKA SİLKTİ

MİT evrakına göre, Eymür 14 Şubat 1994’te tekrar MİT Müsteşarlığı kadrosuna alındı. Titri, “Özel İstihbarat Daire Başkanı”ydı.

Eymür’ün sicili, Alaattin Çakıcı’nın eşi Uğur Kılıç’ın öldürülmesi olayıyla ilgili bile kınama cezası aldığını söylüyor. (Kılıç’ın babası Dündar Kılıç, bu olaydan ötürü Mehmet Eymür’ü suçlamıştı.)

Arşivinde, basına demeç vermekten kitap yazmaya kadar, istihbaratçı ketumluğunda görünmeyen pek çok işten uyarı-kınama cezaları bulunuyor.

Eymür, olayların ardından MİT’in Washington temsilcisi olarak atandı. Başka bir deyişle gözlerden uzak tutuldu. Ancak burada bile rahat durmadı. 4 Şubat 1998, 6 Şubat 1998, 7 Şubat 1998 tarihinde savunmasının istendiği görülüyor.

Başbakanlık Müfettişi Kutlu Savaş’ın, devletin içindeki çeteleri konu alan raporunun ardından, 14 Ağustos 1998’de Washington Temsilciliği görevinden alındı. Temsilcilik de kapatıldı. Eymür, Türkiye Şeker Fabrikası’na uzman olarak atandı. Türkiye’ye dönmesi istendi. Ancak Eymür istifa ederek Washington’a yerleşti. Kurduğu atin.org sitesiyle  “ifşalara” başladı.

Eymür’ün açtığı davada MİT savunma yapmış ve durumu şöyle tarif etmişti:

“Müsteşarlık tarihinde, teşkilat metot ve prensiplerine bu derece uyumsuz bir başka personel bulunmadı. Kurumu ve devleti zor durumda bırakacak tutum ve davranışlarını sürekli olarak tekrarladı.”

Eymür’ün mahkeme evrakına yansıyan MİT’teki sicili böyle.

KUMPASTAN ÇIKAN EYMÜR

MİT’in bile “Bu kadar da olmaz” dediği Eymür, “teşkilat”tan ayrıldıktan sonra da faaliyetlerine devam etti.

Nereden mi biliyoruz?

Yazının devamı için TIKLAYIN...

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •