Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Cuma günü müjdeyi vereceğiz!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan:
A- A+

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınında; yeni anayasa çalışmaları, salgında normalleşme, terör örgütleriyle mücadele ve ekonomideki gelişmeler başta olmak üzere gündemin sıcak başlıkları ile ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor. Koronavirüsle mücadelede maske, mesafe ve hijyen önemine dikkat çeken Başkan Erdoğan, sosyal mesafenin korunması halinde maskeden kurtulmanın mümkün olacağını ifade etti. Petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına değinen Erdoğan, "Cuma günü Zonguldak'ta bir müjde açıklayacağız" dedi İşte son dakika haberinin ayrıntıları...

Son dakika haberleri: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, TRT özel yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:MASKELERDEN NE ZAMAN KURTULACAĞIZ?

"Maske, mesafe hijyen... Bu 3 başlık söz konusu. Burada da sosyal mesafe önem arz ediyor. Sosyal mesafe gündemimizde yerini korursa, arada mesafe korunursa maskeden kurtulmak mümkün olur. Ama sosyal mesafe şart. Bakanımız kısa bir süre bununla ilgili açıklamayı yapacak. Şu tarihten itibaren şu şartlarda sosyal mesafe dikkat edildiği taktirde maskeyi çıkartabiliriz. 1,5 metre gibi mesafeyi aramızda koruduğumuzda maskeyi çıkarabiliyoruz. Buna dikkat edilmediği taktirde maskeyi her zaman takacağız. Yaşlı insanlarımız var, ciddi manada bu konudan sıkılıyorlar.

Ciddi manada aşımız geliyor. Aşıların gelişiyle birlikte 50-55 yaş üstüne de aşıyı yoğun bir şekilde yapacağız. Aşıyı yoğunlaştırmamız halinde koruma sürecini de tıbben almış durumda olacağız. Ben 3. doz aşımı oldum, bir de antikor yükseldi mi yükselmedi mi bununla ilgili adımı attım.

YENİ ANAYASA İLE İLGİLİ NASIL BİR TAKVİM ÖNGÖRÜLÜYOR?

Detaya girersem Cumhur İttifakı'ndaki ortağımıza yanlış yapmış oluruz. Heyetler oturacak, konuşacak ve çalışma yapılacak. Bu çalışma yapıldıktan sonra çıkarılması ve ilave edilmesi gereken ne gibi maddeler vardır aramızda konuşacağız. Tamam dediğimiz anda Devlet Bey'e takdim edeceğim. Birlikte yapacağımız bu çalışma aynı zamanda Cumhur İttifakı'nın bir çalışması olacak. Bugüne kadar yaşam koşullarımızda, ne gibi çıkarımlarda bulunabiliriz? Bunları nasıl değerlendireceğiz? Hepsi ele alınacak.

Anayasa Bilim Kurulu oluşturmanın gayreti içinde olduk. Bu şekilde çalışmaları yürütmek istiyoruz. En geniş anlamda bir uzlaşı sağlayalım, bunu neticesinde meydana gelen hazırlığımızı, Cumhur İttifakı'na ulaştıralım. En geniş anlamda uzlaşıyı sağlayamazsak, hazırlığımızı milletimizdin takdirine sunamayız. Bu da benim en büyük endişemdir.

MİLLET İTTİFAKI'NA: PKK'NIN UZANTILARIYLA MI ANAYASA HAZIRLAYACAKSIN?

Millet İttifakı, neyi ne ile yapacak? Kimi kim ile bir araya getirecek? Veya hazırlayacakları bir anayasa metni nasıl ortaya çıkacak? Düşündürücüdür. Çünkü anayasa hazırlıklarında millilik ve yerlilik olmayacak. Dağdaki PKK'lılar ve uzantılarıyla mı anayasa metni hazırlayacaksın. Bu milletin anayasasının milli ve yerli bir boyutunun olması şart. Bu millet milli ve yerli bir anayasa ister. Gayri milli değil. Biz bunların yapacağı çalışmadan rahatsız değiliz. Yapsınlar.

Bir defa Parlamenter demokrasi dendiği zaman, bizim için ve milletimiz için mazi oldu. Hiçbir istikrarı olmayan, sürekli koalisyonlarla iç içe olan dönemleri yaşadık biz. Bu dönemleri yaşayan, bu yüzden AK Parti'yi tek başına iktidara getiren milletimiz oldu. O dönem mevcut sistem yoktu. Halkımız yüzde 34 küsürle bizi parlamentoya gönderdi, tek başımıza iktidar olduk. Karşımızda sadece CHP vardı. CHP ile çalışma yaparken, bizler pozitif kararlar alırken, bütçede başarılı adımlar atarken, süreci huzur içinde işlettik.

