Galatasaray’ın efsane kalecilerinden ve bir dönem sarı-kırmızılı ekipte antrenörlük de yapan Brezilyalı Claudio Taffarel, “Geçmişe bakacak olursak çok fazla Brezilyalı futbolcunun Türkiye’de oynadığını söyleyebiliriz. Şu anda da oynayan birçok Brezilyalı var. Ama Türkiye’de futbol tarihine en büyük damgayı vuran Brezilyalı futbolcu Alex’ti” dedi.
Galatasaray formasıyla UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupa’yı kazanma başarısı gösteren ve bir dönem sarı-kırmızılı ekipte kaleci antrenörlüğü de yapan Brezilyalı Claudio Taffarel, Tivibu Spor’a açıklamalarda bulundu.
54 yaşındaki antrenörün verdiği röportajın satırbaşları şu şekilde:
SORU: İki Güney Amerikalı oyuncu olarak sence Galatasaray tarihinde hanginiz daha etkili oldu? Sen mi, Muslera mı?”
C.T.: Bence ben ve Muslera, kendi dönemlerimizi iyi geçirdik. Ben kendi dönemimde, Galatasaray formasını elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak büyük bir gururla ve mutlulukla giydim. Şimdi de bu fırsat, birçok maçlara katılan ve kulübü için birçok şey başarmış Muslera’nın elinde. Burada kim daha iyi ya da kötü konusu söz konusu olamaz. Çünkü takıma karşı her zaman saygı ve sevgi vardır. Ne olursa olsun Galatasaray kulübü daima oyunculardan değerli olacaktır.
SORU: Muslera, Galatasaray kariyerindeki 300’üncü maçına çıktı ve senin gibi kulüp tarihine geçti. Onu tanıdığın günden bu yana “Galatasaraylı Muslera” senin için ne anlam ifade ediyor? Muslera nasıl bir oyuncu? Nasıl bir karakteri var?
C.T.: Muslera 300’den fazla maça çıkarak Galatasaray’ın tarihine geçti. Onu tebrik ediyorum. Onun çok güçlü bir karakteri var. Daima kulübüne yardımcı olmaya çalışan bir karakter. Her zaman gençlere yardımcı oldu. Takımın kaptanı. O yüzden bence Muslera, Türkiye’ye geldiği ve onunla tanıştığımız ilk andan itibaren ne kadar profesyonel biri olduğunu hepimize gösterdi. Yeri geldiğinde ciddi, yeri geldiğinde de şakalaşmasını çok iyi bilen birisi. Muslera Galatasaray kulübünün markası haline gelen futbolculardan. Eğitimli, iyi bir aile babası ve büyük bir futbolcu. Gençler onu örnek alacaktır.
SORU: Sence Muslera, Galatasaray’da ne kadar süre daha oynayabilir?
C.T.: Bence Muslera’nın daha ne kadar oynayacağını söylemek çok zor. Çok güçlü çalışıyor ve fizik olarak her zaman hazır. İyi de bir antrenörü var, Fadıl. O yüzden bence böyle şeyler kariyerinin uzun sürmesi için ona çok faydalı oluyor. Her zaman kulübü için en iyisini verdi. Ve ben şuna referansım ki, o ne kadar daha fazla kulüpte kalırsa, onunla çalışan insanlar için o kadar daha faydalı olacaktır.
SORU: Fatih Terim senin için ne anlam ifade ediyor? Birlikte çalıştığınız zamanları düşündüğün zaman sence Fatih Terim nasıl bir hocaydı?
C.T.: Terim çok iyi bir insan. Çok büyük bir kalbi var ve inanılmaz profesyonel biri. Güçlü bir karakteri olan çok iyi bir hoca. Bence Türk futbolu için yeri çok önemli. İnanıyorum ki, UEFA Kupası’nı da kazandığımız yılları içeren 98-2000’li dönemin arasında hocalık yapmak onun da kendini geliştirmesi için büyük bir fırsat oldu. Her yıl üzerine koyarak ilerleyen ve tecrübe sahibi olan büyük bir hocaya dönüştü. İyi bir arkadaşım. Birbirimize büyük saygı ve sevgi besliyoruz. Oyuncusu oldum, teknik ekibinde çalıştım. Onunla olduğum ve birlikte çalıştığım süre boyunca kendimi hep iyi hissettim. Çünkü o çok içten biri. Ona buradan selamlarımı iletiyorum.
SORU: Süper Lig’i takip ediyorsan; sence hangi Türk kaleci sana daha çok benziyor? Ayrıca şu anda en iyi Türk kaleci sence kim?
C.T.: İtiraf ediyorum ki Türkiye ligini son zamanlar çok takip edemiyorum. Galatasaray’ın ne zaman oynayacağını biliyorum ve takip ediyorum fakat diğer takımları takip etmeye fırsatım olmuyor. O yüzden en iyi Türk kalecinin kim olduğunu söylemek zor. Zamanımdan Mert’i hatırlıyordum, çok iyi bir kaleci. Bence genç Türk kalecilerinin oldukça büyük bir potansiyeli var. Dönemimdeki genç kalecilerin gelişimi çok iyiydi. Şu an nasıl oynadıklarını ve güncel durumlarını takip edemediğim için bilmiyorum fakat umarım iyi oynuyorlardır. Çünkü bu Türk futbolu için çok önemli. Türk Milli Takımı’na kalecilerin büyük katkıları olacaktır, bunu geçmişte de gördük ve buna örnek Rüştü’yü verebiliriz. Çok iyi bir kaleciydi.
SORU: Süper Lig’de birçok Brezilyalı futbolcu oynadı. Sence, senden sonra, Türkiye’ye gelmiş en iyi Brezilyalı futbolcu kimdi?
C.T.: Geçmişe bakacak olursak çok fazla Brezilyalı futbolcunun Türkiye’de oynadığını söyleyebiliriz. Şu anda da oynayan birçok Brezilyalı var. Ama Türkiye’de futbol tarihine en büyük damgayı vuran Brezilyalı futbolcu Alex’ti. Çok büyük bir oyuncuydu, bir futbol starıydı. Döneminin en iyi futbolunu Türkiye’de oynadı. Bugün bile her yerde resimleri ve çizimleri var. Bence Türkiye’de Brezilya’yı en iyi temsil eden ve tanıtan futbolcu Alex’ti.
SORU: Şu anda dünyanın en iyi Brezilyalı futbolcusu kim?
C.T.: Bence bizim en iyi Brezilyalı oyuncumuz Neymar. Neymar bir futbol yıldızı. Onun daha çok oynamaya, yeteneklerini göstermeye ve bizim için çok önemli olan Dünya Kupası’nı kazanmaya ihtiyacı var. Çünkü onu tarihteki Brezilyalı oyuncularla karşılaştırırsak şunu söyleyebiliriz ki, onda her şey var ve o en iyilerinden.
SORU: Şu anda Premier Lig’de ve aynı zamanda Brezilya Milli Takımı’nda oynayan iki kaleci var. Sence hangisi daha iyi? Ederson mu, Alisson mu?
C.T.: Ederson ve Alisson Brezilyalı büyük futbolcular. İngiltere’nin büyük kulüplerinde Liverpool ve City’de oynuyorlar. İkisinin de farklı karakterleri var ama ikisi de üst seviye oyuncular. İkisi, dünyanın en iyi üç kalecisi arasında yer alıyor diye yorumlanıyor. Büyük potansiyelleri var, büyük takımlarda oynuyorlar. Belki birisi şu an daha iyi bir formda takımından ötürü, o da Ederson. Liverpool şu an zor bir durumdan geçiyor, o yüzden Alisson için durum biraz daha sıkıntılı Ederson’a göre. Ama çok büyük kaleciler. Brezilya Milli Takımı olarak, onlara sahip olduğumuz için çok mutluyuz.
SORU: Galatasaray taraftarlarına bir mesajın var mı?
C.T.: Beni Türkiye’ye ilk indiğimden itibaren çok güzel karşılayan ve destekleyen Galatasaray taraftarına da bir mesajım var. Uzun zamandır pandemiden ötürü Türkiye’ye gelemiyorum fakat bu fırsatla onlara kucak dolusu sevgilerimi iletiyorum. Hepinizin büyük bir kalbi var ve her zaman beni saha içinde, saha dışında, İstanbul’un her köşesinde inanılmaz şekilde desteklediniz. Yokluğunuzu daima hissediyorum. Her zaman yanımda oldunuz, o yüzden size özel olarak selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum.