CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısındaki konuşmasında tezkere ilişkin, "Her şeyi koymuşlar bir tezkerenin içine gelin buna 'evet' deyin diyorlar. Biz senin her dediğinin altına mühür mü basacağız? Bir bilgi verir, bize bir anlat" diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de gerçekleşen grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
TBMM'de çıkarılmak istenen Irak ve Suriye tezkeresine ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Tezkere geldi isterdik ki gruplara bilgi verilsin. Olmadı. Tezkerenin bir başka önemli özelliği daha var. Şimdi torba tezkere dönemi başladı. Her şeyi koymuşlar bir tezkerenin içine gelin buna 'evet' deyin diyorlar. Biz senin her dediğinin altına mühür mü basacağız? Bir bilgi verir, bize bir anlat.Tezkereler gelirdi 6 ay, 1 yıldı. Şimdi 2 yıl. Niçin? Herkesi papağan gibi görme alışkanlığı var onu başkaları yapabilir ama biz CHP'yiz. Senin her dediğine 'evet' deseydik niye ayrı bir parti kuruyoruz? MHP senin her dediğine evet diyebilir ama biz milli kurtuluş savaşı döneminden gelen bir partiyiz." diye konuştu.
Tezkerenin içinde yer alan bir maddeden bahseden Kılıçdaroğlu, MHP lideri Bahçeli'ye seslenerek şunları söyledi:
"Bu tezkerede ayrıca 'Yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması' ne demektir? Erdoğan'a sormuyorum, gerek de yok. Yönetme kapasitesi olmayan birine soru sormak yanlış. Bahçeli'ye soruyorum. Bu yabancı asker kim ve sen yabancı askerler Türkiye'ye gelip konuşlanacak diye el kaldıracaksın. Söyle bakalım milliyetçi sen misin biz miyiz? Yabancı askerlerin potinlerinin Türkiye Cumhuriyeti topraklarını çiğnemesini istemiyoruz. Çıkarın bunu tezkereden, vatanseverseniz bu rezilliğe son verin."
Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:
Çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Esnafı da sanayicisi de herkes Türkiye nereye doğru savruluyor diye endişe içinde. Şunu açık ve net ifade edeyim CHP olduğu sürece hiç kimse endişeye kapılmasın. Bu ülkenin demokrasini büyütmek, hanelere huzur getirmek gibi temel bir görevimiz var. Kimse endişe etmesin.
İyi yönetilmediğini, sorunlar olduğunu, sorunların katlanarak büyüyeceğini, önümüzdeki kışın ağır geçeceğini de biliyoruz. Nasıl çözüleceğini de biliyoruz. Çözemeyecekler biz çözeceğiz.
Sağlık çalışanarın mesai çilesi
Pandemi döneminde hepimiz ciddi sorunlar yaşadık. Sağlık çalışanlarımız günün 24 saatinde, 36 saatinde uyumadan çalıştılar. Bizler hep birlikte sağlık çalışanlarımızı alkışladık. Onlara minnet borcumuzu alkışlarla ifade etmeye çalıştık ama aynı sorun artarak devam ediyor. 36 saat gözünü kırpmadan çalışmak ne demektir? 36 saat sonra direksiyonun başına geçip yola çıkıyorsunuz ve trafik kazasında hayatını kaybediyorsunuz. Bir sağlık çalışanın 36 saat çalışması demek kadro eksikliği var demektir. Dışarıda atama bekleyenler var demektir. Neden atamıyorsunuz? Neden bu insanlara istihdam oranı yaratmıyorsunuz? Var olan kadroları neden boş bırakıyorsunuz?
2 Temmuz'da bakan açıklama yapıyor. '2-3 ay içinde atama yapacağız' diye. Niye atama yapılmıyor? Atama yapın. 740 bin sağlık çalışanı atama bekliyor. Personel eksikliği nedeniyle insanlar olağanüstü çalışıyor.
