SON DAKİKA

Taliban nasıl ortaya çıktı? Örgütü kimler yönetiyor? Türkiye ile uzlaşı olacak mı?

Taliban nasıl ortaya çıktı? Örgütü kimler yönetiyor? Türkiye ile uzlaşı olacak mı?
A- A+

ABD ve NATO'nun çekilme kararının ardından Afganistan'da baskın hale gelen Taliban nasıl ortaya çıktı? Dünya kamuoyunun gündemine oturan örgütü kimler yönetiyor?

ABD, 11 Eylül 2001 yılında Usama bin Ladin liderliğindeki terör örgütü El Kaide'nin İkiz Kulelere yaptığı saldırının ardından NATO ülkeleriyle işgal etiği Afganistan'dan çekiliyor. 11 Eylül 2021'de tamamlanması beklenen çekilme sürecinde Taliban, Kabil hükümetine karşı baskısını arttırdı.

TALİBAN NASIL KURULDU?Kökeni, Afganistan-Pakistan-Hindistan bölgesindeki Diyobend medreselerine dayanan Taliban, kelime olarak Arapça talib (öğrenci) kelimesinden geliyor. Kelimenin çoğulu olan Taliban (öğrenciler) kelimesini benimseyen örgüt, ülkenin güneyinde Molla Ömer Ahund liderliğinde yaklaşık 50 medrese öğrencisiyle birlikte 1994'te kuruldu.

Aslen Kandaharlı olan Molla Ömer, bir süre Pakistan'da ardından da Kandahar'ın kuzeyindeki Meyvend ilçesinde medrese eğitimi aldı. Sovyet işgaline karşı savaştı.

Taliban'ın altyapısını oluşturan siyasi düşünce ise, Afganistan'ın ilk siyası oluşumlarında ülkede kurulan ilk İslami siyasi parti sıfatını taşıyan Huddamu'l Furkan (Kuran'ın Hizmetçileri) adlı harekete dayanıyor.

Kurulduktan birkaç ay sonra çoğunluğu medrese öğrencisi olan Taliban savaşçılarının sayısı 20 bini buldu. Kısa süre sonra Pakistanlı Peştun etnik kökenden Mevlana Samiul Hak liderliğindeki Darul Ulum Hakkaniye medresesi öğrencileri de örgüte katıldı. Örgütün çoğunluğunu ülkenin güneyindeki Peştun kökenli kişilerden ve Pakistan'daki medrese gören mülteci ailelerin çocuklarından oluşuyor.

Örgütün kuruluşundan itibaren en büyük destekçisi ve yol göstericisi Pakistan istihbarat teşkilatı (ISI) oldu.

TALİBAN'IN GENİŞLEMESİ

Kuruluşundan kısa bir süre sonra, Afganistan'ın ikinci büyük kenti Kandahar'a saldıran Taliban, 3 Kasım 1994'te ciddi bir direnişle karşılaşmadan Pakistan sınırındaki kentin kontrolünü ele geçirdi. Bu Kabil merkezi hükümetine de ilk darbe oldu. 1995 yılında ülke genelinde 12 kentte kontrolü sağlayan Taliban, yolsuzluklara ve rüşvete savaş açmasıyla popülaritesi giderek arttı.

Peştun nüfusun yoğunlukta yaşadığı kentleri bünyesine katan Taliban, 1995 yılında Kabil'in sınırına dayandı. Başkentin kontrolünü ele geçirebilmek için Kabil'i 3 ayrı koldan bombaladı. Ancak Sovyetler Birliği'ne karşı verdiği direnişle adını duyuran Ahmet Şah Mesut liderliğindeki güçler Taliban'ı burada ağır bir yenilgiye uğrattı.

Pakistan'dan ve bazı Körfez ülkelerinden para ve silah desteği aldığı belirtilen Taliban, 1996 yılının eylül ayında Kabil'e saldırmak üzere hazırlık yaptı.

