Ferhan Şensoy'un ilk kez 1981'de sahnelediği, 1990'da ise ikinci kez ve yeni seyirci karşısına çıkan 'Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı' adlı oyun, restore edilmiş ses ve görüntü kalitesiyle Ortaoyuncular YouTube kanalında yayınlandı... Ferhan Şensoy'un yanı sıra Erol Günaydın, Funda Postacı ve Rasim Öztekin'in başrolünde yer aldığı 'Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı', mütevazi mahalle esnafı ve kapitalist süpermarketlerin savaşını anlatıyor. Ferhan Şensoy'un efsanelerinden olan 'Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı' adlı oyununu belli bir kuşaktakilerin unutması mümkün değil...
'Kahraman Laz Bakkal' Sosyal medyada...Laz Bakkal Kadir- ne Olursan Ol Gel1990’dan sonra süpermarketlerin sayılarının hızla artmaya başladığı dönemlerde perakende sektörü yeniden şekillenirken, ‘Kahraman bakkal, süpermarkete karşı’ haberlerinin baş aktörü olmuştur bakkallar. Yıllardır organize gıda zincirlerine karşı mücadele veren bakkallar, ayakta kalmanın mücadelesi içinde... Birçoğu da çareyi sosyal medyada arıyor... İşte onlardan biri de Cihangir'in efsane bakkallarından Ar Gıda'nın sahibi Kadir İpek... Dijital çağda olduğumuz şu günlerde, Kadir İpek'te çareyi en etkili pazarlama yöntemlerinde biri olan ve dünyanın en popüler medya paylaşım platformu olan Instagram'da reklam yapmakta bulmuş.
20 senedir Sıraselviler Caddesi üzerindeki Ar-Gıda adlı bakkal dükkanını işlettiğini söyleyen Kadir İpek, pandemi ve tam kapanmaların kendisini zor durumda bıraktığını söylüyor.
"Çevremde beş büyük market var. Onlarla benim yarışmam mümkün değil...Eskiden gazete satışımızda vardır o bir hareket katıyordu işlerimize ancak son yıllarda gazete satışı da düştü ve bizde bayiliğimizi iptal ettik. Ama sağ olsun eski komşularımın çoğu alışkanlıklarından vaz geçmiyor ve buradan alış verişini yapmaya devam ediyor. Sağ olsunlar, beni çok seviyorlar. Çünkü müşterilerimle ilişkilerim çok iyi. Bu sayede ayakta kalabiliyorum. Bana burada hep ‘Laz Bakkal’ derler. “Her şeyi marketten almayalım, birazını da Laz Bakkal’dan alalım” dediklerini çok duymuşumdur. Sen içeri girdiğinde ben yerimden kalkmazsam, doğru düzgün ‘Hoş geldin’ demezsem, inan bir gelen bir daha gelmez. Bir gün bir müşterim bana fırça attı. “Sayın Laz Bakkalım, biz sizin güler yüzünüze geliyoruz. Bir daha suratını asık görürsek gelmeyeceğiz.” O günden beri benim içime işlemiş, kim gelirse gelsin hep gülmeye çalışırım."
