Yerel market zincirlerinin geçen yılki faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, "2020'de yaklaşık 8 bin kişiye daha iş imkanı sağladık. İstihdamda 100 bin barajını aştık" ifadelerini kullandı. Market mağaza enflasyonun hızla arttığını da dile getiren Düzgün, "Kısa sürede önlem alınmazsa sektörü çok büyük tehlikeler bekliyor. Yerli ve milli gıda perakendesinin yerini tekelleşmiş ve hatta yabancılaşmış bir perakende alma ihtimali yüksek" şeklinde konuştu.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, yerel market zincirlerinin geçen yılki faaliyetlerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye genelinde 5 ve üzeri toplam 5 bin 500 markette hizmet verdiklerini bildirdi.
ÇALIŞAN SAYISI 100 BİNİ AŞTI
Gıda perakendesinde sektörün neferi olmaya devam ettiklerini kaydeden Düzgün, 2020 sonu itibarıyla 8 bin kişiye daha iş imkanı sağladıklarını ve istihdamda 100 bin barajını aştıklarını, cirolarının ise 40 milyar liraya ulaştığını vurguladı.
Düzgün, 2 yıldır gıda perakendesinde ciddi sınav verildiğini, son 12 aydır da salgınla mücadele edildiğini belirterek, yerel zincirler olarak salgının Türkiye'de görüldüğü ilk günden beri üst düzey hijyen ve güvenlik önlemleriyle vatandaşların ihtiyaçlarını en sağlıklı ve eksiksiz biçimde karşılamak için çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
Perakende yasasındaki eksik ayaklar nedeniyle yaşadıkları zorluklardan bahseden Düzgün, "Hacmin küçülmesi, marketlerin küçülmesine, market birleşmelerine ya da işletme sahibinin sektörden çekilmesine neden oluyor. Buna rağmen yerel zincirler olarak ülkemize pek çok açıdan katma değer sağlamaya devam ettik" ifadelerini kullandı.
"2021 HEDEFİMİZ YÜZDE 15 BÜYÜMEK"
Ömer Düzgün, marketlerin açılış-kapanış saatlerine ilişkin halen süren kısıtlamalara değinerek, geçen yıl müşteri sayısında 2019'a göre yüzde 30 azalma yaşandığını vurguladı.
Vatandaşların hafta sonu dışarı çıkmak yerine alışverişlerini toplu yapmaya başladığını kaydeden Düzgün, "Müşteri sayısında yüzde 30 azalma yaşarken, sepet ortalaması yüzde 40 arttı.
2021'de bu göstergeleri dikkate alarak, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek şekilde planlamalar yaparak ve sektörümüzün gelişmesine katkı sağlayarak yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Düzgün, salgınla birlikte değişen alışveriş alışkanlıkları kapsamında Türkiye'nin tüm bölgelerinde üyelerin yüzde 50'sinin internet üzerinden satışa başladığını kaydederek şunlara dikkati çekti:
"Diğer üyelerimiz de en kısa sürede hizmet vermeye başlayacak. 2020'de dijital ve teknoloji alanında yaptığımız yatırımlar bize yeni şube açmada ekstra gider kalemlerine gerek duymadan fiziki büyüme sağlama olanağı tanıdı. Bu yıl e-ticaret yatırımının haricinde teknoloji, mobil uygulama, dijitalleşme, fayda odaklı yatırımlara devam edeceğiz.
Mağaza içi dekorasyon, demirbaş yenileme yatırımlarımız devam edecek. Üyelerimiz arasında gross market alanında dönüşüm yapmaya hazırlananlar var. Verimlilik odaklı, maliyetleri düşürücü projeler geliştirmeye devam edeceğiz."
"SAYISAL BÜYÜMEYE ODAKLANANLAR ESNAFA ZARAR VERİYOR"
TPF Başkanı Düzgün, yerel zincirlerin 2021'de de Perakende Yasasındaki eksik ayakların giderilmesi için öneride bulunmaya, ilgili makamlara hatırlatma yapmaya devam edeceğini belirterek şu açıklamalarda bulundu:
"Ülkemizde market mağaza enflasyonu hızla artmaya devam ediyor. Mağazada sayısal büyümeye odaklananlar bu yıl da tutumlarıyla sektörümüze, küçük esnafa, üreticiye zarar vereceğini düşünüyoruz.
Yasadaki eksik ayaklardan faydalananlar yan yana market açmaya devam ediyor.
Kısa sürede önlem alınmazsa sektörü çok büyük tehlikeler bekliyor. Yerli ve milli gıda perakendesinin yerini tekelleşmiş ve hatta yabancılaşmış bir perakende alma ihtimali yüksek.
Yasadan bir diğer beklentimiz ise marketlerde satılan tüm ürünlerin gramajlarının standartlaştırılması. Aynı pakette yapılan farklı gramaj uygulanması vatandaşlarımızı yanıltıyor, haksız rekabet oluşturuyor."
Düzgün, KDV eşitlemesiyle hem dar gelirli vatandaşların aile bütçesine katkı sağlanabileceğini hem de enflasyon rakamlarını düşürmek adına önemli bir hamle yapılmış olacağını bildirdi.
Özel marka (private label) ürünlerindeki hızlı artışa değinen Düzgün, "Bu tarz ürünleri satan marketlerin raflarında bu ürünlere yönelik düzenleme yapılması gerekiyor. Başta istihdam olmak üzere birçok açıdan değer yaratan milli ve yerli üreticilerin, tedarikçilerin, tüm iş ortaklarının geleceği tehdit altında. Bu konuda da ivedi adımlar atılmalı" yorumunu yaptı.