Habertürk yazarı Yasemin Güneri, “Spor kulüplerine sosyal medyadan küfreden mahkum olacak” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Güneri, yazısında Yargıtay’ın, Beşiktaş’a küfreden bir sosyal medya kullanıcısıyla ilgili verdiği kararı ele aldı.
BEŞİKTAŞ’A KÜFREDENE CEZAYasemin Güneri şu ifadeleri kullandı:
“Sözlü şiddet olarak değerlendirilebilecek ‘küfür’e Yargıtay vize vermedi. Bastırılamayan öfkenin dışa vurumu olarak dile getirilen küfürlü sözleri sosyal medyada bireye karşı değil, herhangi bir spor kulübüne karşı kullanmak da artık cezasız kalmayacak.
Erkeklerin egemenliğinde olan futbol ile özdeşleşen “küfürlü sözler” Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında işlenen suçlardan sayılacak.
Twitter hesabından ‘Efendi Beşiktaş değil O… Çocuğu Beşiktaş diyecez’ diyen kişi ile ilgili Beşiktaş Spor Kulübü, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Beşiktaş Spor Kulübü’ne küfreden kişi hakkında 7 bin 453 lira idari para cezası verildi. Karara yapılan itiraz Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi. Bu karara yapılan itirazı Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği kabul etti. Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma yoluna gitti. Bunun üzerine dosya Yargıtay 19. Ceza Dairesi’ne geldi.
Daire, spor kulübü aleyhine sosyal medyadan küfürlü sözler kullanılmasını “şiddet” saydı. 6222 Sayılı Sporda Şiddet Düzensizliğinin Önlenmesine Dair Kanun’un 22. Maddesinde yer alan “Sporda şiddeti teşvik edecek şekilde basın ve yayın yoluyla açıklamada bulunan kişilere, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde beş bin Türk Lirasından elli bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir" biçimindeki düzenlemeye atıfta bulunuldu.
KARAR: İKİ TAKIM ARASINDA TARAFLARI ARASINDA ÇATIŞMA VE ŞİDDETE SEBEP OLABİLECEK NİTELİKTE
19. Ceza Dairesi, spor alanında yaşanan holiganizm, spor alanında düzenin sağlanması hakem, sporcu ve diğer ilgililere karşı eylemli ve sözlü saldırılar gibi fiillerin uluslararası alanda sporun temel sorunu olarak kabul edildiği, spor müsabakalarında sıklıkla yaşanan şiddet ve düzensizlik fiillerinin nicelik ve nitelik olarak arttığı ve kamuoyu gündeminde önemli bir yer işgal ettiği hususlarına vurgu yapılarak anılan Kanun’daki düzenlemelerin gerektirici sebeplerine dikkat çekti.
Daire, verdiği mahkumiyet kararında; kabahatlinin, twitter hesabından gerçekleştirdiği "Efendi Beşiktaş değil o... çocuğu beşiktaş diyecez" şeklinde paylaşımının, anılan spor kulübünü rencide edecek ve bu kulübü destekleyen kişilerde bir öfke ve karşı tepki uyandıracak, sonucu itibariyle de iki takım arasındaki müteakip müsabakalar esnasında rakip takımların destekçilerini karşı karşıya getirebilecek, tarafları arasında çatışma ve şiddete sebep olabilecek nitelikte olduğunu vurguladı.
Kabahatlinin 6222 sayılı Kanun’un 22/1. Maddeden mahkum edilmesine karar verildi.”
MUHALİF ÜYE NE DEDİ
Yazısında “Yani, bundan böyle sosyal medya hesabından herhangi bir spor kulübüne küfürlü sözler kullanan beş bin liradan, 50 bin liraya kadar idari para cezasına çarptırılabilecek” diyen Yasemin Güneri, kararın oy çokluğuyla alındığını belirtti.
Karar oy çokluğuyla alındı.
Karara muhalif kalan daire üyelerinden Erdoğan İshakoğlu, sosyal medya hesabında bir spor kulübüne yönelik küfürlü sözler kullanmanın ‘şiddet’ olarak kabul edilemeyeceğini, bu sözlerin hakaret olarak kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
İshakoğlu, muhalefet şerhinde söz konusu sözlerin ne bir kabahat ne de suç teşkil etmediğini belirterek şu görüşleri dile getirdi:
‘Kanımca, Twitter adlı sosyal paylaşım mecrasında ifade edilen ‘efendi Beşiktaş değil, o. çocuğu Beşiktaş diyeceğiz’ sözleri, adı geçen 6222 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan ‘şiddeti teşvik kabahati’ değil; tahkir ve tezyif içeren, bir spor kulübünü ağır derecede aşağılama kastı taşıyan bir beyandır. Bu beyan, kabahatler hukukunda da önemli ölçüde cari olan ‘kanunilik ve tipiklik ilkesi’ gereği ne bir kabahat ne de bir suç teşkil eder.
Daire çoğunluğunun bu kararıyla, toplumsal düzeni korumak adına güzide bir spor kulübümüzü aşağılayıcı söz konusu açıklamayı cezasız bırakmamak amacıyla hareket ettiğini, Kanundaki boşluğu kıyas ve genişletici yorum yoluyla doldurduğunu ve bu suretle yasak bir yönteme başvurduğunu telakki etmekteyim.
Arapça kökenli ‘şiddet’ kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamı şu şekildedir: • Bir hareketin, bir gücün derecesi, yeğinliği, sertliği, • Hızı; • Bir hareketten doğan güç, • Karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet kullanma, • Kaba güç’tür. Yine Arapça kökenli bir kelime olan ‘teşvik’ ise, ‘isteklendirme, özendirme, yüreklendirme, bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma’ anlamına gelmektedir. O halde 6222 sayılı Kanunun 22/1. maddesinde geçen ‘şiddete teşvik’ terimi kelime anlamı itibarıyla ‘bir kişiyi veya grubu, başka bir kişi veya gruba karşı fiziksel güç kullanma; karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet sarf etme hususunda isteklendirme, özendirme, kışkırtma’ anlamına gelmektedir. Yani bu kabahat özünde, hukuka aykırı şekilde fiziksel güç kullanmaya özendirme, bu bağlamda bir haksız fiil işlemeye kışkırtma karakteri taşımaktadır.’
“ŞİDDET” SADECE FİZİKSEL GÜÇ MÜ?
İshakoğlu, muhalefet şerhinde ilgili yasada sözü edilen “şiddet” sözcüğünün “fiziksel şiddet” olarak algılanması gerektiğine dikkat çekerek şu görüşleri dile getirdi:
“6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da da ayrı bir genişletici ‘şiddet’ tanımı yapılmadığından ‘şiddet’ terimi sadece ‘fiziksel güç kullanma’ anlamında kullanılmıştır. 6222 sayılı Kanunda, ‘şiddete teşvik’ terimi ise ‘fiziksel güç kullanmaya özendirme, kışkırtma’ manasındadır. Bu açıklamalar ışığında “efendi Beşiktaş değil, o. çocuğu Beşiktaş diyeceğiz” şeklinde kabahat şüphelisi tarafından Twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde açıklanan beyanatta; fiziksel güç kullanımına özendirme, yüreklendirme mevcut değildir”
“AMAÇ BEŞİKTAŞ’I AŞAĞILAMAK”
Beşiktaş Spor Kulübünü aşağılama, tahkir ve tezyif etme amacı vardır. Unutmayalım ki aynı sözler, kulübün tüzel kişiliğine karşı değil de kulüp başkanı, yöneticileri veya belirli bir temsilcisine vs karşı yapılsaydı, ‘şiddeti teşvik kabahati’ değil, TCK m. 125’teki hakaret suçu oluşacaktı. Bu şekilde Kulübe karşı sövme, tahkir ve tezyif; şüphesiz bu güzide spor Kulübümüzün yöneticileri ve taraftarları üzerinde acı, hiddet veya şiddetli elem hissi yaratabilir ama bu teknik anlamda şiddete teşvik değildir, olsa olsa bir tür haksız tahriktir. Twitter’daki söz konusu paylaşımın anlamı; lafzi, amaçsal ve sistematik yorum açısından değerlendirildiğinde yukarıdaki sözlerin doğrudan şiddete teşvik edici nitelikte olduğu söylenemez. Eğer bu sözler, ‘şiddeti teşvik edicidir’ denilirse, ceza hukuku ve kabahatler hukukunda kıyasa varan ‘genişletici yorum’ yapılmış olunur ki, bu ceza hukuku gibi kabahatler hukukunun da temel ilkelerine aykırıdır. Böyle bir genişletici yorum yapılırsa unutulmamalıdır ki, tüzel kişilere karşı söylenen tahkir, tezyif, aşağılama, sövme içeren her söz, şiddete teşvik anlamına gelecektir.”