Sağlık çalışanlarına da sesleniyorum. Sakın moralinizi bozmayın. Yurt dışına gideceğim diye bir telaşa da kapılmayın. Bu ülkede size her türlü olanağı sağlayacağız, söz veriyorum başımızın üstünde taşıyacağız bütün sağlık çalışanlarını.
'İktidarımızda ilk bir hafta içinde askeri hastanelerin tamamı açılacak'
Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu terörle mücadelede yaralandı. Helikoptere alındı Erzincan Mengücek Gazi Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Helikopterin ineceği yer yoktu. Başka bir yere iniyor ambulans yok. Arkadaşları müdahale ediyor, taşıyor ve arkadaşımız şehit oluyor. Sorumlusu kim? Eskiden askeri hastaneler vardı. Örneğin GATA vardı. Bu askeri hastaneler neden kapatıldı? Hangi gerekçe ile kapatıldı? Dünyada hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Terörle mücadelede muharebe alanında iyi yetişmiş doktor doğrudan müdahale etmesi gerekirken o alanda hekim bırakmadınız. Askeri hastaneleri açacağız diye söz verdiler açmadılar. İçeride FETÖ'cüler vardı dediler. E Saray'a bak. Baktığın zaman FETÖ'cü ordusu görürsün, o zaman sarayın sesi bile kalmazdı. İktidarımızda ilk bir hafta içinde askeri hastanelerin tamamı açılacak.
Gazilerin hukuk mücadelesi
Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği var. Yaralanıyorsunuz ama gazi sayılmıyorsunuz. Bu kardeşlerimiz örgütlendiler dernekler kurdular. Bize de geldiler söz verdim kanun teklifi hazırlayacağız diye. Diğer partilere de gidin dedik. Gittiler, gezdiler. MHP'ye gittiler söz verildi onlara da. 7 aydır MHP'nin verdiği kanun teklifi bekliyor. Neden bekliyor? Saraydan irade alınmadığı için bekliyor. Saray hala bizim yanımızda diye düşünüyorsunuz saray sizin yanınızda değil, beşli çetenin yanında.
15 Temmuz gazisi için 'tırnağı kırılsa gazi sayacağız' dedi. Vücudunda mermi var sen bunu nasıl gazi saymazsın? Gazilere söz veriyorum az kaldı geliyor gelmekte olan ve çözeceğiz. İnançla, kararlılıkla çözeceğiz. Bu işin siyaseti mi olur?
Parlamentoda milliyetçi geçinenler bunu bilmiyorlar, saraydan emir alacaklar. Ne zamandan beri milletçiler birilerinden talimat, emir alır?
Kars ziyareti
Kars'a gittim, çok zengin bir kent. Son 20 yıldır Kars büyük bir kan kaybına uğramış. Gezdiğim her yerde ceplerim 'Ne olursunuz bana iş bulun' kağıtları ile doldu. Ülkede kan kaybı olunca ekonomik açıdan her yere bunun sıçradığını görüyorsunuz.
Kars'ın büyük zengin platoları var, hayvancılık ve besicilik için biçilmiş kaftan.
Kendi çiftçisi kazanmıyor, dışarıdan ithal ediliyorlar. Başka ülkelerin çiftçilerine milyon dolarlar aktarılıyor. 9 milyar 171 milyon doları biz kendi çiftçimize ödeseydik, besicimize ödeseydik ne olurdu? Orta Doğu'yu, Türkiye'yi, Kafkasları beslerdik. Bu iktidar Batı'nın çiftçisine çalışıyor.
Yem ham maddesi ithal etmişiz AK Parti hükümetleri döneminde. 58 milyar dolar ödemişiz. Niye sen yapmıyorsun? Dünya kadar işsizimiz var? Fabrika yapacak alan mı yok? Amaçları bizim insanımız açlığa mahkum olsun. Cep telefonunu bile fazla görüyor. Elinden gelse onu da alacak. Ahlaksız siyaset algısıyla karşı karşıyayız.
