'Egzersiz mi diyet mi daha önemli?' Bu Araştırmaya Çok Şaşıracaksınız?

'Egzersiz mi diyet mi daha önemli?' Bu Araştırmaya Çok Şaşıracaksınız?
A- A+

Kilo vermek istiyorsunuz. Peki, 'Egzersiz mi diyet mi daha önemli?' Bu soruyu defalarca kez duymuşsunuzdur. Yapılan son bir bilimsel araştırma konuya oldukça farklı bir bakış açısı getiriyor.

Son günlerde çocuklar arasında yapılan bir bilimsel çalışma bilim dünyasında ‘Egzersiz mi diyet mi daha önemli?’ tartışmalarını gündeme getirdi. Texas’ta bulunan Baylor Üniversitesi’nde Antropoloji doçenti olarak çalışan Sam Urlacher, Ekvator’un Amazon ormanları bölgesinde yaşayan Shuar halkının çocuklarının yeme davranışlarını gözlemledi.

Araştırma sonucuna göre kırsal alanda şehirdeki yaşıtlarından çok daha fazla enerji harcayan Shuar çocukları, ortalama bir günde şehirdeki yaşıtlarından daha fazla kalori yakmıyor. Shuar çocukları şehirli yaşıtları ile hemen hemen aynı miktarda kalori harcasa da kırsal alanda yaşayan çocuklarda kentteki çocuklar kadar şişmanlık yok. Daha fazla egzersiz yapan çocukların gün içinde şehirli çocuklar kadar kalori yakması 'diyet mi egzersiz mi daha önemli' sorusunu yeniden gündeme getirdi.

ARAŞTIRMA NASIL YAPILDI?Yaşları 4-12 arasında değişen 77 çocuğun her gün ne yediği teker teker hesaplanarak yürütülen araştırmada kentte oturan Shuar çocuklarının Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre üçte bir oranında daha fazla kilolu oldukları sonucuna varıldı. Amazon’larda yaşayan Shuar çocuklarının hiçbiri resmi tanımlara göre kilolu değil.

Kentteki çocukların gündelik olarak daha fazla kırmızı et, unlu mamul, şeker ve beyaz pirinç tükettikleri gözlendi. Fakat kırsal bölgedeki çocukların aşırı yemek yemeseler de çok da iyi beslendiğini söylemek doğru olmaz. Doktorların yaptığı araştırmalara göre bu çocuklarda sıklıkla parazit ve vitamin eksikliği göze çarpıyor.

İNSAN VÜCUDU YILLAR İÇİNDE KALORİ SAKLAMAYI MI ÖĞRENDİ?Sam Urlacher’in hocası Doçent Dr. Herman Pontzer insanın evriminin metabolizma üzerindeki etkisini araştırdı. Pontzer’in Tanzanya’daki Hadza kabilesi üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre kabile gün içerisinde madencilik, avcılık ve tarımla uğraşmasına rağmen yaktıkları kalori şehirli bir insanınki ile hemen hemen aynı.

Dr. Pontzer’in tezine göre tarihsel evrim boyunca insanoğlu vücudunun enerjisini idareli kullanabilmek için bilinçsizce bir refleks geliştirdi. Yani vücut aldığı kaloriyi ileride enerjiye ihtiyacı olabileceği dürtüsüyle saklıyor.

Bu teze göre sürekli hareket halindeki avcı toplayıcı topluluklar ne kadar enerji yakarlarsa yaksın vücut söz konusu kalorinin bir kısmını saklıyor tıpkı bu topluluklara göre daha az miktarda enerji harcayan kişiler gibi. (Dr. Pontzer konu hakkındaki araştırmalarını ‘Burn’ (yak) isimli bir kitapta topladı)Pontzer’in bu araştırması yıllar sonra Urlacher’in de dikkatini çekti ve o da söz konusu metodu çocuklar üzerinde uygulayıp aynı sonuca ulaştı.

ARAŞTIRMADAKİ DEĞİŞKENLER

Fakat Urlacher’in araştırmasına itirazlar da var. Kimi bilimsel çevreler Amazon çocuklarının genetik yapısının şehirli çocuklar ile aynı olmadığı için kıyaslamanın sağlıklı sonuç vermeyeceğini söylüyor. Amazon kırsalında yaşayan çocuklar fiziksel aktivite gerektirecek işler yapmadıkları zaman evleri ve okulları birbirine yakın olduğu için okula ulaşmak adına daha az kalori harcıyor. Peki zaman çocuk yaşta başlayan obezite sorunlarının önüne nasıl geçilecek? Kilo vermek için uykunun önemi ne, insan ne zaman kalori yakamaz? Sağlıklı Yaşam Uzmanı Doç. Dr. Haluk Saçaklı haberglobal.com.tr için anlattı.