Şimdi ise olay çok farklı bir sürece gidiyor. Türkiye çok partili sistemden huzur bulamıyor. Netice de alamıyor. Bunları yaşadık. Koalisyonlar dönemine geri dönmeyi milletimiz istemiyor. Hakikaten, bizler de milletimizden aldığımız bu vekaletle, kararlı şekilde yaptığımız çalışmalar, altyapı ve üstyapı yatırımlarla, gençliğe verdiğimiz önemle, özellikle eğitim, sağlık ve ulaşımda attığımız adımlarla Türkiye bir değişim ve dönüşüm yaşadı. 26 havalimanı vardı 57'ye çıktı.

Bu Türkiye'nin refah düzeyinin yükseldiğinin alametidir. Bunu çok partili dönemde değil, AK Parti iktidarında yaptık. Bir de Cumhur İttifakı ile öyle bir sistem kuralım ki; gelişmiş ülkelerin sistemi olsun. Ülkemiz önce AK Parti ile ardından Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devlet idaresine istikrarı getirdi. Yeni sistem sayesinde son asrın en büyük sağlık krizi olan koronavirüse karşı hızlı kararlar alabildik.

45 GÜNDE SANCAKTEPE'DE HASTANE YAPTIK

45 günde Sancaktepe'de hastane yaptık. Bütün en ileri teknoloji ne varsa hepsi burada var. Tedavi uygulamaları ameliyathane vs... Bir özelliği de şu; ultrason, tomografi en ileri teknoloji ile var. Atatürk Havalimanı'ndaki hastanede de bu teknolojiler var.

ABD'de bu noktada en iyi hastane Cleveland'dır. Bize yakışan orayı geçmektir. Orayı da geçmiştir. Burayı gelip gezenler 'Biz geride kalmışız' diyor. Şu anda büyükşehirlerimizin tamamında bunu yapacağız. Tamamında bu hastaneler olacak. İlk şehir hastanesini Yozgat'ta yaptık. Kayseri, Konya buralarda var. Şehir hastanelerinin yapımları hızla devam ediyor. Çam ve Sakura Hastanesi bu konuda farklı bir yere sahip.

SAĞLIK ORDUMUZU GÜÇLENDİRECEĞİZ

Ankara'da ikinci şehir hastanesine karşı çıktılar. Başkente yakışan ne ise onu yapacaksın. Şehir hastaneleri örnek projedir. En kısa sürede doktor açığıımızı kapatacağız. Sağlık ordumuzu güçlendireceğiz.

Her siyasi partinin kendine ait hedefi vardır. Bizim de bu. Parlamenter sistemi geride bıraktık. Denenmiş çünkü. Biz yeni bir şeyler söylemenin gayreti içindeyiz.

"BUNLAR HESAPTAN KİTAPTAN ANLAMAZLAR"128 milyar nerede? diye soruyorlar. Merkez Bankası'nın parasının nereye gittiği sorulur mu? Bunlar hesaptan kitaptan anlamazlar. Bu süreç içerisinde geçirdiğimiz afetler; bu harcamaları nereden yaptınız diye soran oldu mu? Bunları sorma hakkını kendinde bulabiliyorlar. Şunu unutmayın; altyapısı olmayan bir ülkenin üstyapısı her zaman tehdit altındadır. Bu yüzde altyapıya önem vermeye devam edeceğiz.

KILIÇDAROĞLU ADAY OLACAK MI?

Bizim sahada böyle bir adım yok. Cumhur İttifakı olarak partimizin içindeki bu karar belli. İttifakın bir diğer ortağı olan MHP'de de Sayın Bahçeli kararlarını başından itibaren açıkladı. Dayanışmamız kararlı bir şekilde yürüyor. Sıkıntı diğer tarafta. O da bizi pek ilgilendirmiyor. Biz şimdi anayasa çalışmamızı neticelendirip, Sayın Bahçeli ve ekibine takdim edeceğiz. Birlikte yapacağımız çalışma ile diğer siyasi partiler ve STK'lar ile paylaşacağız. Ondan sonra da milletimizle paylaşacağız. En ideale ulaşmanın gayreti içerisinde olacağız. Bu alanda tecrübemiz var.

ABD BAŞKANI JOE BİDEN İLE GÖRÜŞME

Kendisiyle yapacağımız görüşmede, Türkiye ABD ilişkisi neden gerilim safhasında? Bunu soracağız. Sizden önce demokratlarla çalıştık. Bush ve Obama ile de çalıştık. Ama bunlarla böyle bir gerilim yaşamadık. Ardından Cumhuriyetçi olarak Sayın Trump ile çalışma yaşadık. Hiçbir gerilimi onunla da yaşamadık. Tam aksine telefon diplomasisinde çok huzurluyduk, çok rahattık. Sayın Biden ile maalesef bu görüşme buluşma trafiğimizi rahat olmadı. Şimdi de NATO Zirvesi'nde bir araya geleceğiz. Bunları konuşacağız.

Gerilimin sebebi; sözde Ermeni Soykırımı. Artık bıktık. Her 24 Nisan gelir, ABD ne diyecek? Bırakın bu işi tarihçiler yapsın, antropologlar çalışsın. Bütün bu çalışmaların ardından siyasiler olarak üzerimize ne düşüyorsa biz onu yapalım. Ortada hiçbir şey söz konusu değilken, bunu gündeme getiriyorsunuz.