Kanlı sokak savaşına girmek istemeyen Tacik komutan Ahmet Şah Mesut, kendine bağlı tüm güçleri 26 Eylül 1996'da Kabil'den çekti.

Otorite boşluğundan faydalanan Taliban savaşçıları 27 Eylül 1996'da Kabil'e girdi. İlk olarak BM binasına sığınan eski Devlet Başkanı Muhammed Necibullah Ahmedzay ile kardeşi Şahpur Ahmedzay idam edildi.

Başkentin ele geçirilmesi zamanına kadar milis bir yapı olan Taliban, bu tarihten itibaren kendi hükümetini kurduğunu açıkladı. Adını Afganistan İslam Emirliği, kurucu lider Molla Ömer'i de Emirel Müminin (Müminlerin emiri) olarak ilan etti. Bayrak değiştirildi. Molla Ömer adına camilerde hutbe okundu.

Molla Ömer

Afganistan'ı yakından takip eden uzmanlara göre Taliban, bu tarihten sonra Pakistan'ın bölgedeki çıkarları için vekalet savaşı veren bir örgüt haline dönüştü.

TALİBAN'I KİM YÖNETİYOR? KOMUTA SİSTEMİTaliban sözcüsü Zabiullah Mücahid, Doha'daki Siyasi İşler Komisyonu'nun son aylarda geniş toprak yollarını ele geçiren savaşçılar üzerinde doğrudan kontrol sahibi olmadığı bir liderlik yapısını anlattı.

Özgür Avrupa Radyosu'na (Radio Free Europe/Radio Liberty) mektup gönderen Mücahid, Doha Komisyonunun, Taliban Yüksek Lideri Malavi Hibatullah Akhundzada'nın altında bir tür bakanlar kurulu görevi gören yaklaşık iki düzine komisyon ve ofisten sadece biri olduğunu açıkladı.

Mücahit, Taliban'ın liderlik yapısındaki ayrı bir kolun -Askeri İşler Komisyonu- hareketin tüm askeri komuta zincirini il ve ilçe seviyelerine kadar denetlediğini söyledi.

Akhundzada'nın Taliban'ın dini, siyasi ve askeri konulardaki "nihai otoritesi" olduğunu söyleyen Yetkili, Akhundzada'nın emrinde üç milletvekili bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Siyasi İşler Başkan Yardımcısı Molla Abdul Gani Baradar Siyasi İşler Komisyonu'na başkanlık ediyor ve Doha'daki Taliban müzakere heyetine başkanlık ediyor.

Güney eyaletlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Molla Muhammed Yaqoob, Taliban'ın son kurucusu Molla Muhammed Omar'ın oğludur. Ayrıca Taliban'ın askeri operasyonlarının da başında.

Akundzada'nın doğu eyaletlerinden sorumlu yardımcısı Sirajuddin Haqqani de sözde Haqqani ağının başında bulunuyor.

Mücahit, Taliban'ın askeri emir komuta zincirinin Yaqoob ve Haqqani'nin çoğunlukta olduğu Askeri İşler Komisyonu'na bağlı olduğunu kaydetti.

Bölge düzeyinden emir komuta zincirine çıkan her Taliban savaş alanı komutanı bir eyalet komutanlığına cevap verir.

Taliban'ın Askeri İşler Komisyonu, Taliban'ın gölge hükümetindeki tüm il ve bölge "valilerinin" atanmasından ve denetlenmelerinden de sorumlu.

ABD'NİN AFGANİSTAN'I İŞGALİ VE TALİBAN'IN KABİLDEN UZAKLAŞMASI

Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşanan 11 Eylül saldırılarının ardından ABD yönetimi, Taliban'dan El Kaide lideri Üsame bin Ladin'i teslim etmesini istedi. Taliban, Ladin'i 'misafir' olduğu gerekçesiyle iade etmeyeceğini bildirdi.

