Türk basın tarihinin köklü gazetelerinden Cumhuriyet, bugün tarihi bir itirafta bulunarak okurlarına ulaştı. Can Dündar'ın genel yayın yönetmenliği dönemini "trol gazetecilik" olarak nitelendiren gazetede “Cumhuriyet gazetesi Can Dündar’ın trol gazeteciliğinden 7 Eylül 2018’de kurtulmuştur.” cümlesi yeraldı.
Cumhuriyet gazetesinde bugün çok dikkat çeken bir ifade okurlara ulaştı. Gazetenin Siyaset Kulisi köşesinde “Cumhuriyet gazetesi Can Dündar’ın trol gazeteciliğinden 7 Eylül 2018’de kurtulmuştur.” cümlesi yeraldı.
8 Şubat 2015'te Cumhuriyet’in genel yayın yönetmenliği görevine getirilen Can Dündar dönemi sık sık eleştirilmişti. Gazetenin sayfalarında o dönem genişçe yer alan HDP haberleri, röportajları daha da ötesi PKK terör örgütüne yönelik isimlerin sayfalarda dolaylı da olsa haberlere konu edilmesi eleştirilmiş bu da hızla tiraj kaybına yol açmıştı. Atatürkçü kesimin Can Dündar’ın habercilik tarzından ve gazetenin geldiği çizgiden rahatsızlığı biliniyordu.
Can Dündar’ın görevinden ayrılmasının üzerinden geçen 5 yıl sonra Cumhuriyet gazetesi şok bir itirafta bulundu.
Üniversitede öğrencilik döneminden itibaren gazetenin muhabirlik kademesinde Uğur Mumcu, İlhan Selçuk ekolü ile yetişen ve şimdi yayın yönetmenliği görevini sürdüren Aykut Küçükkaya yönetimindeki Cumhuriyet gazetesinde okurların dikkatini çeken satırlar yer aldı.
Siyaset Kulisi köşesinde “Cumhuriyet gazetesi Can Dündar’ın trol gazeteciliğinden 7 Eylül 2018’de kurtulmuştur.” cümlesi Cumhuriyet gazetesi tarihinde önemli bir itiraf olarak basın tarihinde yerini aldı.
O itirafın nedeni ise geçtiğimiz gün başlayan “ABD, Boğaziçi Üniversitesi’ne el koyabilir” başlıklı haberle ilgili çıkan tartışmaydı. Melih Altınok, Sabah’taki köşesinden Cumhuriyet’i bu haberden dolayı sert cümlelerle eleştirerek, Can Dündar’ın da ABD’de kaçak olarak yaşadığını hatırlatmış ve gazetenin ABD güdümünde çıktığını yazmıştı.
Melih Altınok’un eleştirisine cevap olarak Cumhuriyet’in Siyaset Kulisi köşesinde bir yazı kaleme alındı. İşte o yazıda Cumhuriyet’in tarihi itirafı yer aldı: “Cumhuriyet gazetesi Can Dündar’ın trol gazeteciliğinden 7 Eylül 2018’de kurtulmuştur.”
İşte Cumhuriyet gazetesinde yer alan “Altınok, Cumhuriyet’e saldırdı yandaşın akıl tutulması ve yalakalık” başlıklı o yazı:
Gazetemizin internet sitesinde geçen hafta sonu yer alan ve OdaTV’nin kaynak gösterildiği “ABD, Boğaziçi Üniversitesi’ne el koyabilir!” başlıklı haberin ardından Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok dünkü köşe yazısında gazetemizi hedef alan ifadelere yer veriyor. Altınok, Can Dündar dönemini referans göstererek “gazetenin ABD güdümünde” yayın yaptığını ileri sürüyor. Altınok’un yazısındaki maddi hatalara değinmeye gerek yok. Melih Altınok yukarıdakilerin gözüne girmek için bilgiden yoksun, tutarsız noktalara dayanarak yazısını kaleme alıyor. Cumhuriyet gazetesi Can Dündar’ın trol gazeteciliğinden 7 Eylül 2018’de kurtulmuştur. Melih Altınok’un geçmişi ve birikimi Cumhuriyet’e saldırmaya yeterli değildir. Cumhuriyet’in terör örgütlerine karşı tavrı keskindir. Terör örgütleri FETÖ, PKK ile ilgili yayınları ortadadır. Cumhuriyet’i Amerikancılıkla suçlamak ise kelimenin tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır!.. Gerek Altınok gerek gazetesi gerekse iktidar kanadı Amerikancı arıyorsa dönüp geriye bakmalı ve yaptıklarını sorgulamalı. Melih Altınok dünkü Cumhuriyet’i gördü mü? Böyle bir yazıyı kim yazabilir? Böyle bir antiemperyalist duruşu kim gösterebilir? Melih Altınok gazetemizin antiemperyalist çizgisini öğrenmek istiyorsa dün gazetemizde Olayların Ardındaki Gerçek sütununda “Stratejik Ortağa Stratejik Sorular” başlığıyla yayımlanan yazıyı baştan sona okumalıdır. Acaba bugün kaç gazete bu şekilde ABD yönetimine bu soruları yöneltebilir, ABD yönetimini bu derece stratejik olarak sıkıştırabilir!..