ANNE VE BABALARA ÇOK BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

Saçaklı, şişmanlığa etki eden faktörlerin Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bir süre önce ilk sırada kötü beslenme ikinci sırada hareketsizlik olduğunu belirtse de bu durumun şu an değiştiğini, ilk sıraya hareketsizliğin yükseldiğini söylüyor. Teknolojik bağımlılığın bu noktada önemli bir etken olduğunu vurgulayan Saçaklı, “Bundan kaynaklanan şişmanlığa doğru hızla bir artış var. Buna online eğitim de çocuklar sabahtan akşama kadar bilgisayar başında ders yapıyorlar. Bu çocuklar günde tahminen ortalama 2-3 bin adımla yatağa giriyorlar” diyor.

“OBEZİTENİN KOLLARINA KENDİMİZİ ATIYORUZ”

Saçaklı, çocukların beslenme yöntemlerinin çok sağlıksız olduğunun altını çizerek, kantinlerde satılan ürünlerin büyük bir çoğunluğunda glikoz şurubu ve mısır şurubu olduğunu söylüyor. Bilinçli beslenmenin bu noktada çok önemli olduğunu ifade eden Saçaklı, “Ne yazık ki kendimizi obezitenin yumuşak kollarına atıyoruz. Önceden ebeveynlerimiz beslenme çantası hazırlarlardı. Biz sağlıklı beslenip okulda onları yerdik” açıklamasında bulunuyor.

“BESLENME ALIŞKANLIĞINI EVDE DE DEĞİŞTİRMELİYİZ”

Saçaklı çocukların evde ebeveynleri tarafından hazırlanan sandviçleri okulda yiyebileceğini önererek, kantinden yemek yememeleri gerektiğini ifade ediyor. Aynı zamanda evdeki beslenme alışkanlığının da değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Saçaklı, “Çocuklar tencere yemeğinden çok uzaklaştı çünkü anne baba da bundan çok uzaklaşmış durumda. Tencere yemeğinin tekrar yaşantımıza girmesi gerekiyor. Bu şekilde herkes daha sağlıklı yemek yeme alışkanlığına sahip olur” değerlendirmesinde bulunuyor.

“ÇOCUKLARIMIZI HAREKETLİLİĞE SEVK ETMELİYİZ”

Hem hareketsiz kalarak hem de kötü ve aşırı beslenerek büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzun altını çizen Saçaklı, “Hareketlilik açısından çocukları bazı sportif faaliyetlere yönlendirmek gerekir. Onları mutlaka hareketliliğe sevk etmemiz gerekiyor” diyor.

BİLİMSEL OLARAK NEDEN KALORİ YAKAMAYIZ?

Saçaklı, ilk iki sıraya kötü beslenme ve hareketsizliği koyuyor. Özellikle endüstriyel gıdalara dikkat çeken Saçaklı, stresi kontrol edememenin de burada çok büyük bir faktör olduğunun altını çizerek, “Stres anında böbreküstü bezlerinden salgılanan kortizon hormonu, tehlike anında yağ depolarındaki yağları kullanabilmek için yağ çözülmesini de frenliyor” açıklamasında bulunuyor.

KALİTESİZ UYKU DA BİR DİĞER ÖNEMLİ FAKTÖR

Kaliteli Yaşam Uzmanı Haluk Saçaklı, uyku konusunda da teknoloji bağımsızlığına dikkat çekerek, “Gençler ya da erişkinler 2-3’e kadar internet başında ya da akıllı telefon başında. Dolayısıyla bütün enzim hormon düzeni bozuluyor” diyor. Normalde sağlıklı bir insanın 22-24 saatleri arasında yatağa girip, 5-7 arasında uyanması gerektiğini ifade eden Saçaklı, düzensiz bir yaşamda yatağa girme süresinin gece 2-3’e kadar uzadığını söylüyor.

Doç. Dr. Haluk Saçaklı kimdir?

Lisans eğitimini 1975-1979 yılları arasında Anadolu Hisarı Gençlik ve Spor Akademisi'inde tamamladı, 1985-1990 yılları arasında Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde Spor Sağlığı alanında yüksek lisans ve doktora çalışmalarında bulundu. Doktora tezini 'Üniversite gençlerinde obezitenin egzersiz ve diyet yoluyla giderilmesi" üzerine yaptı. Spor Sağlığı ve Sporcu beslenmesi alanında çalışmalar yapan Saçaklıoğlu, geçen yıl doçent unvanını kazandı.

*Yukarıdaki makalede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü The New York Times'ta Gretchen Reynolds imzasıyla yayınlanan 'Exercise vs. Diet? What Children of the Amazon Can Teach Us About Weight Gain' (Egzersiz diyete karşı? Amazon çocukları bize kilo almak konusunda ne öğretebilir?) isimli haberden alınmıştır.

Kaynak: Haber Global

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

Yorum yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Manşet haberler
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •