Üniversite ye giriş sınavlarında baraj puanları düştü. Peki üniversitelerin kontenjanı yeterli mi? Üniversite sınavlarına baraj konmasının sebebi nedir? İşte Haber Global'den Gökhan Kam'ın haberinde yer alan detaylar...
Üniversite eğitimi almak için her yıl sınava giren yüz binlerce genç sıralamada üst sıralarda yer almak için kıyasıya yarışıyor. Yaşları 15-18 arasında değişen gençler hafta sonlarını dershanelerde test çözerek geçirirken son günlerde bir baraj tartışması gündeme geldi.
Tartışmayı siyasete yön veren açıklamalara imza atan MHP lideri Devlet Bahçeli başlattı. Bahçeli salgın dönemi de göz önüne alınarak TYT baraj puanının 140’a AYT baraj puanının ise 160 çekilmesini teklif etti. YKS 2021 sonuç raporuna göre, adayların yüzde 32'si sınavın ilk oturumunda baraj altında kalmıştı.
Bahçeli bu açıklamayı yaptıktan bir gün sonra üniversite sınavındaki baraj puanları Yüksek Öğretim Kurumu’nun yaptığı bir çalışma ile düşürüldü. TYT baraj puanı ek yerleştirme için TYT'de 140'a, AYT'de 170'e çekildi.
Peki üniversiteye girmek için gereken asgari puan düzeyinin bu kadar düşürülmesinin artısı ve eksisi ne olur? Üniversitelerde barajın düşmesiyle gelecek öğrenci sayısını karşılayacak kontenjan var mı?
'LİSEDEKİ BAŞARI İLE ÜNİVERSİTEDEKİ BAŞARI AYNI OLMAYABİLİR'
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Profesör İrfan Erdoğan öğrencilerin lisedeki başarısı ile üniversitedeki başarısı arasında her zaman bir ilişki olmadığını söyleyerek barajın düşmesinin olumlu olacağı görüşünde.
Erdoğan, “Lisede diyelim ki öğrencinin başarısı düşük, üniversiteyi kazandığında ondan beklenen şeyin üzerinde bir bölüm kazandığında çocuk başarılı olabiliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Üniversite sınavında baraj uygulamasının genel kültür seviyesini ölçmek için konduğunu anlatan Erdoğan şimdi bu bağlantının zayıfladığını bu sebepten barajın altında kalan çocukların mağdur olduklarını söyledi.
Üniversitelerin kapasitesinin artık çok fazla olduğunu anlatan Profesör İrfan Erdoğan kontenjanların boş kaldığını bu yüzden eskiden barajı düşürmenin mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan sözlerini, “Çocuklar iddialarını üniversiteye taşısın. Barajın kaldırılması birikimin kalıplayıcı yapısının değiştirmesine katkı sağlayabilir. Genel eğitim sistemi için çok yanlış bir adım değil" ifadelerini kullandı.
2020 Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı değerlendirme raporuna göre her alandan 40 soru olan sınavda Türkçe'de doğru ortalaması 18.23, sosyal bilimlerde 9,13, temel matematikte 7, fen bilimlerinde ise 3,76 olmuştu.'SINAV KOLAYSA BARAJIN DÜŞMESİ OLUMSUZ'Eğitim uzmanı Profesör Ali Baykal ise barajın üniversite eğitiminde kaliteyi yukarı çekmek için konduğunu söyledi. Barajın düşürülmesinin olumlu ve olumsuz sonuçları olabileceğini aktaran Baykal sınav kolaysa barajın düşmesinin olumsuz olduğunu aktardı.
Baykal, “Okuma yazma bilmeyen adamı da alamazsınız ki. Sınava giren herkes açıklanan kontenjan sınırına girdiyse alınabilir” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda çok sayıda üniversite açıldığı için kontenjan sayısının arttığını ve baraj yüzünden bu kontenjanların dolmayabildiğini anlatan Baykal, “Üniversitelerde eski yıllara göre çok daha fazla kontenjan var. Baraj koyunca buralara girecek öğrenci bulunmuyor ama dışarıda da öğrenciler var” ifadelerini kullandı.
Baykal barajın indirilmesi konusunda doğru veya yanlış keskin bir çizgi olmadığın ama konunun tartışılması gerektiğini söyledi.
İKİNCİ YERLEŞTİRMEYİ ÖSYM İLAN EDECEK
Bu yıla özel düşük baraj puanı ile üniversiteye giren öğrencilere ikinci bir yerleştirme yapılacak. Merkezi yerleştirmenin ardından boş kalan kontenjanlar için TYT ve AYT/YDT için yine 150/180 baraj puanı esas alınarak yapılacak "ek yerleştirme" ile 140/170 baraj puanı esas alınarak yapılacak "ikinci ek yerleştirme" süreçleriyle ilgili tercih ve sonuç tarihleri ÖSYM tarafından ilan edilecek.
ÜNİVERSİTELERE NEDEN SINAV KONDU?
Türkiye'de üniversiteler 1960'lı yıllara kadar lise mezunlarının bir kısmını sınavsız olarak kabul ediyor, kontenjanı aşan bir talep geldiğinde ise fakültenin ihtiyacına göre fen veya edebiyat ağırlıklı liselerden mezun olmuş öğrenciler seçiliyordu. Yine de kontenjan dolu ise lise bitirme derecesine göre sıralanarak öğrenciler alınıyordu. Üniversiteler daha sonra kendi sınavlarını yapmaya karar verdi. 1974 yılına gelindiğinde ise merkezi sistem yapılmaya başlandı ve Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) kuruldu.
