Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, eski AK Parti milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner'in, bugünkü köşe yazısında'Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olmamalı, bu durum telafisi zor üç soruna yol açabilir.'sözleri üzerine sosyal medya hesabından sert bir dille eleştirdi. Karaca, "Aynı şeyi söylediğim için bana 'terörist' demişti, teröristliği hayırlı olsun"dedi.
Nihal Bengisu Karaca, aynı sözler nedeniyle kendisini 6 ay önce 'terörist' ilan ettiğini belirttiği Mehmet Metiner için şu ifadeleri kullandı:
"Rejimin/modelin daha da otoriterleşmesi için yıllarca tetikçilik yapmış olan şahıs, Ak parti oy oranlarının düştüğünü görünce hemen “demokrat” postuna bürünmeyi denemiş. Oysa 6 ay önce aynı şeyi söylediğim için bana terörist demişti. O halde, teröristliği hayırlı olsun"
İşte Mehmet Metiner'in, “Nasıl bir sistem” başlıklı yazısı...
Eski AK Parti milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, bugünkü “Nasıl bir sistem” başlıklı yazısında parti genel başkanlığı ile cumhurbaşkanlığı makamının bir kişide toplamasının telafisi zor sorunlara yol açabileceğini belirterek “Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olmamalıdır”dedi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden yana olduğunu yazan Metiner, yeni sistemde cumhurbaşkanı yardımcısının da doğrudan millet tarafın seçilmesi gerektiğini belirterek “CB yardımcısının 'atanmış bürokrat' olması, sistemin ruhuyla bağdaşmaz. Cumhurbaşkanının atadığı biri, Cumhurbaşkanlığı makamı için gerekli olan iradeyi gösterme gücüne sahip olamaz” dedi.
Meclis’in denetim görevinin daha işlevsel olması gerektiğini belirten Metiner, bakanların Meclis’in içinden belirlemesini bunun meclisin gücünü ve saygınlığını daha arttıracağını ve siyasetin de itibarını yükselteceğini yazdı.Metiner, “Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olmalı mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Cumhurbaşkanı parti genel başkanı olmamalıdır. Parti genel başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı makamının bir kişide olması, beraberinde telafisi zor üç soruna yol açabilir. Birincisi, parti devleti algısının oluşması. İkincisi, Cumhurbaşkanının parti genel başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmalar veya verdiği demeçlerle sert siyasi tartışmaların tarafı haline gelmesi ve bu durumda kendisine oy vermeyen vatandaşlardan kopması. Bu durumda bir kısım vatandaşların devlete aidiyet bağının zayıflaması. Üçüncüsü, gündelik siyasi tartışmaların ve kavgaların tarafı olan Cumhurbaşkanının ülke meseleleri söz konusu olduğunda diğer muhalefet partilerini bir masa etrafında bir araya getirmekte yaşayacağı psikolojik ve siyasal zorluklar.Cumhurbaşkanının sadece kendisine oy veren vatandaşların/partililerin Cumhurbaşkanı, devletin de bir partinin devleti olduğu algısı, devletin bekası ve milletin birliği adına ciddi risklere yol açabilir.Cumhurbaşkanlığı makamı herkese ait olan devletin ve bir bütün olarak da milletin gerçek anlamda temsil makamı olarak işlev görmelidir."Yazının tamamını okumak için tıklayın...