Çiftçi kardeşlerim merak etmesinler. O bölgeyi tarım ve hayvancılık açısından stratejik bölge ilan edeceğiz. Herkes görecek Türkiye'nin besicilikte ne kadar ileri gittiğini.
Kars Valisine 2 ay süre
Çamçavuş köyüne gittim. Bir baraj yapıyorlar, baraj yapıldığı için köy taşınıyor. Köy barajla yol arasına sıkışmış vaziyette. Köprü istiyorlar yapmayız diyorlar. Su lazım, kuyu suyu çıkarın diyorlar. Su da yüksek arsenik var. Kaymakamlık söylüyor 'Kullanılamaz sağlık açısından' deniliyor. Hala su gelmiyor buraya. Buradan Kars Valiliği'ne sesleniyorum. 2 ay süre veriyorum 2 ay içinde yapmazsan o köye suyu CHP'nin belediye başkanları getirecek.
Bir de cami yapmışlar köye. İl Özel İdaresi camiye ruhsat vermiyor. Cami kaçak. Bunun süratle yapılması lazım.
Tıp fakültesi var, hastane var. Hastalar Erzurum'a sevk ediliyor çünkü doktor yok.
Türkiye gri listede
Kendi bölgesinde ve dünyada saygınlığı ve itibarı olan Türkiye bunları yitirmeye başladı. OECD'nin kurduğu Mali Eylem Görev Gücü, Türkiye kurucu ülkelerinden birisi. Kara para ve terörü finanse eden ilanlarla mücadele edecekler. Türkiye'yi gri listeye aldılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin itibarını bu hükümetin ayaklar altına almaya ne hakkı ne yetkisi vardır? 'Terörle mücadele ediyoruz' gibi bir sürü laf ediyor iktidar tarafı ama El Kaide, IŞİD olunca onların para hareketlerine ses çıkarmıyorlar. Sanıyorlar ki dünya görmüyor. Dünya tamamını görüyor.
'Apartman görevlisinin arabasına göz dikiyorsun'
Sosyal devlet ne demektir? Sosyal hukuk devleti güçsüzleri, güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Sosyal devlet bu felsefeden yola çıkınca işsizine iş bulan, ekonomik kalkınmayı büyüten, adaletle vergi alan, ekonomik büyümeyi adaletle sağlayan devlet demektir.
'Her evde araba var. Kapıcısında da araba var. İkinci ele araba yetişmiyor' demiş. Ona mı göz diktin sen? Onun arabası var diye Türkiye'yi zengin sayıyor. Sen o kişinin araba, cep telefonu alırken ne kadar vergi ödediğini biliyor musun? Dönüyorsun apartman görevlisinin arabasına göz dikiyorsun. Sen apartman görevlisinin kaç para aldığını, asgari ücretin ne kadar olduğunu biliyor musun?
Devleti yönetemezler, yönetmiyorlar da zaten. Devleti soyulacak organ olarak görüyorsanız yönetemezsiniz zaten. Acaba o şahıs 'yaşam kalitesi' diye bir deyimin olduğunu biliyor mu acaba?
Diplomaside 'istenmeyen adam' krizi
Büyükelçiler olayı. Türkiye daha önce böyle bir rezaleti yaşamadı. Ekonomi allak bullak oldu. Dışişleri bürokratları devreye girdiler, gece gündüz çalıştılar. Olayı telafi etmeye çalıştılar. Dolar ne oldu? Fatura 83 milyonun sırtına yüklendi. Bu şunu gösteriyor. Bir devlet bir kişinin iki dudağına teslim edilemez. Teslim ederseniz bu tür garip olaylarla karşılaşırsınız.
Gelir dağılımında büyük bir dengesizlik ortaya çıkacak. Dolar tırmandı, kim kazandı? Esnaf, manav, berber, balıkçı hiçbirisi kazanamaz. Kazanan devlete dolarla borç verenler, dolarla ihale alanlar, dolarla geçiş ücretlerini tespit edenler, kaybeden 83 milyon.