"TÜRKİYE'Yİ KİMSE KÖŞEYE SIKIŞTIRAMAZ"

Minsk üçlüsü, yıllardır Karabağ sorununu çözemedi. Azerbaycan sonunda kendi göbeğini kendi kesti. Sen bir NATO ortağın olarak, çalışmalar yaptıralım, konuşalım. Ama 'ben yaptım' oldu, soykırım olarak önümüze atacaksın. Senden öncekiler bu ifadeyi kullanmadı. Biz buna üzülüyoruz. Türkiye bir kasaba devleti değildir, kimse köşeye sıkıştıramaz.

Türkiye Cumhuriyeti'ni bu şekilde köşeye sıkıştırmaya çalışanlar, önemli bir dostunu kaybeder. Avrupa'da güçlü görünen ülkelerden hiçbirisi, Türkiye'nin yerine getirdiği görevleri yapmamıştır.

"FETÖ VE YPG İLE MÜCADELE BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ"

FETÖ ve YPG ile mücadele bizim için çok önemli. FETÖ'yü görsel olarak anlattığımız halde inanmıyorlar. ABD mesele YPG'nin PKK ile alakası yoktur diyor. Biz belgelerde ilişkiyi ortaya koyduk. Ama yine de 'yok' diyorlar. Bu bizim müttefikimiz ise bizim yanımızda mı yer alacak teröristlerin yanında mı? Teröristlerin yanında yer alıyorlar. Trump göreve ilk geldiğinde binlerce tır silah ve mühimmat kuzeydoğu Suriye'ye geldi. Bu silahları teröristler kullanıyordu. Güneye doğru, petrol kuyularının olduğu yerde teröristlere o kuyuları kullanma imkanı verdiler. Pentagon teröre bütçe ayırıyor. Destek devam ediyor. Biden döneminde de terör örgütüne bu destekler devam ediyor.

Dün ABD'den gelen yayın grubuyla bunu konuştuk, hak veriyorlar.

"S-400'Ü İHTİYACIMIZ OLDUĞU İÇİN ALDIK"

NATO'daki ortaklarımızın Türkiye'ye bakışını sorgulamamız lazım. Biz bugün eğer ilk 5 ülke hangisidir dense bunun bir tanesi Türkiye'dir. Türkiye, bir defa silahlı kuvvetler olarak güçlü. Bu konuda Türkiye'nin içinde olduğu NATO güçlüdür. Türkiye'nin içinde olmadığı NATO güçlü değildir. S-400 konusu gündeme geldiğinde Stoltenberg şunu söylemiştir; 'Biz ortaklarımızın hangi silahı kullandığına karışmayız. Onların inisiyatifindedir' dedi. Buna ABD'liler de bir şey diyemedi. S-400'ü durduk yere almadık. İhtiyacımız vardı. Sonra yavaş yavaş gündemden durdu. Türkiye'nin kendini koruma hakkı var. Karşımıza sürekli Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ı getiriyorsunuz. AB ülkeleri içinde hiçbirisi Kıbrıs'la ilgili ayrışma sürecini bilmez. Bu ayrışma nasıl oldu? Görüşmeler nasıl oldu? Bilmezler. Bunu bilen tek lider benim.

Türkiye NATO'nun güçlü bir üyesidir. Macron ne diyor; NATO'nun beyin ölümünden bahsediyor. Macron şu an nerede? NATO üyesi ülkelerden bir tanesi. NATO'nun bunu hesaba çekmesi gerekir. Macron'un Libya ve Suriye'de kimlerle iş tuttuğu belli.

POLONYA'YA SİHA İHRACATI

Polonya, NATO ülkesi olarak bu alımı yaptı. BAYRAKTAR, bu ürünleriyle NATO piyasasına girdi. Kalkıp buna da yani, 'Türkiye'den siz nasıl silah alabiliyorsunuz?' diyebilirler. 24 adet Bayraktar TB-2 tipi SİHA için anlaşma imzalandı. Kendi segmentinde gerçekten çok başarılı ve bu başarısını Libya'da, Azerbaycan'da ispatladı. İsterlerse mühimmat da verilebilir. Türkiye bu mühimmatı üretiyor. Bu konuda da gayet iyiyiz. Mühimmatı Bayraktar değil devletin kendi kurumları üretiyor.

"YENİ MÜJDEYİ CUMA GÜNÜ ZONGULDAK'TAN VERECEĞİZ"

Cuma günü Zonguldak'ta bir müjde açıklayacağız... Zonguldak'ta Uzun Mehmet Camii'nin açılışını yapacağız. Oradan da Kanuni Sondaj Gemisi ile bağlantı kuracağız. Müjdeyi cuma günü vereceğiz. Yine aynı gün açılış platformu içerisinde yine bir maske fabrikasının açılışını yapacağız.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •