Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Türkiye'ye yönelik yapılan göçleri köşesine taşıdı. Altaylı, Ankara'nın Afganistan'daki Türk Silahlı Kuvvetleri'ni çekmesine ilişkin olarak, "Cumhurbaşkanı’nın fikir, iktidar partisinin politika değiştirdiği anda yani sıklıkla ekranları dansözler dolduruyor. Üstelik eğlence televizyonlarını da değil, doğrudan haber televizyonlarını" dedi.
Altaylı "Binlerce dansöz var" başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Mesela düne kadar ben ve benim gibi düşünenler 'Beyler herkesin çekip gittiği Kabil Havalimanı’nı savunmak için bizim Mehmetçiği niye riske atıyorsunuz. Bize ne Kabil Havalimanı'ndan. Evlatlarımızı bu kaosun içine sokmayın' derken ekranlara çıkıp bize demediğini bırakmayan ve neden Kabil Havalimanı’nda olmamız gerektiğini, büyük devletin orada olmasının zaruretini anlatan iktidar mütefekkirleri dün Saray’ın 'Kabil Havalimanı’ndan çekileceğiz' açıklamasının ardından ekranlara koşup 'Evet Kabil Havalimanı'ndan çekilmek çok doğru bir karar' demeye başladılar. Hem de büyük bir heyecan ve aşkla. Gerçekten inanmışçasına.
Keza ben ve benim gibi düşünenler 'Bu mülteci akının altında kalacağız. Yapmayın. Bu akını durdurun. Yeter'diye çırpınırken ekranlara çıkıp bana 'faşist' yaftası yapıştırdıktan sonra 'Türkiye zaten bir göç ülkesidir. Buradaki herkes göçle geldi. Gelecekler tabii. Gelsinler. Gelmezlerse ekonomimiz çöker. Türkiye’nin büyümesi durur. Eğer biri gidecekse ilk Türkler gitsin' diye televizyonlarda yavşak yavşak sırıtanlar Cumhurbaşkanı’nın 'Artık daha fazla göç alamayız' demesinin ardından yine televizyonlara koşup 'Bu kadar göç olmaz. Türkiye kimsenin göçmen kampı değildir. Bu kadar göçmeni almamalıyız. Göçmenler de kimlermiş kardeşim' demeye başladılar. Eee, hadi şimdi "Büyüklerinize" de faşist desenize yiyorsa.
Şaka gibi ama gerçekten durum bu. Bana inanmıyorsanız açıp bakın. Kendi adınıza gülün onlar için utanın. Ama şaşırmayın.
Bunların alayı dün FETÖ’yü övüp, bugün FETÖ’ye sallayan ama yarın FETÖ ile AK Parti barışınca yeniden FETÖ’yü övmeye hazır tiplerdir. O kadar oynak, o kadar kıvraktırlar. İki şeyleri yoktur. Kendilerine ait fikirleri ve haysiyetleri."