'Memleketi bu hale kim getirdi?'
Dolar her 10 kuruş arttığında vatandaşın sırtına yüklenen yük 24 milyar Türk Lirası. Bir zam yağmurunu hepimiz biliyoruz. Memleketi bu hale kim getirdi? Dış güçler diyorlarsa o zaman 20 yıldır Türkiye'yi dış güçler yönetiyor bizim mi haberimiz olmadı? Sen yönetemiyorsun ve Türkiye'yi felakete hazırlıyorsun. Kara kışla karşı karşıya herkes.
Elektriğe son bir yılda 3, doğalgaza 8, yerli kömüre yüzde 30, benzine 1 yılda 10, mazota 9 kez zam yapıldı. Bakın bunların içinde yiyecek, içecek yok hiç. Günlük hayatta kullanmak zorunda olduğu şeyler bunlar. TÜİK'in verilerine bakıyoruz. Domatese yüzde 70, yumurta yüzde 69, salatalık yüzde 64, patates yüzde 58 zam. Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde asgari ücret açlık sınırının altına düşmemişti. Kendilerine 'Kara Kış Fonu' çağrısı yaptık ama kulak asmadılar.
Tezkere
Dış politikanın milli olması gerektiğini defalarca açıkladım. Dış politikayı belirleme konusunda bakanlık tümüyle devre dışı bırakıldı. Büyükelçi olayında dışişleri bakanlığının bütün bürokratları çalışarak bu kazayı atlatmaya çalıştılar.
Her şeyi Erdoğan 'ben bilirim' diyor aksini söyleyeni düşman ilan ediyor. Tezkere geldi isterdik ki gruplara bilgi verilsin. Olmadı. Tezkerenin bir başka önemli özelliği daha var. Şimdi torba tezkere dönemi başladı. Her şeyi koymuşlar bir tezkerenin içine gelin buna 'evet' deyin diyorlar. Biz senin her dediğinin altına mühür mü basacağız? Bir bilgi verir, bize bir anlat.
Tezkereler gelirdi 6 ay, 1 yıldı. Şimdi 2 yıl. Niçin? Herkesi papağan gibi görme alışkanlığı var onu başkaları yapabilir ama biz CHP'yiz. Senin her dediğine 'evet' deseydik niye ayrı bir parti kuruyoruz? MHP senin her dediğine evet diyebilir ama biz milli kurtuluş savaşı döneminden gelen bir partiyiz.
Biz iki yıl içinde Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine göndereceğiz barış içinde diyoruz. Beyefendinin bakış açısı ise bir de şimdi İdlib'ten bir ordu gelsin. Suriye ile savaş değil, Suriye ile barışacağız.
Bizim olaya bakış açımızı milletin taktirine sunuyoruz. Daha fazla sığınmacı istemiyoruz. Bunu öngören bütün düzenlemelere karşıyız. Hiçbir askerimizin ve polisimizin Suriye'de şehit olmasını istemiyoruz. Suriye'de askerimiz ve polisimiz gitti, ne mücadelesi? Barış varken neden kavga? 33 askerimizi Ruslar şehit etti. Soruyorum sen ne yaptın? Koşa koşa gittin Putin'in ayağına. Bu benim onuruma dokunuyor.
Bizim askerlerimiz şehit olsun bunu istiyor beyefendi. Neden garibanın evladı çocuğu orada şehit olsun. Komando marşı söyleyen TÜGVA'cılar var. Gönder kardeşim onları Suriye'ye başkomutanı da Bilal Erdoğan olsun. Hiçbir askerimizin burnu kanamasın. Niye yapıyorsunuz siz bunu? Bunların terk ettiği vatan toprağına bayrağımızı yeniden dikeceğiz.
'Ruh sağlığı sorunu olan birisine devlet teslim edilemez'
Büyükelçiler krizi göstermiştir ki Türkiye yönetilmiyor. Meydanda alkışı görünce aklına gelen her şeyi söylüyor. Özellikle ruh sağlığı sorunu olan birisine bir devlet teslim edilemez. IŞİD ve El Kaide militanlarını hapisten çıkarıyorsunuz, iki askerimizi diri diri yakıyorlar. Bir gazeteci kardeşimiz yazınca yeniden tutukladılar. El Kaide ve IŞİD'in banka hesaplarını neden incelemiyorsunuz? Neden müdahale etmiyorsunuz? Sen önce kendi toprağına bak.
'Tezkere'deki yabancı güçler kim?'
Bu tezkerede ayrıca 'Yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanının belirleyeceği esaslara göre kullanılması' ne demektir? Erdoğan'a sormuyorum, gerek de yok. Yönetme kapasitesi olmayan birine soru sormak yanlış. Bahçeli'ye soruyorum. Bu yabancı asker kim ve sen yabancı askerler Türkiye'ye gelip konuşlanacak diye el kaldıracaksın. Söyle bakalım milliyetçi sen misin biz miyiz? Yabancı askerlerin potinlerinin Türkiye Cumhuriyeti topraklarını çiğnemesini istemiyoruz. Çıkarın bunu tezkereden, vatanseverseniz bu rezilliğe son verin.
Terör ayağına yatacaksın yabancı askerler buraya gelecek. Kim? Erdoğan isteyecek. Taliban'ı mı getireceksin? ABD'liler mi, Fransızlar mı, Almanlar mı?
'Bu ülkede zengin olmak artık utanılacak bir şey'
83 milyon bir avuca, Londra'daki tefecilere çalışıyor. Bu ülkede zengin olmak artık utanılacak bir şey haline geldi. Her gün ülkenin ayrı bir köşesine gidiyorum. Konuştukça öğreniyorum, acı tabloyu görüyorum. Yoksulluğun tersi zenginlik değil. Yoksulluğun zıttı adalet. Bu ülkede adalet yok.
Her an bir zam haberiyle karşı karşıyayız. Bu zammın karşısında kişilerin geliri artıyor mu? Hayır. Bunlar yaşanıyor ama saray ve şürekası hamasi söylemlerle algı yaratmaya çalışıyor. Çünkü çaresizler. Yaptıkları hataların bir anlamda farkındalar. Türkiye varlıklı, zengin bir ülke. İmkanlı bir ülkeyiz. Birilerini değil Türkiye'yi zengin kılmalıyız. Türkiye'ye yetecek kadar kaynak var ama aç gözlülere yetecek kadar kaynak yok.
Kötülüğün zaferini yenmek istiyorsa iyilerin konuşması lazım. Eğer susarsa kötülüğe prim vermiş oluruz. Biz adaleti kendi topraklarımızdaki söylemleri bilmemiz lazım. Ahi Evran, 'Dünya malına tamah etme. Yanlış ölçme. Eksik tartma. Kuvvetli ve üstün durumda iken, affetmesini, hiddetli iken yumuşak davranmasını bil ve kendin muhtaç iken bile başkalarına verecek kadar cömert ol.' diyor. Yunus Emre var. 'Üzenlerin üzüldüğü vakit gelecektir' diyor. Bunu özellikle bütün vatandaşlarıma söylüyorum. Bir zulüm, zam, zorbalık dönemi yaşıyoruz. Hacı Bektaş-ı Veli var, 'Adalet her işte Hakkı bilmektir' diyor.
Kendi kültürlerinden o kadar habersizler ki hocalar buldular. Saraydakinin rüşvet alabileceğinin fetvasını aldılar. Padişahın sofrasına oturan alimin fetvası geçersizdir.
CHP, tezkereye 'Hayır' diyecek
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon yetkisini uzatan tezkereye 'hayır' oyu vereceklerini açıkladı.