Bunun üzerine ABD, 7 Ekim 2001'de NATO'nun da desteğiyle Taliban'a yönelik operasyon başlattı. Kısa sürede başkent Kabil dahil elindeki tüm şehirleri kaybeden Taliban, kalesi konumundaki Kandahar'a çekildi. Ardından burayı da kaybetti ve dağlara çekilmek zorunda kaldı.

Örgüt 2002'den sonra gerilla taktiği ile ABD ve Batı destekli Kabil hükümetine karşı savaş vermeye başladı.

TALİBAN YENİDEN AFGANİSTAN'I ELE GEÇİRİYOR

Taraflar, 2020 yılının Şubat ayında Katar'ın başkenti Doha'da imzalanan anlaşmayla süreci netleştirdi. Amerikan işgalinin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hala adından söz ettiren Taliban, ABD ve NATO'nun çekilmesiyle ülkede adından söz ettirmeye başladı. Afganistan'ın birçok eyaletini ele geçiren Taliban, başkent Kabil'i kuşattı. 19 Ağustos'a kadar geçiş hükümetinin kurulması bekleniyor.

TÜRKİYE İLE UZLAŞI OLUR MU?

Türkiye'nin Hamid Karzai Havalimanı'nı işletmesi konusunda tehditler savuran Taliban'ın önemli isimlerinden örgütün eski lideri Muhammed Ömer'in oğlu Molla Muhammed Yakup, ""Türkiye'yi bir düşman olarak değil müttefik olarak görüyoruz" sözleri uzlaşı ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Ancak, Molla Yakup'un "Afganistan topraklarında hiçbir ülkenin bulunmasına izin vermeyeceğiz. Hangi ülke olursa olsun Afganistan İslam Emirliği topraklarında yabancı güçleri işgalci olarak görüp gerekeni yapacağız"sözleri Türkiye'nin Kabil'de kalması durumunda işgalci olarak nitelendirileceğini gösteriyor.

Taliban'ın bazı uygulamaları

  • Önceleri yumuşak bir görünüm veren örgüt Kabil'in ele geçirilmesinin ardından çok katı kurallar uygulamaya başladı.
  • Şeriata dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi. Hanefi mezhebi ön planda tutuldu.
  • Şeriatın gündelik hayatta uygulandığını takip etmek için Emr-i bil Maruf (iyiliği emretme) Bakanlığı oluşturuldu.
  • Hayatın her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve eğitim alması tamamen yasaklandı.
  • Kadınlara peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburiyeti getirildi.
  • Sakalını kesenler için 6 aydan başlamak üzere hapis cezası verildi. Yüzü görülen kadınlar kırbaçlandı.
  • Afganistan Televizyonu'nun yayını durduruldu. Fotoğraf dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı.
  • Erkeklere, evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi.
  • Emri bil Maruf görevlileri camilerde yoklama aldı.
  • Mazeretsiz camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulandı.
  • Namaz surelerini bilmeyenler kırbaçlandı.
  • Bütün okullar medreseye dönüştürüldü. Ders kitaplarındaki görseller yok edildi.
  • 'Medreselerde' 3'üncü sınıftan itibaren tüm öğrencilere en az 3 metre olmak üzere sarık sarma mecburiyeti getirildi.
  • Ele geçirilen tüm bilgisayarlar TV kabul edilerek kırıldı.
  • 'İslam devletine karşı gelenler' hain ilan edilerek doğrudan idam edildi.
  • Özellikle farklı mücahit gruplara mensup kişiler, yakalandıklarında şer ve fesat hükmü ile idam edildi.
  • Çok sayıda kişinin çeşitli sebeplerle eli kesildi.
  • İdamların ve el kesmelerin birçoğu cuma namazlarından sonra gerçekleştirildi ve halka izlettirildi.
  • Kesilen eller, şehrin merkezinde sergilendi.
  • Resmi kurumlarda Peştu dili mecbur edildi.
  • Toplu taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle kaldırıldı.

Kaynak: Mepanews, Euronews, Gandhara

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •