Ünlü aktris Sibel Kekilli, corona virüs kısıtlamalarını komedi türünde anlatan Shutdown adlı filmde oyunculuğunu sadece video konferans üzerinden sergiledi.
Türk asıllı Alman aktris Sibel Kekilli, rol aldığı Shutdown isimli filmde bir ilke imza attı. Kekilli, komedi türünde çekilen filmde oyunculuğunu sadece video konferans üzerinden sergiledi. Alman haber ajansı dpa'nın konuya dair sorularını yanıtlayan 40 yaşındaki sanatçı, böyle bir çekimin sonunda çok yorucu olduğunu ifade etti.
Yönetmenliğini Wolfgang Panzer'in yaptığı film, corona virüs salgını nedeniyle yaklaşık bir sene önce yaşanan ilk kısıtlama dönemini konu ediyor. Kekilli'nin söz konusu filmde canlandırdığı Sarah isimli etkinlik organizatörü, işsiz kaldığı için evlere yiyecek servisi yapan bir şirket kurmak istiyor ancak bu, ayrıldığı erkek arkadaşı yüzünden hiç de kolay olmuyor.
İnternet bağlantısından etkilenen çekimler
Sibel Kekilli ve filmde eski erkek arkadaşını oynayan aktör Kostja Ullmann, Münih, Chiemgau ve İsviçre'de çekilen filmde birbirlerini sadece ekrandan görmüş. Çekimler sırasında yönetmenin isteklerini oyunculara sadece dijital yoldan aktardığı ve zaman zaman internet bağlantısındaki sıkıntılar nedeniyle büyük sorunlar yaşandığı belirtiliyor.
Filmin bu şekilde çekilmiş olmasını olağan bir delilik olarak nitelendiren Kekilli'nin başrolde olduğu ve tüm oyuncuları sadece video konferans yaparken gösteren 85 dakikalık ekran filminin nerede, ne zaman yayınlanacağı henüz belli değil. Ancak Wolfgang Panzer için işin en zorlu kısmı yeni başlıyor: Sayısız görüntünün filme dönüştürüleceği post prodüksiyon aşaması.
Yönetmen tüm zorluklarına rağmen, film çekiminin böylesi yeni bir şeklini denediği için memnun. Panzer yaşadığı deneyimi, "Bu heyecan verici bir deneydi" diyerek ifade ediyor. Sibel Kekilli ise normal hayatta, prensip olarak destekliyor olsa da, pandemi kısıtlamalarının sona ereceği günü iple çektiğini belirtiyor. Kısıtlamalarla ilgili olarak, "Dünyam gerçekten küçüldü" diyen Hamburglu sanatçı, en çok kafelere gitmeyi, seyahat etmeyi, sanatı, sinemayı ve kültürü özlediğini dile getiriyor ve ekliyor: "Bunların hepsi eksik ve yaşam daha soğuk, dar ve yalnız bir hale geldi".