Sedat Peker, organize suç örgütünde yer aldığını ancak lider olmadığını söyledi.
Peker, Twitter hesabından şunları yazdı:
"GAZETECİ SAYIN @İSMAİLSAYMAZ, TELEVİZYON RÖPORTAJINDA SÖYLEDİKLERİNİZE KATILIYORUM. BAHSETTİĞİNİZ SUÇLAR ÖRGÜTSEL SUÇLAR. BİR TEK ŞEYE İTİRAZ EDİYORUM. BEN BU SUÇ ÖRGÜTÜNÜN LİDERİ DEĞİLİM, SADECE ÜYESİYİM. BU ÖRGÜTTE ARA YÖNETİCİ BİLE DEĞİLİM."
"PEKER, ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERİ İSE..."
İsmail Saymaz, televizyon programında söylediklerinin yanı sıra bugünkü yazısında da şu ifadeleri kullanmıştı:
Peker, organize suç örgütü lideri ise…
Ondan karakolda milletvekili dövdürmesini ve Hürriyet Gazetesi'ni basmasını istemek örgütsel faaliyet değil mi?
Bank Asya'ya para yatırmak, iltisak sayılıyor.
Peki, tefecilerin eline düşmüş yeğen için yardım istemek ne o halde?
Gazeteye abone olan küçük esnaf terörün finanse edilmesinden süründürülüyor.
Çanta çanta para verilen milletvekilleri finanse edilmiş olmuyor mu?
HDP'li belediyenin bir bardak çayını içene “PKK'lı” diyorlar.
Seçimde dağıtılan propaganda kahvesini yeraltı dünyasından alan neden vatansever ilan ediliyor?
Gazeteciler bir telefon konuşmasıyla, hatta bir e-maille tutuklanıyor.
Gel gör ki yeraltı dünyasının telefonu susmak bilmiyor.
Gazeteci arıyor.
Yandaş iş adamı çaldırıyor.
Milletvekili görüntülü konuşuyor.
Peker'i ekranda gören, rüyasına evliyaullah girmiş kadar seviniyor.
Peker, suç örgütü lideri ise ona “Reisim!” diyen iş adamı örgüt üyesi olmuyor mu?
Yeni Türkiye, böyle bir ülke artık.
KHK'lı Ataşe Erol Tanas, kanıt olmadığı halde vatan haini ilan edilirken, çanta çanta para alan milletvekili vatan aşkına nutuklar atıyor.