Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın Bodrum Marina'daki görevinden istifa etmesinin ardından çarpıcı iddialarda bulundu. Pehlivan, Ağar'ın Bodrum'daki diğer bağlantılarını kaleme aldı. Barış Pehlivan, "Arka Bahçe" adlı köşesinde, Ağar'ın Bodrum adliyesindeki ilişkilerini ve Ebru Gündeş'in boşanma davasının Bodrum'da gerçekleşmesinin perde arkasını yazdı.
Pehlivan'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:
Bir varmış bir yokmuş...
Yakın zaman içinde Mehmet Ağar, Bodrum Yalıkavak Marina’nın yönetiminden istifa etmiş.
Ancak Ağar’ın Bodrum’la ilişkileri marina ile sınırlı değilmiş.
2015 - 2018 yılları arasında Bodrum Adliyesi’nde görevde bulunan çok önemli bir yargı mensubu varmış. İkisi o kadar yakın olmuş ki adliyede Mehmet Ağar dönemi başlamış. Masal bu ya, Ağar parayı ilgilendiren davalarda o yargı mensubu sayesinde istediği kararı çıkarabiliyormuş. Dedikodular almış başını yürümüş.
Gün gelmiş, Bodrum’daki bu “baba-oğul” ilişkisi Ankara’nın kulağına kadar gitmiş. Bunun üzerine ne olsa beğenirsiniz, yargı mensubu kritik koltuğunu kaybetmiş. İzmir’de daha pasif bir göreve getirilmiş.
Günler, haftalar, aylar geçmiş...
O yargı mensubu az gitmiş uz gitmiş. Bir de bakmış ki İzmir’de yine önemli bir koltuğa oturtulmuş. Gelgelelim, “orada evim var” diyerek Ağar ile hafta sonları Bodrum’da görüşmeye devam ediyormuş.
Ah işte, yargı mensubu “sosyal demokrat biri” olarak biliniyormuş, akçeli işlere bulaşmaz sanılıyormuş. Belki doğruymuş ama bu ilişki de çok garipmiş.
Acaba Ebru Gündeş’in vakti zamanında eşi Rıza Sarraf’a boşanma davasını Bodrum’da açmasını kim akıl vermiş?
Elazığ milletvekili Tolga Ağar’ın AKP Ege Bölgesi Koordinatörü olmasında ve nisan sonunda bu görevden alınmasında, gökten düşen hangi elmaların payı varmış?
Masalın yalanı mı olurmuş?