Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında uzun süredir devam eden “gerginliğin” bir üst noktaya taşındığın, Cumhur İttifakı kulislerinde, “Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, görevden alınacağı, gerginlikte kazanan tarafın Soylu olduğu” yorumlarının yapıldığı öne sürüldü.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre; kulislerde Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün görevden alınacağı iddia ediliyor. İddiaların kaynağının altında da “Gül’ün ‘görevinde pasif kaldığı’ eleştirileri” yer alıyor. Cumhur İttifakı kanadında da son dönemde gün yüzüne çıkan bu tartışmada, “salt Soylu’nun Gül ile ilgili serzenişlerinin değil, yargıda yaşananların da ‘görevden almada etkili olacağı’” iddia ediliyor. Kulislerde, yargıdaki son durum üzerine Cumhurbaşkanı RecepTayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin de görüş alışverişinde bulunduğu, “MHP’nin yargı süreçlerine yönelik itirazları üzerine ‘benzer itirazların AKP grubundan da geldiğini’ söylediği” ileri sürülüyor.
İktidar kanadında “AKP hükümetleri içinde bugüne değin en ‘pasif’ görev yürüten Adalet bakanının Gül olduğu” belirtiliyor. Örnek olarak da Soylu’nun, ocak ayında sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı “45 gündür anam hastanede. Annemle fotoğrafımın altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım? Bakan olsam ne yazar?” açıklaması gösteriliyor.
“Küfür, hakaret gibi basit ama önlenebilir suçlarda bile yargı ayağının eksik kaldığı” konuşulurken, “terörle mücadeleye yönelik yapılan operasyonlarda da yargının hızlı hareket etmediğinden” yakınıldığı iddia ediliyor. İktidar kanadı “yargının adli vakalarda da hızlı süreç yürütemediğini” belirtiyor.
Kulislerde, “yargıdaki FETÖ yapılanmasında da basın yansıyan bakanlığın ‘pasif konumda kaldığı’”da öne sürülüyor. Gül’ün bakanlığı süresince şimdiye dek konuşulan tek icraatının “yargıdaki FETÖ borsasını engellemek olduğu, ancak yargının FETÖ sorununun bir sorun olarak iktidarın karşısında durduğu” ifade ediliyor. Bakan Gül’ün “Yargı içinde halen aktif görevde bulunduğu bilinen ve çoğu kez basına da yansıyan ‘FETÖ bağlantılı’ hakim ve savcılara ilişkin gerekli işlemlerin yapılmadığı ya da geç yapıldığı” belirtiliyor.